Şirince’nin saklı cenneti: Güllü Konakları

Tarihle doğanın, lezzetle huzurun buluştuğu bir kaçamak hayal edin. 100 yıllık bir konakta, bahçeden sofraya uzanan organik tatlarla dolu bir Şirince hikâyesi… İşte Güllü Konakları tam da bu hayali gerçeğe dönüştürüyor.
Şirince’nin taş sokaklarında yürürken zamanın yavaşladığını hissedersiniz. Bir köşe döner ve ansızın karşınıza çıkan Güllü Konakları, bu hissi taçlandıran bir saklı cennettir. 100 yılı aşkın geçmişiyle restore edilmiş taş bir konak; ama sadece bir konak değil, adeta tarihle doğanın kucaklaştığı bir yaşam alanı.
Bahçelerindeki zeytin ağaçları, lavanta kokuları ve yüzlerce gül çeşidinden oluşan 'Gülistan Bahçesi', konaklamanın ötesinde bir deneyim sunuyor. Taş duvarlı, nostaljik odalar Şirince’nin ruhunu yansıtırken, manzaralı teraslar ve sakin bağ evleri de modern romantizmin en güzel halini yaşatıyor.

Ve elbette Güllü Konakları’nı benzersiz kılan mutfağı… %80’i kendi üretimlerinden gelen organik malzemeler burada her tabağı bir hikayeye dönüştürüyor. Bahçeden toplanan domatesler, zeytinlikten gelen altın sarısı yağlar, çiftlikte özgürce dolaşan keçi ve ineklerden elde edilen peynir ve süt ürünleri… Tarladan sofraya uzanan bu yolculukta hazırlanan yemekler, Şirince’nin bereketli topraklarının gerçek tadını sunuyor.
Kahvaltıda sıcak ekmek kokusuna karışan taze otlar, akşam yemeğinde zeytinyağının en berrak haliyle hazırlanan Ege lezzetleri… Burada yemek yemek, yalnızca doymak değil; doğayı, emeği ve geçmişi bir arada tatmak demek.
Şirince’ye bir yolculuk planlıyorsanız, Güllü Konakları sadece kalınacak bir yer değil; ruhunuzu dinlendirecek, damağınızı şımartacak ve size 'keşke birkaç gün daha kalsam' dedirtecek bir sığınak.