El Halil'de ilk yerleşimciler

Turist kılığında geldiler ve bir daha gitmediler...
Turist kılığında geldiler ve bir daha gitmediler...

12 Nisan 1968'de, Siyonist Haham Moşe Levinger ve beraberindeki 60 kadar kişi, Avrupalı turistler kılığında Filistin'in El Halil şehrine yerleşti. Böylece El Halil'in hikâyesi, Siyonist yerleşimcilerin terörize ettiği bir şehrin hikâyesine dönüşecekti...

1950’lerin ikinci yarısından itibaren, Filistin’in El Halil şehrindeki en lüks ve temiz konaklama tesisi, eşraftan Kavâsmî ailesine aitti: Park Hotel. Yerel halkın dilinde adı “Nehru’l-Hâlid” olan ve Arapların yanı sıra Batılı turistlerin de tercih ettiği bu otelde, özellikle yaz mevsimlerinde Ürdünlü zenginlere çok sık tesadüf edilirdi. El Halil’in kuru ve temiz havası, yazın sıcağından ve neminden kaçmak isteyenlere sığınak olurdu. Bazı Ürdünlüler, bütün yazı bölgede geçirir ve bu süre boyunca Park Hotel’de konaklardı.

Altı Gün Savaşı’yla birlikte bütün Batı Şeria’nın -ve bu arada El Halil’in de- İsrail tarafından işgal edilmesi, Park Hotel’e ziyaretçi akınını bıçak gibi kesmişti. Otelin sahibi Fahd Kavâsmî ve ailesi, bir anda büyük bir ekonomik darboğaza sürüklenmişti. Otele yaptıkları harcamalar ve rezervasyonların iptalleri sebebiyle borç yükü altındaydılar.

  • İşgalden yaklaşık 10 ay sonra, 12 Nisan 1968 günü, İsviçreli kalabalık bir turist kafilesi otelin lobisine giriş yaptığında, resepsiyonda umutsuzca vakit geçiren görevliler gözlerine inanamamıştı.
David Roberts tarafından yapılan El Halil tablosu, 1839.
David Roberts tarafından yapılan El Halil tablosu, 1839.

Kadın-erkek, çoluk-çocuk, sayıları 60 civarındaydı. Valizleri, kocaman sandıkları, hatta merdaneli çamaşır makineleriyle lobiye güçlükle sığmışlardı. Vaziyette bir gariplik olduğu kesindi, ama uzun ve ayrıntılı bir soruşturma için Park Hotel’in sahiplerinin ne isteği ne de vakti vardı.

Otelde tüm bu insanların hepsini alacak yeterli oda yoktu. Kadın ve çocuklar odaları paylaştılar, erkeklerse lobiye ve koridorlara serdikleri yataklarda uyumaya hazırlandılar. Kavâsmî’lerin gözleri dehşet ve merakla açılmıştı. Nitekim, gerçek kısa bir süre sonra anlaşıldı:

  • Kendilerine “İsviçreli turist” süsü veren bu kalabalık, aslında Moşe Levinger (1935-2015) isimli bir hahamın önderliğindeki bir Yahudi grubuydu.
İsrailli Haham Moşe Levinger (solda) ve yerleşimci lideri Hanan Porat, hükümetin 1975'te Nablus'ta ilk Yahudi yerleşimini kurma taleplerini kabul etmesinin ardından kutlama yapıyor.
İsrailli Haham Moşe Levinger (solda) ve yerleşimci lideri Hanan Porat, hükümetin 1975'te Nablus'ta ilk Yahudi yerleşimini kurma taleplerini kabul etmesinin ardından kutlama yapıyor.
İsrail ordusunun üst düzey isimlerinden biri olan General Uzi Narkiss (1925-1997), Altı Gün Savaşı’nda Kudüs’ün Araplardan alınmasından sonra, şehre ayak basan ilk İsrailli askerlerden biriydi. O anı gösteren bu ünlü fotoğrafta Narkiss (solda), İsrail Savunma Bakanı Moşe Dayan (ortada), (1915-1981) ve Genelkurmay Başkanı Yitzhak Rabin (sağda) ile Aslanlı Kapı’dan girerken görüntülenmişti.
İsrail ordusunun üst düzey isimlerinden biri olan General Uzi Narkiss (1925-1997), Altı Gün Savaşı’nda Kudüs’ün Araplardan alınmasından sonra, şehre ayak basan ilk İsrailli askerlerden biriydi. O anı gösteren bu ünlü fotoğrafta Narkiss (solda), İsrail Savunma Bakanı Moşe Dayan (ortada), (1915-1981) ve Genelkurmay Başkanı Yitzhak Rabin (sağda) ile Aslanlı Kapı’dan girerken görüntülenmişti.

Kudüs ve El Halil bölgesinden sorumlu İsrailli General Uzi Narkiss’ten, Pesah Bayramı’nın El Halil’de geçirmek üzere izin almışlardı. (El Halil’de bulunan Halîlurrahmân Külliyesi Hz. İbrahim, Hz. İshak, Hz. Yakub ve eşlerinin kabirlerine ev sahipliği yaptığı için, Yahudilerce de kutsal kabul ediliyordu.) General Narkiss’in izni, şehirde sadece bir gün kalmakla sınırlıydı. Ancak yanlarında getirdikleri eşyalar, bu ikâmetin oldukça uzun süreceğini gösteriyordu.

13 Nisan günü bir açıklama yapan Haham Moşe Levinger, şehirden ayrılmaya niyetlerinin olmadığını, bundan sonra burada yaşayacaklarını duyurdu.

