Modern zaman gezginlerinin örnek alması gereken bir Orta Çağ seyyahı: İbn Battuta

Gittiği hiçbir yoldan ikinci kez geçmeyen İbn Battuta, Evliya Çelebi'den tam 300 yıl önce Çin'den Hindistan'a kadar pek çok yer gezdi. Yazdığı seyahatnemeye Anadolu hakkındaki düşüncelerini de ekleyen Battuta, ilham alınması gereken isimlerin başında geliyor.

Günümüzde kuru kuru gezilen birkaç ülkeyle gezgin olduğunu düşünen gençleri, seyyahlığın ruhunu öğretecek isimlerle tanıştırma vakti geldi. Her ne kadar Evliya Çelebi'yi daha çok duymuş olsak da ondan çok daha önce bu yola kendini adamış büyüklerimiz var. Mesela İbn Battuta...


İbn Battuta, 1304’de  Tanca’da (Fas) doğup yine Tanca'da 1369 tarihinde vefat etmiştir.
İbn Battuta, 1304’de Tanca’da (Fas) doğup yine Tanca'da 1369 tarihinde vefat etmiştir.
Kendi döneminde herkesin cesaret edemeyeceği oldukça uzun yolculuklara cesaret etmiştir.
Kendi döneminde herkesin cesaret edemeyeceği oldukça uzun yolculuklara cesaret etmiştir.
Mısır, Suriye, Arap Yarımadası, Irak, İran, Doğu Afrika, Anadolu, Kuzey Türk illeri, Orta Asya, Hindistan, Çin, Endülüs ve Sudan gibi ülkeleri içine alan yolculuklar yaptı.
Mısır, Suriye, Arap Yarımadası, Irak, İran, Doğu Afrika, Anadolu, Kuzey Türk illeri, Orta Asya, Hindistan, Çin, Endülüs ve Sudan gibi ülkeleri içine alan yolculuklar yaptı.
İbn Battuta'nın seyahatleri ne Marco Polo gibi ticari bir kaygıdan dolayı ne de İbn Fadlan gibi siyasi bir zorunluluktan dolayıydı. O sadece merakının sesini dinledi...
İbn Battuta'nın seyahatleri ne Marco Polo gibi ticari bir kaygıdan dolayı ne de İbn Fadlan gibi siyasi bir zorunluluktan dolayıydı. O sadece merakının sesini dinledi...
21 yaşına kadar doğduğu yerde hukuk ve fıkıh eğitimi alan Battuta, ilk yola çıktığında niyeti hacca gitmekti, bu onu seyyah yapacak ilk adım oldu ve 29 yıl sürdü.
21 yaşına kadar doğduğu yerde hukuk ve fıkıh eğitimi alan Battuta, ilk yola çıktığında niyeti hacca gitmekti, bu onu seyyah yapacak ilk adım oldu ve 29 yıl sürdü.
Tunus, Mısır ve Suriye üzerinden Mekke'ye ulaşan Battuta, hac vazifesini yaptıktan sonra Fas'a geri dönmeden İran'a devam eder.
Tunus, Mısır ve Suriye üzerinden Mekke'ye ulaşan Battuta, hac vazifesini yaptıktan sonra Fas'a geri dönmeden İran'a devam eder.
Daha sonra ikinci haccını yapmak için geri dönen seyyah bu sırada elbette Kudüs'e de uğrar.
Daha sonra ikinci haccını yapmak için geri dönen seyyah bu sırada elbette Kudüs'e de uğrar.
Buradan Anadolu'ya uzanır ve Hindistan'a geçer. Delhi'de 7 yıl kadılık yapan Battuta için bu görevi Çin'e gidişinin anahtarı olur.
Hindistan hükümdarının elçisi olarak Çin'e gidip orada da bir müddet görev alır.
Buradan Anadolu'ya uzanır ve Hindistan'a geçer. Delhi'de 7 yıl kadılık yapan Battuta için bu görevi Çin'e gidişinin anahtarı olur. Hindistan hükümdarının elçisi olarak Çin'e gidip orada da bir müddet görev alır.
Battuta bu uzun ayrılıktan sonra eve dönmek üzere yine Şam üzerinden üçüncü Hacc'ını yaparak Fas'a geçer.
Fakat eve döndüğünde babasını tam 15 yıl önce, annesini de birkaç ay önce kaybettiğini öğrenir.
Battuta bu uzun ayrılıktan sonra eve dönmek üzere yine Şam üzerinden üçüncü Hacc'ını yaparak Fas'a geçer. Fakat eve döndüğünde babasını tam 15 yıl önce, annesini de birkaç ay önce kaybettiğini öğrenir.
Öğrendiği bu acı haber onun ruhundaki ateşi adeta körüklemiştir. Afrika ve Ebdülüs'e kadar genişletir coğrafyasının sınırlarını.
Öğrendiği bu acı haber onun ruhundaki ateşi adeta körüklemiştir. Afrika ve Ebdülüs'e kadar genişletir coğrafyasının sınırlarını.
Meşakkatli bu yolculukların ardından yine ülkesine dönen ve burada vefat eden İbn Battuta'nın seyahat notları, Morokko Sultanı Ebu İnan Faris’in isteğiyle İbn Cüzey’e kaydettirildi.
Meşakkatli bu yolculukların ardından yine ülkesine dönen ve burada vefat eden İbn Battuta'nın seyahat notları, Morokko Sultanı Ebu İnan Faris’in isteğiyle İbn Cüzey’e kaydettirildi.
Yazılan seyahatnamede İbn Battuta Anadolu ve insanları hakkında şöyle bahseder:
"Bilad-i Rum denilen bu ülke dünyanın en güzel memleketidir. Allah, güzellikleri öteki ülkelere ayrı ayrı dağıtılırken, burada hepsini bir araya getirmiştir. Burada dünyanın en güzel insanları, en temiz kıyafetli halkı yaşar ve en nefis yemekler pişirilir. Allah'ın yarattıkları içinde en şefkatli olanlar bunlardır ki, bundan ötürü bolluk, bereket Şam'da şefkat ise Anadolu'dadır."
Yazılan seyahatnamede İbn Battuta Anadolu ve insanları hakkında şöyle bahseder: "Bilad-i Rum denilen bu ülke dünyanın en güzel memleketidir. Allah, güzellikleri öteki ülkelere ayrı ayrı dağıtılırken, burada hepsini bir araya getirmiştir. Burada dünyanın en güzel insanları, en temiz kıyafetli halkı yaşar ve en nefis yemekler pişirilir. Allah'ın yarattıkları içinde en şefkatli olanlar bunlardır ki, bundan ötürü bolluk, bereket Şam'da şefkat ise Anadolu'dadır."
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >