Kong Xiangwei Studio Yunnan’da doğayla uyumlu çay pavilionu tasarladı

Phoenix Feather Tea Pavilion, Çin'in Yunnan eyaletinde, Dali bölgesine bağlı Bixi Köyü'nde, Phoenix Dağı'nın (Fenghuang Shan) 2.380 metre yüksekliğinde bir noktada yer alıyor. Bu bölge hem çay turizmi açısından hem de göçmen kuş yollarından bir parça olmasıyla dikkat çekiyor.


Pavilion, ormanın içinde unutulmuş bir vadide, eski toprak duvarların ve yosunlanmış taş temellerin bulunduğu bir alanda konumlanıyor. Bu kalıntılar, projenin başlangıcında hem yerin tarihini hem de ortamın dönemselliğini hatırlatan unsurlar.


Projeyi şekillendiren ilham, sahaya düşen beyaz bir gümüş sülün tüyünden geliyor. Mimarlık ekibi bu tüyün hafifliği, formu ve deseninden hareket ederek yapıyı ormanla, ışıkla, gökyüzüyle daha iç içe olacak bir forma dönüştürmek istiyor.


Yapı malzemesi olarak çapları yaklaşık 14 mm olan galvaniz çelik çubuklar kullanılıyor. Bu çubuklar, tüyün değer biçilen hafifliğini yansıtacak şekilde zeminden kalkıp gökyüzüne doğru eğimli bir kavis çiziyor, kuş tüyündeki zarif çizgiyi anımsatan bir mimari form oluşturuluyor.


Güney yönünde bir çay platformu ve bar bölümü bulunuyor. Burada yapı yere daha somut şekilde oturuyor. Öte yandan doğu tarafı daha hafif desteklerle ayakta tutuluyor. Bu kısmın daha “havada kalan", daha az yerle teması olan bir hissi vermesi amaçlanıyor. Bu diferans hem yapının yapısal davranışını hem de algıyı etkiliyor.


Kaplamalar ya da yüzey finishleri doğrudan gökyüzü ve ortam ışığına tepki veriyor. Gümüş metalik boyayla kaplanan çelik çubuk yüzeyleri, sisli havalarda soğuk mavi tonlar, günbatımında morumsu ya da pembe tonlar, gece ışığında ise sarımsı/altın rengimsi sıcaklıkların etkisiyle değişen bir görünüm kazanıyor. Yani yapı statik değil, ışık ve ortamla ilişkili olarak sürekli değişen bir görsellik sunuyor.


Mimari kompozisyon açısından, yapı çevreye müdahaleyi olabildiğince minimize etmeye çalışıyor. Eski ağaçlara dokunmamak, doğal bitki örtüsünü korumak gibi yaklaşımlarla yerin karakterine zarar vermemek amacı var. Ayrıca yapının çatı kısmındaki eğimli çelik kafes formu gökyüzünü dilimlere ayırarak “bakma" deneyimini yoğunlaştırıyor.

Fonksiyon olarak proje yalnızca bir çay içme ya da dinlenme platformu değil; özellikle kuş gözlemcileri için bir durak, doğayla göz teması kurulabilecek bir yerde düşünülüyor.


📷 Archi-Translator