Yahudileri otelinden çıkarmayı başaramayan Fahd Kavâsmî, durumu Belediye Başkanı Muhammed Câbirî’ye bildirdi. İsrail Başbakanı Levi Eşkol’e (1895-1969) mektup yazarak şehirdeki gerginliği aktaran Câbirî’nin çabaları herhangi bir sonuç vermedi. İsrail hükümeti, El Halil’de yaşananlara gözünü yumuyor, Moşe Levinger’e el altından destek veriyordu.

İsrail hükümeti, El Halil’de yaşananlara gözünü yumuyor, Moşe Levinger’e el altından destek veriyordu. Fotoğrafta: Haham Levinger, Savunma Bakanı Moşe Dayan, Haham Eliezer Waldman ve Rehavam Zeev, El Halîl'de bir arada
İsrail hükümeti, El Halil’de yaşananlara gözünü yumuyor, Moşe Levinger’e el altından destek veriyordu. Fotoğrafta: Haham Levinger, Savunma Bakanı Moşe Dayan, Haham Eliezer Waldman ve Rehavam Zeev, El Halîl'de bir arada
  • Haftalarca süren gerilim ve tartışmaların ardından, Levinger ve beraberindekiler, El Halil şehir merkezine yakın bir askerî tesise yerleştirildiler.

El Halil’de kalıcı bir Yahudi yerleşimine giden yol böylece açılıyordu. Moşe Levinger’in ordudan kopardığı bu izin, 1970’de, El Halil’de ismi direkt Tevrat'tan alınan ilk Yahudi yerleşkesi Kiryat Arba’nın kuruluşuna yol açacaktı. Ertesi yıl 250 konutun inşasıyla beraber, Kiryat Arba’daki yerleşimci sayısı da hızla artacaktı.

İlk kez 1893’te inşa edilen, ardından 1911’de genişletilen Beyt Hadassa, Yahudilerin şehirden uzaklaştırılmasıyla sonuçlanan 1929 olaylarından sonra terk edilmiştir. 1948-1967 arasındaki Ürdün hâkimiyeti döneminde, Beyt Hadassa, Arap çocuklarına okul olarak kullanılmıştır. Binanın ismi, ABD merkezli Siyonist yardım örgütü “Hadassa”ya ait sağlık ocağının 1929’a kadar burada hizmet vermesi nedeniyledir. “Hadassa” ise, bugünkü Tevrat metinlerinde anılan Yahudi Kraliçe Ester’in İbranicedeki adıdır.
İlk kez 1893’te inşa edilen, ardından 1911’de genişletilen Beyt Hadassa, Yahudilerin şehirden uzaklaştırılmasıyla sonuçlanan 1929 olaylarından sonra terk edilmiştir. 1948-1967 arasındaki Ürdün hâkimiyeti döneminde, Beyt Hadassa, Arap çocuklarına okul olarak kullanılmıştır. Binanın ismi, ABD merkezli Siyonist yardım örgütü “Hadassa”ya ait sağlık ocağının 1929’a kadar burada hizmet vermesi nedeniyledir. “Hadassa” ise, bugünkü Tevrat metinlerinde anılan Yahudi Kraliçe Ester’in İbranicedeki adıdır.

Moşe Levinger’in eşi Miriam, beraberinde bir grup fanatik Siyonist kadınla birlikte, 1979’da El Halil’in merkezindeki bir “Bayit Hadassa” adlı binayı işgal ederek oraya yerleşecek, bu durum şehirdeki gerilimin tırmanmasına yol açacaktı.

  • 2 Mayıs 1980’de altı Yahudi öğrencinin FKÖ tarafından öldürülmesi ise, Miriam Levinger’in el koyduğu binanın onların mülkiyetine geçmesiyle ve işgalin İsrail tarafından tanınmasıyla sonuçlanacaktı.

Evlenip çoğalmayı da bir tür “dinî mücadele” olarak gören Moşe Levinger ve eşi Miriam'ın 11 çocuğu vardı.
Evlenip çoğalmayı da bir tür “dinî mücadele” olarak gören Moşe Levinger ve eşi Miriam'ın 11 çocuğu vardı.

ABD’nin New York kentinde 1937’de doğan Miriam, üniversiteyi bitirdikten sonra İsrail’e göç etti. Moşe Levinger’le evlendikten sonra, onun Siyonist görüşlerini benimsedi. Evlenip çoğalmayı da bir tür “dinî mücadele” olarak algılayan çiftin 11 çocuğu dünyaya geldi.

Miriam Levinger (arkada) ve Sara Nachshon (önde), El Halil'deki Yahudi yerleşimcilerin ortak mutfağında 10Ağustos 1968 yılında yemek hazırlıyor.
Miriam Levinger (arkada) ve Sara Nachshon (önde), El Halil'deki Yahudi yerleşimcilerin ortak mutfağında 10Ağustos 1968 yılında yemek hazırlıyor.

Levinger çiftinin İsrail’deki aşırı sağcıları bile ürküten Arap ve Müslüman düşmanlığı, El Halil’de sonraki yıllarda gerilimin sürekli yüksek kalmasına yol açacaktı. 16 Mayıs 2015’te El Halil’deki ölümüne kadar, İsrail yönetimi tarafından devamlı gözetim altında tutulacak, zaman zaman da tutuklanarak hapsedilecekti.

Moshe Levinger ve eşi Miriam Levinger, El Halil'deki eski Yahudi mezarlığına defnedildiler.
Moshe Levinger ve eşi Miriam Levinger, El Halil'deki eski Yahudi mezarlığına defnedildiler.

Levinger’in 1974’te kurucuları arasında yer aldığı yerleşimci ve işgal yanlısı bire bir manası "Mü’minler bloku" olan “Guş Emunim” hareketi ise, günümüzde İsrail toplumunun şuuraltında varlığını hâlâ sürdürmektedir.