Mallorca'nın Binissalem kasabasında konumlanan Ca na Pau, yerel mimari değerlerle güncel yaşam ihtiyaçlarını bir araya getirmeye çalışan bir dönüşüm projesi. Mevcutta terk edilmiş ve zamanla harap olmuş geleneksel bir taş yapının yeniden işlevlendirilmesiyle hayata geçirilen yapı hem kırsal mimari mirasa hem de çağdaş yaşam biçimlerine temas ediyor.


Projenin merkezinde, yapının orijinal malzeme karakteriyle bağ kurma çabası öne çıkıyor. Binissalem taşı olarak bilinen yerel kalker türü, yapının mevcut kabuğunda korunuyor ve bazı müdahalelerde yeniden kullanılıyor. Bu durum, yapıdaki süreklilik hissini desteklerken, yeni ile eski arasında keskin bir ayrım yerine bir tür bütünlük öneriyor. Ancak bu birliktelik, tarihî olanı aynen muhafaza etmekten çok, onu yeni mekânsal organizasyonlara entegre etmeyi amaçlıyor.


Mimari müdahaleler, hacimsel olarak mevcut yapının sınırlarını büyük ölçüde korurken, iç mekânlarda geçirgenlik ve açıklık oluşturmak üzere stratejik açıklıklar ve avlular oluşturuluyor. Avlu tipi boşluklar hem doğal ışığın içeriye alınmasına hem de evin farklı bölümleri arasında dolaşımı destekleyen birer çekirdek olarak işlev görüyor. Bu tür mekânsal düzenlemeler, yapı ölçeğinde büyük bir genişleme yapmadan kullanım biçimlerini çeşitlendiriyor.


Tasarımda göze çarpan diğer bir unsur da yeni malzeme dilinin, özellikle ahşap ve betonun, nötr ve baskın olmayan bir biçimde uygulanması oluyor. Bu malzemeler, geleneksel taş dokusuyla rekabet etmeksizin ona eşlik ediyor.


Ca na Pau, küçük ölçekte ve yerinde dönüşümün mümkün olduğunu gösteren bir örnek sunuyor. Geleneksel taş ev tipolojisinin güncel ihtiyaçlara nasıl adapte edilebileceğine dair ölçülü bir yaklaşım öneriyor.


@munarq.es
📷 Riki López @ricard.lopez