Geriye sadece minaresi kalan cami

İşbîliye Ulucamii'nden arta kalan tek yapı, 1507'de çan kulesine çevrilen minaredir.
İşbîliye Ulucamii'nden arta kalan tek yapı, 1507'de çan kulesine çevrilen minaredir.

Bugün İspanya'daki Sevilla’ya giden kişilerin Sevilla Katedrali olarak karşılaşacağı devasa yapı, yanındaki çan kulesi formuna sokulmuş uzun minaresi dikkatle incelendiğinde de anlaşılabileceği gibi bundan yüzyıllar önce bir camiydi.

İşbiliye Ulucamii'nin minaresi (sağda) Muvahhidlerin başkenti Marakeş'teki Kutubiye Camii'nin minaresi ile aynı mimari özelliklere sahipti.
İşbiliye Ulucamii'nin minaresi (sağda) Muvahhidlerin başkenti Marakeş'teki Kutubiye Camii'nin minaresi ile aynı mimari özelliklere sahipti.

İşbîliye Ulucamii olarak bilinen bu yapı, Endülüs’ün Müslüman melikleri tarafından inşa edilmişti. Târık b. Ziyâd’ın emri ile 711 yılında (H. 92) Endülüs’e giren Müslümanlar bir yıl sonra 712 yılında Roma döneminde adı Hispalis olan İşbîliye kentini feth etti. Şehir zamanla Müslüman yöneticiler arasında el değiştirdi. Emevilerden Abbadilere, Abbadilerden Murabıtlara geçen iktidar en nihayetinde Muvahhidlere devredildi. Şehir içinde, Arap Müslümanlar, müvelled olarak isimlendirilen İspanya’lı Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında çekişmeler yaşansa ve yer yer isyanlar baş gösterse de bunlar İşbîliye kentinin büyüyüp, zenginleşmesinin önüne geçemedi. Muvahhidler dönemindeyken “arûsu bilâdi’l-Endelüs”(Endülüs’ün gelini) lakabına layık görülen şehir, gün geçtikçe kalabalıklaşmaya başladı.

İşbîliye Ulucamii'nin minaresinin yanı başındaki caminin ana yapısı tamamen yıkılarak 1507'de yerine Sevilla Katedrali inşa edildi.
İşbîliye Ulucamii'nin minaresinin yanı başındaki caminin ana yapısı tamamen yıkılarak 1507'de yerine Sevilla Katedrali inşa edildi.

İşbîliye Ulucamii'nin 1198'deki minaresi (solda), ilk önce Hristiyan zaferini sembolize eden 4 adet bakır yıldız ile süslendi (ortada,1400), 1507'de ise üst tarafı yıkılarak, bir çan eklenmesi ile çan kulesine çevrildi (sağda).
İşbîliye Ulucamii'nin 1198'deki minaresi (solda), ilk önce Hristiyan zaferini sembolize eden 4 adet bakır yıldız ile süslendi (ortada,1400), 1507'de ise üst tarafı yıkılarak, bir çan eklenmesi ile çan kulesine çevrildi (sağda).

Muvahhid Camii olarak bilinen İşbîliye Camii bu denli yoğun bir nüfusa yetemeyince Ebû Ya‘kūb Yûsuf, 1171’de geniş bir yapının inşasını emretti: İşbîliye Ulucamii. 1182’de ibadete açılan cami, inşasına başlanılmasından 27 sene sonra, 1194’te tamamen bitirildi. Fakat İşbîliye’nin yıllarca süren kuşatmanın ardından 1248’de Kastilya Kralı III. Fernando tarafından ele geçirilince İşbîliye Ulucamii de katedrale döndürüldü.

Yaklaşık iki yüzyıl boyunca katedral olarak kullanılan cami, 1434 yılında Hristiyan yöneticiler tarafından tarihten silinmeye karar verildi. Geriye sadece minaresi bırakılan İşbîliye Ulucamii’nin ana binası tamamen yıkılarak yerine büyük bir katedral inşa edildi. 1507’de inşası tamamlanan katedrale, Ulucamii’nin tek hatırası olan minare çan kulesine dönüştürülerek dahil edildi.