İnsanları öldürebilen virüslerden yarasalar neden etkilenmiyor?

Dünyada salgın haline gelen Kovid-19'un yarasalardan insanlara bulaştığı tahmin ediliyor.
Dünyada salgın haline gelen Kovid-19'un yarasalardan insanlara bulaştığı tahmin ediliyor.

Küresel bir salgına yol açan Kovid-19'un yarasalarda bulunan bir betakoronavirüsün mutasyona uğramış hali olduğu kabul ediliyor. Virüsün, yarasalardan, pangolin veya yılan gibi bir sürüngen aracılığıyla da insanlara bulaşmış olabileceği savunuluyor.

İnsanlarda hastalığa neden olan ve Afrika, Malezya, Bangladeş ve Avustralya’daki salgınların kaynağı olan Marburg, Nipah ve Hendra virüslerinin de kaynağının yarasalar olduğu biliniyor.

Hayvanlardan insanlara bulaşan virüslerin başlıca sorumlusu olarak değerlendirilen yarasaların virüslerden etkilenmemesinin nedenini araştırdık.

Ebola, SARS ve şimdi de yeni tip koronavirüs Kovid-19. Tüm bu virüslerin çıkış noktasının uçabilen tek memeli olan yarasalar olduğu biliniyor.

The Lancet dergisinde dikkati çeken bir çalışma yayımlandı. Araştırmacılar, Çin’de Kovid-19’a yakalanan 9 kişiden izole ettikleri yeni tip koronavirüsün genom dizilerini analiz ettiler ve genetik dizilerin % 99,98’inden fazlasının aynı olduğunu buldular.

Bir yarasa böyle görüntülenmişti
Bir yarasa böyle görüntülenmişti
Fotoğraf: @toddcravens


Yeni virüs olduğunu nasıl anlıyoruz?

Bu verilere göre virüsün kısa bir süre önce insana bulaşmış olduğu sonucuna varıldı. Çünkü çok daha önce bulaşmış olsaydı, virüslerin çoğalma hızı da göz önünde bulundurulduğunda, mutasyona uğraması ve gen diziliminde farklılıkların ortaya çıkması gözlemlenecekti.

Virüsün yarasalardan geldiği kanıtlandı mı?

İlk Kovid-19 vakalarının çoğu, özellikle yabani hayvanların satıldığı Çin’in Wuhan şehrindeki Huanan deniz ürünleri pazarında çalışan veya pazarı ziyaret eden insanlarda meydana geldiği saptandı.

Virüsün kökeni hakkında derinlemesine bilgi edinmek isteyen bilim insanları, Kovid-19 virüsünün gen dizilimini, virüs gen dizilim veri bankasındakilerle karşılaştırdı ve en benzer gen dizilimlerinin yarasalardan kaynaklanan iki koronavirüste olduğunu tespit etti.

Çin'de bir canlı hayvan pazarı.
Çin'de bir canlı hayvan pazarı.
Çin'in Şıncın kentinde kedi ve köpek eti yenmesi ve satışı yasaklandı

MERS ve SARS ile benzer mi?

Her iki koronovirüsün genetik dizilimi de %88 oranında Kovid-19 virüsünün gen dizilimiyle benzerdi. Aynı zamanda Kovid-19’un gen diziliminin SARS’a neden olan koronavirüsünkiyle %79, MERS’e neden olan koronavirüsünkiyle de %50 oranında benzer olduğu tespit edildi.

Bu sonuçlar ışığında bilim insanları Kovid-19’un yarasalardan bulaştığını düşündü. Ancak deniz ürünleri satılan Huanan pazarında yarasa satışı yoktu. Bu nedenle virüsün insanlara iletilmesinde henüz tanımlanmamış başka bir hayvanın bir tür ara taşıyıcı olduğu kanısına varıldı.

Virüs yarasaları neden etkilemiyor?

Iowa Üniversitesinden mikrobiyolog Stanley Perlman’a göre yarasalar uzun zamandır bu virüslerin taşıyıcısı fakat yarasalar virüslerden etkilenmiyor. Yarasalar insanlarda öldürücü salgınlara eden olan bu virüslerle yaşamayı bağışıklık sistemleri sayesinde başarıyor.

Koronavirüse karşı ilaç ve aşı çalışmaları devam ediyor
Koronavirüse karşı ilaç ve aşı çalışmaları devam ediyor
  • Çin’de 15 yıldır hayvanlardan insanlara geçen hastalıkları araştıran EcoHealth Alliance Başkanı Dr. Peter Daszak, bu salgının kaynağını henüz tam olarak bilmemekle birlikte yarasadan (hatta nalburunlu yarasa türünden) geçtiğine dair kanıtlar olduğunu öne sürüyor.

