Hayat, başkasının doğruluğunu bekleyecek kadar uzun değil

Hayat, başkasının doğruluğunu bekleyecek kadar uzun değil

Hayat, bir başkasının doğru davranmasını bekleyecek kadar uzun değildir. İnsan çoğu kez ömrünü, başkasının hatalarını düzeltmesini, adaletli olmasını ya da vicdanının uyanmasını umut ederek tüketir. Oysa bekleyiş, zamanın en sessiz hırsızıdır; günleri çalar, yılları eksiltir. Asıl hakikat şudur: Sen doğruyu kendi adımında, kendi iradende inşa etmek zorundasın. Çünkü ömür, başkalarının eksiğini tamamlamak için değil; kendi yolunu dosdoğru yürümek için verildi. Beklediğin her an, aslında kendi cesaretini ertelediğin andır. Kimi zaman yanlışların ortasında tek başına kalmak, başkasının doğruluğunu beklemekten daha değerlidir. Çünkü hakikat, beklenerek gelmez; ona yürünür.