Expo 2025 Osaka’da Null² Pavyonu modüler tasarımıyla dikkat çekiyor
24 EYLÜL 2025 , ÇARŞAMBA 14:00

Noiz Architects tarafından tasarlanan null², Expo 2025 Osaka'nın “Signature Pavilions" kategorisinde yer alıyor. Bu pavyon, Japon medya sanatçısı Yoichi Ochiai ile iş birliği içinde oluşturuluyor. Projenin ismi “null²", hem bilgisayar programcılığında boş durum (“null") kavramına hem de Budist düşüncedeki “boşluk (空)" fikrine referans ediyor. İsimdeki kare sembolü de “form ve boşluğun iç içeliği" fikrini, özellikle de Kalp Sutrası'ndan “form boşluktur, boşluk form" ifadesini vurguluyor.
Mimari yapı itibarıyla null², fiziksel ve dijital gerçeklikler arasında geçişler kurmayı hedefliyor. Expo gibi yüz yüze katılımın önceki dönemlere kıyasla sorgulandığı bir dönemde, binanın hem gerçek ortamla hem de dijitalle etkileşim içinde olması amaçlanıyor. Bu bağlamda yapı, çevresiyle (gökyüzü, hava hareketleri, ışık) sürekli bir ilişki içinde olmaya çalışıyor.
Malzeme kullanımı ve yapı bileşenleri, esneklik ve adaptasyon prensipleri üzerine kuruluyor. Yapının çelik iskeleti, esnek ve metalik membranlarla kaplanıyor. Bu membranlar hem dış çevreyi yansıtıyor hem de rüzgâr etkisiyle dalgalanarak görsel olarak zengin, değişken yüzeyler oluşturuyor. Ayrıca bu membran %98 yansıtıcı bir yüzey sunuyor; böylece hem ışığı kontrol etme hem de çevresel efektlerle oynama şansı doğuyor.
Null²'nin mekânsal organizasyonu, “voxel" adı verilen kübik birimler üzerinden kuruyor ilişkisini. 2 m, 4 m, 8 m büyüklüklerdeki voxel kümelemeleri aracılığıyla sergi salonu, güvenlik, dinlenme alanları gibi işlevler ayrılıyor. Bu kübik modüller, istenirse sonradan sökülüp taşınabilecek, yeniden kullanılabilecek biçimde tasarlanıyor. Böylece yapı geçici bir organizasyon için rağmen sürdürülebilirlik ve tekrar kullanıma uygunluk düşüncesini dikkate alıyor.
Etkileşim (interaction) projenin başka kritik bir bileşeni. Ziyaretçiler dijital ikizleriyle karşılaşıyor, yapının parçaları (özellikle membranlar) robotik kollar ve düşük frekanslı titreşimler aracılığıyla hareket ettirilebiliyor. Bu hareket ve titreşimler, yapının statik olmaktan çıkıp çevresiyle birlikte “yaşayan" bir varlık hâline gelmesine olanak sağlıyor.
@noizarchitects
📷 Daici Ano, Tomoyuki Kusunose