Nükleer müzakereler üzerinden bölgesel dönüşümü okumak

Nükleer müzakereler üzerinden bölgesel dönüşümü okumak

Bundan on yıl önce İran ile imzalanan nükleer anlaşma, Körfez ülkeleri arasında derin bir huzursuzluk yaratmıştı.

Özellikle Suudi Arabistan, dönemin ABD Başkanı Barack Obama liderliğinde sağlanan anlaşmayı 'zayıf' bir adım olarak nitelendirmiş, söz konusu anlaşmanın İran'ın bölgedeki nüfuzunu daha da artıracağından endişe etmişti.

Bu nedenle Başkan Trump'ın yıllar sonra anlaşmadan çekilmesini memnuniyetle karşılamıştı. Ancak bugün Trump'ın ikinci dönem başkanlığında İran'la yeniden benzer çerçevede bir anlaşmanın konuşuluyor olması karşısında Suudi Arabistan'ın tavrı bambaşka.

Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamada, Umman'ın arabuluculuğunda yürütülen müzakerelerin “bölge ve dünya barışına katkı sağlamasını umdukları” ifade edildi.

Daha da dikkat çekici olanı, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın, kardeşi ve Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'ı Tahran'a göndermesi oldu.

İranlı yetkililerce sıcak şekilde karşılanan Prens Halid, zamanında “Ortadoğu'nun yeni Hitler'i” diyerek ağır ifadelerle eleştirdikleri İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'e bizzat bir mektup teslim etti.


Kaynak Gerçek Hayat
Yazar Feyza Gümüşlüoğlu