Yarasalar başka hangi hastalıklara neden oluyor?

İnsanda hastalığa neden olan ve Afrika, Malezya, Bangladeş ve Avustralya’daki salgınların kaynağı olan Marburg, Nipah ve Hendra virüslerinin kaynağı da yarasalar. Ayrıca, Ebola virüsünün de doğal taşıyıcısının yine yarasalar olduğu düşünülüyor.

Yarasalar kuduz virüsü de taşıyor ama bu virüsten kendileri de etkileniyor.


Yarasaların diğer memelilere oranlar bu virüslere karşı daha toleranslı olması onların ayırt edici özelliklerinden biri. Yarasaların nasıl bu kadar çok virüs türünü taşıdığı ve hastalanmadan onlarla birlikte yaşamlarını sürdürdüğü bilim dünyasını meşgul eden önemli sorulardan sorulardan biri. Bu sorunun yanıt bulmasında öne çıkan yeni bir araştırma, yarasaların tek uçan memeli olmalarının bağışıklık sistemleri üzerinde de etkili olabileceğini söylüyor.

Çin ve Singapur’dan araştırmacıların yer aldığı ve 2018 yılında Cell Host and Microbe dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, yarasaların uçarken ihtiyaç duydukları enerji o kadar fazla ki bu enerji ihtiyacı vücutlarındaki hücreleri yıkıma uğratıyor ve serbest kalan DNA parçacıkları vücutlarının çeşitli bölgelerinde bulunabiliyor. Yarasalar da dâhil olmak üzere, memeliler, bu çeşit DNA parçacıklarını hastalığa sebep olan organizmaların istilası olarak algılayabiliyor ve bunlara tepki verebiliyor. Fakat araştırmada yarasaların bu algılama yeteneklerinin vücutlarında uçma sırasında gerçekleşen yıkımdan dolayı diğer memelilerdeki gibi işlemediğinden söz ediliyor.

Araştırmacılara göre, bu durum, yarasaların bağışıklık sistemini virüslere karşı aşırı tepki göstermekten alıkoyuyor.

Ara taşıyıcı pullu karıcayiyen olabilir mi?

Çinli bilim insanları salgının ilerleyen günlerinde yarasadan insana koronavirüs bulaşmasında, ara taşıyıcının nesli tükenmekte olan pullu karıncayiyen (pangolin) olabileceğinden şüphelendiler, bu konuda araştırmalar devam ederken, birçok hayvanın virüsleri diğer türlere taşıma kapasitesine sahip olduğu ve yaban hayat kaynaklı koronavirüslerin neredeyse tüm türlerinin insana bu yolla bulaşabildiği görülüyor.

Salgına neden olan virüs ile benzer özellikte

Güney Çin Tarım Üniversitesindeki bilim insanları 1000’den fazla yabani hayvandan aldıkları örnekleri test ettikten sonra, pullu karıncayiyende bulunan koronavirüsün genom diziliminin, %99 oranında salgına neden olan kornavirüsünkiyle aynı olduğunu tespit ettiler. Ancak başka uzmanlar bu bulguya daha temkinli yaklaşıyor.

  • Cambridge Üniversitesi Veterinerlik Bölüm Başkanı James Wood, taşıyıcı hayvanlar üzerindeki araştırmaların önemli olduğunu ve sonuçların uluslararası incelemeler için yayınlanması gerektiğini ancak sadece viral RNA’larda bulunan %99 oranında dizilim benzerliğinin kamuoyuna bu tarz bir açıklama yapmak için yeterli bir bilimsel kanıt olmadığını söylüyor.

Virüsün nereden geldiği nasıl ortaya çıkacak?

Araştırmacılar, şu an her ne kadar imkânsız görünse de virüsün kaynağının öğrenilebilmesi için kapatılmış olan pazarda satılan her bir hayvanın incelenmesi gerektiğini savunuyor.

Neden önemli?

Hangi hayvandan tespit edildiğinin öğrenilmesi Kovid-19 salgını için bir şey ifade etmese de koronavirüs taşıyan ve insana bulaştıran hayvanın tespit edilmesi gelecekte hastalığın tekrar ortaya çıkmasını engellemek açısından büyük önem taşıyor.

Paris, Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezinden araştırmacı Francois Renaud, potansiyel olarak insanlara virüs bulaştırma riski olan tüm hayvanların takip listelerinin oluşturulmasının potansiyel salgın hastalıkları önlemede rol oynayacağını belirtiyor.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >