Ebegümeci: Alımsız şifacı

Eski tabiplerden biri biraz da abartarak der ki: “Kim her gün ebegümecinden bir kâse yerse, o gün boyunca bütün hastalıklardan kendini korumuş olur.”
Eski tabiplerden biri biraz da abartarak der ki: “Kim her gün ebegümecinden bir kâse yerse, o gün boyunca bütün hastalıklardan kendini korumuş olur.”

Bir yanda korona, diğer yanda bahar ve baharla gelen, pek çok derdin de dermanı otlar çiçekler… Hepsi bir bir serpilmeye başladı. Bunlardan biri olan ebegümeci, tadına doyum olmaz bir nebat. ‘İnsan yaşayan veya yaşamış olan her yerde ebegümeci de vardır’ derler. Bitkiciler, ‘ebegümeci iyiliğin, tatlılığın ta kendisidir’ diye tarif edip eklerler: “Onda ne pırıl pırıl bir görünüm ne de sahte mücevherler gibi aldatıcı ışıltılar vardır. Sade görünüm ve renktedir. Lakin bu sadelik yeni mevsimin umutlarını getirir.”

Ebegümecinin büyük yapraklı ve küçük yapraklı olarak iki türü var, morumsu, gül kırmızısı ya da menekşe renginde, kelebekler gibi oyuk beş yapraktan oluşan çiçekleri… Yeşil renkli, yassı-yuvarlak, küçük meyveleri olur. Haziran-ağustos aylarında çiçeklenir.

Ebegümeci hem günlük bir yiyecek hem de tıbbî bir bitkidir. O, uyuşukluk ve sürekli baş ağrılarından böbrek hastalıklarına, kanamalar, idrar yollarının tıkanması ve zehirlenmelere dek sayısız hastalık için tavsiye edilir.

Eski tabiplerden biri biraz da abartarak der ki: “Kim her gün ebegümecinden bir kâse yerse, o gün boyunca bütün hastalıklardan kendini korumuş olur.” Elbette hiçbir bitki bu kadar etkiye sahip olmaz. Mutedilliği elden bırakmamak lazımdır. Şayet öyle olsaydı, Allah-ü Teâlâ bu kadar çeşit bitkiyi yaratmazdı. Ancak ebegümecinin iltihaplı tüm hastalıklarda çok ekili olduğu bir gerçektir.

Muhtevasında etkin madde olarak, bolca müsilaj, biraz uçucu yağ ve tanen bulunur. Bilinen hiçbir yan etkisi yoktur.

Toplanması

Çiçekler ve yapraklar haziran-ağustos döneminde toplanır ve gölgede kurutulur. Çiçekler çanakları ile birlikte, ama sapsız toplanmalıdır. Kullanımda, yaprak-çiçek karıştırılır. Taze iken daha etkilidir.

Faydaları

Bitki öncelikle sebze olarak tanınır. Ebegümeci yemeği, bekletilmeden yenirse, sindirim sistemini çok olumlu etkiler. Tedavi alanında ise çay, gargara ve lapa biçiminde kullanılır.

■ Bitki öncelikle, iltihaplı veya tahriş olmuş mukozanın tedavisinde, çay içimi ve gargara olarak kullanılır. Sümüğümsü yapıdaki maddelerin mukozayı koruma altına alması ve tanen maddesinin sıkıştırıcı etkisi sayesinde bitki çayı, ağız içi ve gırtlak iltihabında, hafif ishallerde başarılı olur.

■ Demleme olarak -kaynatılmış haliyle- banyo, losyon, kompres, lavman, lapa ve göz damlası biçimlerinde (içten olduğu kadar dıştan kullanımlarda da) her çeşit toksini bedenden atar.

■ Ebegümeci çayı kabızlığı giderir.

■ Hiçbir bitkide görülmeyen yatıştırıcı ve yumuşatıcı nitelikleri vardır. Yani, tümörleşmiş cildi yumuşatır ve tedaviye hazırlar.

