Birçok felaketin ardındaki kimyasal | Alüminyum fosfit tehlikesi ve yapılması gerekenler

Fatih'te ölümüyle Türkiye'yi yasa boğan Böcek ailesinin kaldığı otelde ilaçlama yapan firmanın, daha önce bir çocuğun ölümüne karıştığı ortaya çıktı. 3 yaşındaki Karan Yazıcı'nın yaşamını yitirdiği olayla ilgili Adli Tıp raporu, küçük çocuğun böcek ilacı zehirlenmesi sonucu öldüğünü kesin olarak ortaya koydu. Kontrolsüzce yapılan ilaçlamadaki o zararlı madde ise Alüminyum fosfit... Bu maddenin birkaç dakika içinde ölümcül etki gösterdiği belirtiliyor. Uzmanlar, maruziyet durumunda yapılması gerekenleri tek tek anlattı.
1-7
İstanbul Ortaköy’de aynı aileden dört kişinin şüpheli şekilde yaşamını yitirmesi sonrası gözler, son yıllarda sık sık ölümcül vakalarla gündeme gelen alüminyum fosfit kullanımına çevrildi. Türk Toraks Derneği, Türkiye’de kontrolsüz şekilde kullanılan bu kimyasalın halk sağlığı açısından ciddi ve tekrarlayan bir tehdit oluşturduğunu belirterek çok önemli uyarılarda bulundu.
2-7
Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, ülke genelinde yaşanan benzer vakaları hatırlatarak “Bu trajedi ilk değil” dedi. 2023’te Kocaeli’nde depoda patlama, Ankara’da kaçak kullanım nedeniyle iki kişinin ölümü ve Safiport Limanı’nda nem temaslı tutuşma gibi olayların, Türkiye’de AlP kullanımının ne kadar kontrolsüz olduğunu açıkça gösterdiğini ifade etti.
3-7
Habertürk'ün haberine göre, Alüminyum fosfitin tarımsal depolarda haşere mücadelesi için kullanılan bir pestisit olduğunu belirten Prof. Dr. Çuhadaroğlu, asıl tehlikenin bu madde su veya nemle temas ettiğinde ortaya çıktığını vurguladı. Kimyasalın saniyeler içinde fosfin (PH3) adı verilen renksiz, kokusuz ve son derece toksik bir gaza dönüştüğünü belirten uzman, yalnızca birkaç dakika içinde ağır zehirlenme belirtileri görülebileceğini söyledi.
4-7
Fosfin solunmasının solunum güçlüğü, göğüs sıkışması, baş dönmesi ve kusma ile başladığını aktaran Çuhadaroğlu, ilerleyen dakikalarda akciğer ödemi, kalpte ölümcül ritim bozuklukları ve hızla kötüleşen dolaşım bozukluklarının ortaya çıktığını ifade etti. Tanının ancak olay yerine ait bilgilerin doğru şekilde sağlık ekiplerine iletilmesiyle konabildiğini ve bu nedenle özellikle acil müdahale sürecinin kritik olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Çuhadaroğlu’nun en dikkat çekici açıklaması ise şu oldu: “Fosfin zehirlenmesinin bilinen bir antidotu yok.”
Bu durumda tek hayati yolun erken müdahale, yoğun bakım izlemi ve hızlı tıbbi destek olduğunun altını çizdi.
5-7
Bununla birlikte, fosfinin sadece mağdurları değil, tıbbi ekipleri de riske attığına dikkat çekildi. Zehirli gaz hastanın kıyafetlerinde, solunumunda ya da vücut salgılarında bulunabildiğinden acil servis çalışanlarının da ikincil maruziyete uğrayabileceği belirtildi. Bu nedenle negatif basınçlı alanlarda bakım verilmesi, tam yüz maskeli koruyucu ekipman kullanımı ve hızlı dekontaminasyonun şart olduğu vurgulandı.
6-7
Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları Çalışma Grubu üyesi Doç. Dr. Haluk Çalışır ise Türkiye’de alüminyum fosfitin sadece lisanslı profesyoneller tarafından kullanılabileceğini hatırlatsa da, kaçak kullanımın yaygınlaştığını ve bunun evlerde, iş yerlerinde ve apartmanlarda büyük risk yarattığını söyledi.
Dernek, toplumun ve yetkililerin dikkatine sunulmak üzere şu önerileri sıraladı:
– Kimyasalın ev ortamında kesinlikle kullanılmaması,
– Denetimlerin artırılması,
– Sağlık personelinin korunma protokolleriyle desteklenmesi,
– Halkın yaygın şekilde bilgilendirilmesi,
– Olaylarda acil müdahale ekiplerinin koordinasyonunun sağlanması.
7-7






