Lübnan neden bu kadar çok Filistinli mülteciye ev sahipliği yapıyor?

Lübnan neden bu kadar çok Filistinli mülteciye ve lidere ev sahipliği yapıyor?
Lübnan neden bu kadar çok Filistinli mülteciye ve lidere ev sahipliği yapıyor?

6 milyonun üzerinde küçük bir nüfusu olan küçük Ortadoğu ülkesi Lübnan’da (resmî değerlere göre) 270 binden fazla Filistinli yaşıyor. Ve onların hikâyesi, savaş, yerinden edilme ve geri dönüş mücadelesiyle başlıyor.

Geçtiğimiz haftanın başında, Hamas’ın Siyasî Büro Başkan Yardımcısı 57 yaşındaki Salih el-Aruri ve beraberindeki 6 kişi, İsrail'in insansız hava aracı ile düzenlediği saldırıda Beyrut'ta Hizbullah'ın kalesi olarak tabir edilen Dahiye’de öldürüldü.

Hamas lideri 2015'ten beri Lübnan'daydı ve ülkedeki on binlerce Filistinliden sadece biriydi.

Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki Filistinli mültecilerin yaşadığı Burc el-Barajneh Mülteci Kampı.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki Filistinli mültecilerin yaşadığı Burc el-Barajneh Mülteci Kampı.
  • Lübnan'a art arda gelen Filistinli mülteci dalgaları, ülke genelindeki 12 kampta yaşayan 270 binden fazla insanın yaşadığı vatansız bir nüfusun oluşmasına yol açtı.

Bu durum, İsrail'in kuruluşu sırasında 750 bin Filistinlinin Filistin'den sürüldüğü 1948 Nekbe'siyle başladı ve direniş liderleri ve mültecilerin, İsrail saldırılarına karşı sığınma aramasıyla o zamandan beri devam ediyor.

Ancak Lübnan bu mültecilere ev sahipliği yaparken, onlar, sistemsel ayrımcılıkla karşı karşıya kalmanın yanı sıra Filistin toplumu ile liderleri sürekli olarak İsrail saldırılarının tehdidi altında yaşadılar.

Lübnan'daki 12 Filistin mülteci kampının en büyüğü olan Aynu'l-Hilve'de 55 bine yakın Filistinli yaşam mücadelesi veriyor.
Lübnan'daki 12 Filistin mülteci kampının en büyüğü olan Aynu'l-Hilve'de 55 bine yakın Filistinli yaşam mücadelesi veriyor.

Lübnan’daki Filistin kamplarını kim yönetiyor?

1969'dan bu yana Lübnan güvenlik güçlerinin kamplara girişi yasaklandı ve güvenlik çok sayıda silahlı Filistinli grup tarafından sağlandı.

Zaman zaman bu silahlı gruplar kendi aralarında çatışarak Filistin toplumunun nüfuzunu, kontrolünü ve desteğini kazanmak için yarıştı.

Nekbe’nin üzerinden geçen 76 yıla rağmen mülteci kampları, Filistinli silahlı gruplar için toplanma alanı olmaya devam ediyor. Hatta öyle ki, aralık ayı başında Hamas, kamplardaki mültecilere kendi gruplarına katılma çağrısında bulundu.

Lübnan ile Filistinli gruplar arasında 1969'da yapılan Kahire Anlaşması'na göre, kampların iç güvenliği Filistinli gruplarca sağlanırken, giriş ve çıkışlar ise Lübnan ordusunun denetiminde bulunuyor.
Lübnan ile Filistinli gruplar arasında 1969'da yapılan Kahire Anlaşması'na göre, kampların iç güvenliği Filistinli gruplarca sağlanırken, giriş ve çıkışlar ise Lübnan ordusunun denetiminde bulunuyor.

Kaç mülteci var?

2017 Lübnan nüfus sayımı Lübnan kamplarında yaklaşık 170 bin mültecinin yaşadığını bildirirken, Filistinli mültecileri destekleyen BM kuruluşu UNRWA (Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı) Lübnan'da 270 binden fazla Filistinlinin yaşadığını bildirdiği için doğru nüfus rakamlarına ulaşmak zor.

Ancak Lübnan'da 475 bin kadar Filistinli UNRWA'ya kayıtlı.

Kamplardaki koşullar nasıl?

Aşırı kalabalık, yoksulluk ve iş eksikliği, Filistinli mültecileri kamplarının karakteristik özelliği.

Çoğu Filistinlinin çoğu işe veya sosyal hizmete erişim için gereken kimlik kartlarını alması engelleniyor. Bunun yerine, Lübnan kendi kırılgan mezhepsel dengesini korumaya çalışırken, günlük yaşamın birçok ihtiyacını karşılaması için UNRWA'ya güvenmek zorunda.