■ Bademcik iltihabı ve ağız kuruluğunda, bitki çayı ile gargaralar yapılarak ve içilerek olumlu sonuçlar alınabilir.

■ Kaşınan ve yanan deri alerjilerinde yapılan yıkamalar rahatlatır. Dıştan kullanım yoluyla cilt kaşıntılarını yatıştırmak, çıbanları ve bağdokusu ağrılarını tedavi etmek, deriyi yıkamak, onu kirlerden arındırmak, ergenlik sivilcelerinin çıkmasını önlemek, çirkin görünümlü kırmızı lekeleri gidermek ve yaşlıların derilerinde görülen esmer lekeleri yok etmek için ebegümecinden daha iyisi olamaz.

■ Kırıklardan veya damar iltihaplarından kaynaklanan yaraların, çıbanların, şiş ayak ve ellerin tedavisinde banyo katkısı olarak kullanılır. Özellikle kırık ayak kemiği şişlikleri de bu banyolarla geçiştirilebilir.

■ Gut ve romatizmanın neden olduğu ağrıları, krizleri çabucak yok etmek ve bunlara benzer tedaviler için özellikle ebegümeci kullanılır.

■ Birinci sınıf öğüs yumuşatıcı bir bitkidir. Bronşit ve diğer solunum yolu hastalıkları, öksürük, boğmaca ve astıma karşı, ‘mürver çiçeği, papatya, ebegümeci çiçeği ve sinameki’ eşit karışımıyla yapılan “buğu solunumu” başarılı bir yöntem olarak bilinir. Özellikle şimdi koronaya karşı da denenebilir.

■ Çocuklara mikroplu hastalıklardan korunmak ve dişetlerini güçlendirmek amacıyla ebegümeci kökleri çiğnetilmelidir.

■ Kökler yetişkinler için de çok özel bir diş ilacıdır. Pamukçuk ve benzeri ağız iltihaplarına karşı da savunucudur.

■ Taze bitkinin kök, yaprak ve meyveleri ezilerek hazırlanan lapa, bezelerin ve çıbanların yumuşatılması için kompres olarak kullanılabilir.

Ebegümeci Çayı

Ebegümeci Çayı
Ebegümeci Çayı

1 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış çiçek-yaprak karışımı, 1 bardak sıcak suya (50-60 derece) eklenir, arada bir karıştırılarak 5-6 dakika demlendirilir ve süzülür. İçten çay olarak, dıştan gargara olarak kullanılır. Yalnızca öksürüğe karşı kullanıldığında biraz balla tatlandırılır.

Ayak ve El Banyoları

2 avuç dolusu ince kıyılmış yaprak, 2-3 litre soğuk suya eklenir, 8-10 saat kadar bekletildikten sonra dayanılabilecek kadar ısıtılır. Bu banyo suyu yeniden ısıtılarak kullanılabilir.

Demleme

Bir litre suya on beş tutam çiçek ya da yirmi tutam yaprak… Yahut otuz tutam dövülmüş kök ya da bunların karışımından yirmi tutam atın. Öksürüğü, nezle bronşiti yatıştırmak için günde iki-üç fincan için.

Kaynatma

Yukarıdaki oranlarda hazırlayın. Ancak içmek için en iyisi, köklerin kaynatılmasıyla elde edilir. Sindirim sistemi iltihaplarını gidermek için günde üç-dört fincan içebilirsiniz.

Yoğun Kaynatma

Bütün dış kullanımlar iç, (kompres, losyon, vajinal temizlik, lavman, gargara, dezenfeksiyon, deri temizliği vb.) tüm ebegümecinden oluşan bir karışımı bir litre suya atın, yanıklara, böcek sokmalarına, ergenlik sivilcelerine, kurdeşenlere, deri hastalıklarına, faranjitlere, vajina rahatsızlıklarına karşı kullanın.