SIRADIŞI BiR ELÇi

Teamüldür, elçiler umumiyetle hariciye diplomatlarından çıkar. Ülkemize atanan ABD elçilerinin CV'lerine bakıldığında birçoğunun böyle olduğu görülür. Yeni atanan elçiden evvelki son yirmi selefi, tek istisna haricinde diplomat kökenlidir.
O istisna da uzun yıllar Temsilciler Meclisi ve Senato'da kendi eyaletini temsil etmiştir. Açık kaynaklardan derlenen malumata göre, bu elçilerden yedisi Türkçe bilir. Robert Kolej'de öğretmenlik yapan ile CIA ajanlığından gelenin de Türkçe biliyor oluşu kuvvetle muhtemeldir.
Zaten ABD hariciyesinde kariyerleri bir şekilde Ortadoğu Masası'ndan geçenlerin Arapça, Farsça ve Türkçe dil eğitimi almaları eşyanın tabiatı gereğidir. Bazı hariciye mensuplarının bunu deklare etmesi, bazılarının ise dillendirmemesi gayet normaldir.
Nitekim kamu diplomasisi açısından gerekli bir durum varsa deklare etmek faydalıdır. Gizli yahut kritik önemde bir görevin ifşasına yol açacaksa dillendirmek elbette aptalca olur.
Barrack'ın bir Arap olarak Yahudiler ile arasının iyi olduğunu söylemek lazım. Jared Kushner, Trump'ın Ortadoğu baş danışmanı olduğu dönemde onu Muhammed bin Selman ve diğer Körfez yöneticileriyle tanıştıran isim Barrack olmuştu.
Dolayısıyla onu, Arapların İsrail ile normalleşme sürecinin mimarlarından biri olarak görebiliriz. MOSSAD'a çalıştığı artık aşikâr olan, küçük kızları önde gelen isimlere pazarlayarak bunun kayıtlarını İsrail'in eline vermek suretiyle hepsini siyonistlerin tasmalı itine çeviren Harvey Weinstein ile ilişkileriyse ayrı bir bahis konusu.
SIRADIŞI BiR ELÇi
Kaynak Gerçek Hayat 1116. sayı
Yazar Âdem Bilal







