Beyaz perdenin gözünden:Amerikan emperyalizmi

Missing filmi, “Filmde anlatılanların hepsi gerçek olup belgeleri mevcuttur” ifadesiyle başlar
Missing filmi, “Filmde anlatılanların hepsi gerçek olup belgeleri mevcuttur” ifadesiyle başlar

Costa Gavras filminde eğlenen beyaz Şili’liler otelin önünden geçen darbecileri alkışlamak için balkonlara çıkarlar ve derin bir nefes alarak büyük bir coşkuyla “bizim çocuklar başardı” derler. Ne kadar da tanıdık değil mi?

“Amerika’da neden darbe olmaz” diye bir soru sorduklarında gözü kapalı “Amerika’da Amerikan büyükelçiliği yok ki" cevabını verebilirsiniz. Bu cevap istisnasız bütün darbelerin arkasında bir şekilde Amerika’nın payı olduğunu muhatabınıza iletecektir.

Amerika Birleşik Devletleri’nde demokrat kanadın başkan adayı Joe Biden’ın, “Erdoğan’ı darbeyle değil, muhalifleri destekleyerek seçimle yenmeliyiz” türünden açıklaması gündem oldu.

Okyanus ötesindeki fütursuzluk

Biden, bu birkaç dakikalık açıklamasında PKK, Doğu Akdeniz ve Türkiye’nin bölgedeki faaliyetleri gibi farklı konulara temas etti. Ardından ABD’nin hali hazırdaki başkanı Donald Trump

Biden, Erdoğan’ı alt edebilecek zekâda değil, Erdoğan birinci sınıf bir satranç ustası

şeklinde açıklama yaptı. Bu açıklamalar hiç şüphesiz bağımsız olma yolunda ülkesine destek olan, onurlu her vatandaşın canını sıktı ve bir karşı tepki geliştirmesine neden oldu. Seçilmiş bir Cumhurbaşkanının devrilmesi adına okyanus ötesinden fütursuzca konuşabilme hadsizliği çağımız adına utanç verici bir gelişme olarak dünya siyaset tarihine geçti.

Vatanını devirmeye razı muhalifler

Türkiye’de kendini ‘özgürlükçü’, ‘demokrat’ ve ülkenin sahibi olarak gören kesimin temsilcileri her olaya açıktan tepki vermeye çekinmezken niyeyse bu emperyalist darbeci zihniyete sustu.

Costa Gavras'ın "Missing" (Kayıp) filmi 1982'de en iyi uyarlama senaryo dalında Oscar ödülünü kazanmıştı.
Costa Gavras'ın "Missing" (Kayıp) filmi 1982'de en iyi uyarlama senaryo dalında Oscar ödülünü kazanmıştı.

Costa Gavras'ın "Missing" (Kayıp) filmi 1982'de en iyi uyarlama senaryo dalında Oscar ödülünü kazanmıştı..

Çünkü bizim “kahrolsun Amerikan emperyalizmi” diyemeyen, Amerika’nın taşeron örgütleri FETÖ ve PKK’ya kol kanat geren, darbe sevici nur topu gibi muhaliflerimiz var artık.

Bu darbe sevenler kitlesi caddeden geçen tank görünce duygularına engel olamaz balkona çıkar alkışlar. Tıpkı Venezuela’da, Şili’de, Arjantin’de, Uruguay’da ve Ortadoğu’nun pek çok yerinde olduğu gibi. Yani aslında Biden ve onun gibi emperyalistler, bu açıklamaları kendilerine güvendikleri için değil, sömürmek istedikleri ülkelerin iktidarını devirmek için vatanını devirmeye razı olan muhaliflerine güvenerek yaparlar.

Latin Amerika'nın kaderi

1970 senesinde Şili’de Cumhurbaşkanı olarak seçilen Salvador Allende, ülkesinin kaynaklarını ayrıcalıklı azınlıkların elinden alıp halkına verdiğinde beyaz Şilililer çıkıp ‘ülke elden gidiyor’ diye söylemlerde bulunuyordu. Evet, ülke gerçekten birilerinin elinden gidiyordu ve asıl sahibinin hizmetine yani halka sunuluyordu. Ancak ne var ki üzerinden sadece üç yıl geçtikten sonra General Pinochet, ABD destekli bir darbeyle Allende’yi devirdi.

Costa Gavras'ın 1982'de çektiği film, 1973'te Şili'de gerçekleşen ve demokratik yollardan işbaşına gelen Salvador Allende'nin devrildiği ABD destekli kanlı askeri darbe ( sırasında kaybolan Amerikalı gazeteci Charles Horman'ın gerçek hikâyesinden uyarlanmıştır.
Costa Gavras'ın 1982'de çektiği film, 1973'te Şili'de gerçekleşen ve demokratik yollardan işbaşına gelen Salvador Allende'nin devrildiği ABD destekli kanlı askeri darbe ( sırasında kaybolan Amerikalı gazeteci Charles Horman'ın gerçek hikâyesinden uyarlanmıştır.

Bu olay politik sinemanın usta yönetmeni Costa Gavras’ın 1982 yılında çektiği ve Cannes film festivalinde Altın Palmiye ödülünü Yılmaz Güney’in Yol filmiyle paylaşan Missing (Kayıp) filminin konusu oldu. Costa Gavras bu filminde Şili’de bulunan Amerikalı bir gazeteci ve film yapımcısı olan Charles Horman’ın darbeden sonra birden ortadan kaybolmasının ardındaki gerçekleri anlatır.

Darbeyi deşifre eden başyapıt

Missing, “Filmde anlatılanların hepsi gerçek olup belgeleri mevcuttur” ifadesiyle başlar. Ortadan kaybolan gazeteci Horman’nın babası ilahiyatçı Ed Horman haberi alır almaz Şili’ye gelir.

Ülkesinin demokrasisine ve iyiliğine sonsuz güvenen bir Amerikalı olarak oğlunu bulmak için ABD bürokrasisiyle birlikte hareket etmeye çalışan Ed’in bu güveni, çok acı bir biçimde sarsılır. Film Şili darbesinin sorumlusu ABD’nin iç yüzünü ortaya çıkarır. Yönetmen ülkesine sonsuz güvenen Ed’in bu durumun tersiyle yüzleşmesi gibi seyredenlerin de bir yüzleşme içine girip tarafını seçmesini ister.

11 Eylül 1973 tarihinde Şili'nin sosyalist başkanı Salvador Allende, General Pinochet'in askeri darbesiyle görevinden uzaklaştırıldı.
11 Eylül 1973 tarihinde Şili'nin sosyalist başkanı Salvador Allende, General Pinochet'in askeri darbesiyle görevinden uzaklaştırıldı.

Costa Gavras o kadar sağlam gözlemlerle bu filmi çeker ki üzerinden yıllar geçse de ne darbecilerin ne de darbe sevicilerin tepkileri değişir. Örneğin darbenin olduğu gece, her yer kan revan içindeyken bir otelde balo düzenlenmektedir. O gece orada eğlenen beyaz Şili’liler otelin önünden geçen darbecileri alkışlamak için balkonlara çıkarlar ve derin bir nefes alarak büyük bir coşkuyla “bizim çocuklar başardı” derler, ne kadar da tanıdık değil mi?