Uluslararası arenada “düşkün/başarısız devlet” (Failed state) olarak addedilen Lübnan’da; kötü ekonomik koşullar, mevcut olmayan altyapı ve standartların altındaki barınma koşulları üçüncü ve dördüncü kuşak haline gelen Filistinlileri oldukça kötü etkiliyor.
Uluslararası arenada “düşkün/başarısız devlet” (Failed state) olarak addedilen Lübnan’da; kötü ekonomik koşullar, mevcut olmayan altyapı ve standartların altındaki barınma koşulları üçüncü ve dördüncü kuşak haline gelen Filistinlileri oldukça kötü etkiliyor.

Bu kamplar kaç yıllık?

Filistinliler Lübnan'a ilk kez 1948'de İsrail'in kurulmasının ardından, kitleler halinde geldi.

İlk rakamlar, 1967 Arap-İsrail Savaşı’nın ardından gelen Filistinli yeni mültecilerle daha da çoğaldı; ki bu da, İsrail'in Filistin topraklarının daha fazla bölümünü işgal etmesiyle sonuçlandı.

Yakın zamanda Suriye'deki çatışmalardan kaçanlardan da gelenler oldu.

Kamplar, Filistinli silahlı gruplara daima üs olarak mı hizmet etti?

1960'ların sonlarında Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İsrail'e karşı birçok cephede savaşıyordu. Prensip olarak, yaklaşık iki milyon mültecinin kayıtlı olduğu Ürdün’de ve kötü koşulların, mevcut olmayan altyapının ve standartların altındaki barınma koşullarının adaletsizlik duygusunun yayılmasına yardımcı olduğu Lübnan'da faaliyet gösteriyordu.

Filistin Kurtuluş Örgütü Yaser Arafat, bombalamalardan harap olmuş Beyrut sokaklarını denetimde, 1982.
Filistin Kurtuluş Örgütü Yaser Arafat, bombalamalardan harap olmuş Beyrut sokaklarını denetimde, 1982.

FKÖ Lübnan'da ne kadar etkiliydi?

Lübnan ordusu ile ağır silahlı Filistinli milisler arasında 1968 ve 1969'da yaşanan bir dizi çatışmanın ardından Lübnan ordusu, Kahire Anlaşması olarak bilinen bir anlaşma imzaladı.

  • Kahire Anlaşması ile Filistinlilere kampların yönetimi konusunda özerkliğin yanı sıra Lübnan'dan silahlı mücadeleyi sürdürme hakkı da verildi.

Anlaşmanın imzalanmasından kısa bir süre sonra FKÖ, krala karşı bir isyanın düzenlenmesine yardım ettiği Ürdün'den, daha fazla faaliyet özgürlüğüne sahip olduğu Lübnan kamplarına sürüldü.

1970'li yıllar boyunca FKÖ'nün liderleri ve Lübnan'daki grupları, İsrail'in suikast girişimlerinin sürekli hedefi oldu.


Etkisi ne kadar derinlere ulaştı?

  • FKÖ, Lübnan İç Savaşı’na katılmasının ardından 1982 yılında Lübnan'dan Tunus'a sürüldü.

Bununla birlikte, Lübnan'da bulunduğu süre boyunca grup, FKÖ'nün ayrılmasından birkaç yıl sonra bölge İsrail tarafından işgal edilmeden önce, kendi polis teşkilatını kurmak da dahil olmak üzere güney Lübnan üzerinde önemli bir kontrol kurmak için mülteci kamplarındaki memnuniyetsizlikten yararlanmıştı.

Lübnan’daki kamplarda sık sık Filistinli gruplar arasında çatışmalar yaşanıyor. Bunlardan sonuncusu, eylül ayında Fetih Hareketi ile diğer Filistinli gruplar arasında patlak verdi. 28 kişinin öldüğü, 200’ün üstünde kamp sakininin hayatını kaybetti çatışmalarda 2 bine yakın ev yıkıldı.
Lübnan’daki kamplarda sık sık Filistinli gruplar arasında çatışmalar yaşanıyor. Bunlardan sonuncusu, eylül ayında Fetih Hareketi ile diğer Filistinli gruplar arasında patlak verdi. 28 kişinin öldüğü, 200’ün üstünde kamp sakininin hayatını kaybetti çatışmalarda 2 bine yakın ev yıkıldı.

Bu miras bugün kendini nasıl gösteriyor?

Artık çeşitli gruplar kampların kontrolü için yarışıyor ve Lübnan'da siyasî ve askerî varlıkları var.

Salih el-Aruri, Hamas'ın Hizbullah ve diğer müttefik silahlı gruplar arasındaki kilit muhatabıydı. 2 Ocak saldırısında onunla birlikte en az iki üst düzey Hamas askerî lideri daha öldürüldü: Gazze dışındaki Kassâm Tugaylarının önde gelen komutanlarından Azzam el-Akra ve Kassam Tugaylarının güney Lübnan komutanı Samir Fendi.