İncitilmek, gözden çıkarılmaktır
14 ARALIK 2025 , PAZAR 12:56

İnsan bazen yapılanı affeder; çünkü yanılmanın, bilmeden incitmenin mümkün olduğuna inanır. Ama bir noktadan sonra mesele davranıştan çıkar, niyete dönüşür. Karşınızdaki kişi sizi neyin yaraladığını biliyorsa ve buna rağmen aynı çizgide yürümekte ısrar ediyorsa, bu artık bir yanlış değil; bilinçli bir tercihtir. Ve her tercih, bir vazgeçişi de içinde taşır.
Çünkü insan, değer verdiğini incitmemeye çalışır. Kırıldığını gördüğü yerde durur, geri adım atar, susar. Susmuyorsa, durmuyorsa, aynı yarayı yeniden ve yeniden açıyorsa; orada sevgi değil, alışkanlık vardır. Vicdan değil, rahatlık vardır. Ve çoğu zaman mesele sizi üzmek değil, sizi önemsememektir. Bu yüzden bazı davranışları anlamaya çalışmak insanı yorar. Oysa bazı şeyler açıklamaya değil, kabule muhtaçtır. Her kalış bir sabır değildir; her susuş olgunluk sayılmaz. Bazen en sağlıklı tutum, görmezden gelindiğini fark edip kendini yeniden merkeze almaktır. Çünkü insan, en çok da gözden çıkarıldığını kabullenirken kendini kurtarır.