Yazarlarımızın gözünden Ramazan'a bir bakış
Ramazan'ın edebiyatımıza yansımasını yazarlarımızın satırlarından bulup sizler için derledik.
1-8
Büyük konakların iftar sofrasında yer almak için tanıdık olmaya lüzum yoktu ki… Gözüne kestirdiğine girerdin. Kimse kim olduğunuzu, isminizi, işinizi sormazdı
2-8
Ben Ramazan’ı yalnız iftar sofraları, hoşafları, davulu, topu ve ışıl ışıl ışıldayan minareleri için değil, bana büyükler arasına karışmak fırsatını veren teravih namazları için de severim
3-8
Ramazan başlamıştı. Sokaktan geçenlerin ellerinde salladıkları fenerler, odanın perdelerinde ışıktan yarım daireler çiziyordu. Sonra sahura kaldıran davul...
4-8
Ah, o iftar sofralarının güzelliği! Çini tabaklar içinde bir çok çiçek gibi renk renk duran reçelleriyle, etrafını birer hilal gibi alan kokulu yarım simitleriyle adeta bahçe göbeklerini andırırlardı
5-8
Kadınlar bin bir telaş içinde kocaman iftar tepsisini sofraya çıkarırlar. Bu tepsi adeta sıcak yemeklerden önce el atılan bir yiyecek sergisidir. Reçeller, renk renktir
6-8
Ramazan günlerinde zenginler, hiç tanımadıkları bakkal, manav dükkanlarına gider, onlardan veresiye defteri isterlerdi. Silin borçlarını, Allah kabul etsin der, çeker giderlerdi
7-8