Mısır'daki ikinci Cennetü'l Bakî Kabristanı

Behnesa'daki kabristanda onlarca tabiinin yanı sıra Bedir Savaşı'na katılan 70 sahabe de bulunuyor.
Behnesa'daki kabristanda onlarca tabiinin yanı sıra Bedir Savaşı'na katılan 70 sahabe de bulunuyor.

Bedir Savaşı'na katılan 70 sahabeye ait mezarların bulunduğu Mısır'ın Behnesa beldesi "ikinci Cennetü'l Bakî" olarak adlandırılıyor. Bizanslılar ile Müslümanlar arasındaki çatışmalarda çok sayıda şehidin verildiği bu beldeye, şehitler şehri anlamına gelen "Medinet'üş-Şuheda" da deniliyor. Hazret-i Hüseyin'in torunu Hüseyin bin Salih bin Hüseyin bin Ali bin Ebi Talib'in mezarı da burada bulunuyor.

Mısır'ın Minye kentine bağlı Behnesa beldesinde bulunan mezarlık, Bedir Savaşı'na katılan 70 sahabe ile onlarca tabiinin defnedildiği bir yer olması sebebiyle "ikinci Cennetü'l Bâki Kabristanı" olarak kabul ediliyor.

Güney Mısır'ın fethi sırasında şehit düşenlerin defnedildiği mezarlıkta, onlarca tabiinin yanı sıra Bedir Savaşı'na katılan 70 sahabe de bulunuyor.

Mısır fatihi Amr bin Âs, 644 yılında Kays bin Haris komutasındaki bir orduyu Mısır'ın güneyine gönderdi. Yüksek surlarla çevrili çok iyi korunan bir konuma sahip olan Behnesa beldesi, o tarihte Mısır’da hüküm süren Bizanslılar ile Müslümanlar arasında yaşanan çatışmalarda en çok şehit verilen noktalardan biri oldu.

  • Bu nedenle buraya, şehitler şehri anlamına gelen "Medinet'üş-Şuheda" da deniyor.

Hazret-i Hüseyin'in torunu burada yatıyor

Mısırlılar bu beldede edilen duaların kabul olunacağına inanıyor. Özellikle de çok sayıda şehit verilen "Mecrel Hasa" adlı sel yatağı, dua etmek için en çok tercih edilen mekanların başında geliyor.

  • Hazret-i Hüseyin’in torunu Hüseyin bin Salih bin Hüseyin bin Ali bin Ebi Talib ve Ziyad bin Ebu Süfyan'ın kabirleri de burada bulunuyor.

Geçmiş asırlarda buraya Irak, Mağrip ülkeleri ve Endülüs gibi uzak bölgelerden çok fazla ziyaretçi geldiği ifade ediliyor.

Sahabe mezarlarının yanı sıra eski bir Hristiyan şehri olan bölgede Hazret-i İsa döneminden kalan ibadet alanları da bulunuyor.

Behnesa'nın Müslümanlar tarafından fethi

Behnesa'nın Müslümanlar tarafından fethedilmesiyle ilgili en önemli kaynak Muhammed bin Muiz tarafından kaleme alınan "Behnesa’nın Fethi" kitabıdır. Kahire'de 1861 yılında basılan kitabın orijinali 142 sayfadan oluşuyor.

Yüzlerce Müslümanın şehit olduğu Behnesa'nın fethini anlatan en önemli kaynak olarak kabul edilen kitabın tam adı ise "Harikulade Acayipliklerin Yaşandığı ve Sahabelerin Şehit Düştüğü Behnesa'nın Fethi".

1861'den 1965'e kadar defalarca basılan 1887'de Kahire'de Osmanlıca olarak da yayınlanan kitabın el yazması sayfaları hala Mısır Milli Kütüphanesi'nde bulunuyor.

Kitapta, Mısır fatihi Hazret-i Amr bin Âs’ın Şam'dan gelerek Mısır'ı fethettiği, şu anda "Eski Kahire" denilen bölgede yer alan Babil Kalesi'nden başka ciddi bir mukavemet ile karşılaşılmadığı anlatılıyor.

Kalenin Amr bin Âs'ın ordusunun Hicri 19'uncu yılın ramazan ayının ilk gününde başlattığı kuşatmadan 7 ay sonra düştüğü, böylece Kahire'nin İskenderiye ile bağının kesildiği ve kısa süre sonra İskenderiye'nin de kolayca fethedildiği kaydediliyor.

Muhammed bin Muiz kitabında, Mısır'da Müslümanlar adına en büyük kırılmanın ülkenin güneyinin ele geçirilmesi sırasında yaşandığını ve çok miktarda kilisenin yer aldığı Bizans şehri Behnesa kentindeki çatışmalarda çok sayıda şehit verildiğini anlatıyor.