Mr. Mansurefendizâde

Mr. Mansurefendizâde.
Mr. Mansurefendizâde.

Hazırladığı Arapça-İngilizce sözlükle tanınan İngiliz şarkiyatçı Edward William Lane'nin (1801-1876), namıdiğer Mr. Mansurefendizâde'nin, sıra dışı bir hayatı vardı.

1801 yılında İngiltere’nin Hereford şehrinde dünyaya gelen Edward William Lane çok da gelecek vaat eden bir çocukluk geçirmemişti. Ortaöğrenimini tamamlamasının ardından girdiği Cambridge Üniversitesi’nde de tutunamamış, Londra’ya; daha sonraki yıllarda kendisinin Osmanlı kıyafetleri içerisinde alçıdan heykelini yapacak olan büyük kardeşi Richard James Lane’in yanına geçmişti.

  • Edward William Lane’in Arapçaya karşı oluşan alakası da kendisini bu dönemde göstermişti. Onu cezbeden bu dil, kısa zamanda burada ilerleme kaydetmesine sebep olmuş, bunu Şark dünyasına duyduğu derin alaka takip etmişti.

Osmanlı kıyafetleri içerisinde heykelleştirilen Edward William Lane.
Osmanlı kıyafetleri içerisinde heykelleştirilen Edward William Lane.

1825 yılında Arap dünyasının merkezi mevkiindeki Mısır’a onu bu şevki götürmüştü. Aslında ona bunu yapmaya teşvik eden unsurlar da yok değildi. Napolyon’un Mısır’da yaptırdığı keşif hareketleri zihinlerdeki cazibesini hâlâ koruyordu.

British Museum’a gelen antik Mısır’a ait parçalar ise buraya alaka duyanların şevklerini ateşlendiriyordu. Bunun yanı sıra Mısır’a giden seyyahların yazdıkları da oluyordu. Öyle anlaşılıyor ki Lane için bunlar bu dünyaya açılmasında birer muharrik kuvvet olmuştu.

Ayrıca Mısır bilimcisi olan İtalyan Oryantalist Giovanni Battista Belzoni’nin deneyimleri de muhtemelen kendisinde önemli bir yer etmişti. Lane, Mısır’a gitmesindeki sebebin, oranın tapınaklarını ve piramitlerini incelemek için giden bir seyyahınkinden daha fazlası olduğunu söylüyordu.

Kendi ifadesiyle o, benliğini bu dünyaya bırakmak istiyordu. Bu bakımdan Lane, Doğu’ya ait merakını giderdikten sonra ülkesine dönen bir oryantalistten daha fazlasıydı. İngiliz politikacı Lord Bexley’in maddî sponsorluğuyla 1825 yılında İskenderiye Limanı’na varan Lane, kariyerinin zirvesine çıkacağı dünyaya da buradan adım atıyordu.
Mısırlılar gibi giyinen ve onlar gibi davranan Lane, kısa sürede yerel Arapçayı da akıcı bir şekilde öğrenmişti.
Mısırlılar gibi giyinen ve onlar gibi davranan Lane, kısa sürede yerel Arapçayı da akıcı bir şekilde öğrenmişti.

Yarım milyona baliğ olmayan nüfusuyla Kâhire, Lane’e tam da aradığı doğuya ait orijinalliği sunuyordu: iç içe girmiş dar ve karışık sokaklar, geleneksel kıyafetleri içerisinde insanlar, muhteşem İslâm mimarisinin süslediği mahalleler, kahve mekânları, dükkanlar...

  • O, Avrupalıların yerleşmek için tercih ettikleri muhitin aksine şehrin uzak kuzeybatı noktasında bir ev tutmuştu. Mısırlılar gibi giyinen ve onlar gibi davranan Lane’in bir yıllık bir zaman içerisinde yerel Arapçayı akıcı bir şekilde öğrenmesi boşuna olmamıştı.

Ayrıca Mısırlı âlim Muhammed Ayyâd Tantâvî’den aldığı dersler ciddi bir ilerleme kaydetmesine sebep olmuştu. Kendisini öylesine bu kültür içerisine bırakmıştı ki yerel bir ad almayı da ihmal etmemişti. Kullandığı "Mansurefendizâde" ismini aynı zamanda sağ elinin serçe parmağında hayatının sonuna kadar taktığı yüzüğe de işlemişti.

Kahire'de bulunan Mr. Mansurefendizâde, Arapça çalışmaları ile modern Mısır kültürü üzerine yoğunlaşmıştı.
Kahire'de bulunan Mr. Mansurefendizâde, Arapça çalışmaları ile modern Mısır kültürü üzerine yoğunlaşmıştı.

Edward William Lane bulunduğu Kahire’de tek İngiliz değildi. Temas halinde bulunduğu kendisinden başka oryantalistler de vardı ki İngiliz Mısır biliminin babası olarak bilinen John Gardner Wilkinson bunlardan sadece biriydi.

Lane bunlar arasında Arapça çalışmaları ile modern Mısır kültürü üzerine yoğunlaşıyordu. Tabi antik Mısır da aynı şekilde alaka sahası içerisinde yer alıyordu. Onun ilk eseri olan Description of Egypt onun bu alakasının bir meyvesi olmuştu.

Eski ve modern Mısır’ın büyük kısmını dolaşan Lane'in 1836'da kaleme aldığı gözlemleri, halkın inanç, dil, örf ve adetlerini yazdığı Modern Mısırlıların Örf ve Adetlerinin Bir Açıklaması kitabı.
Eski ve modern Mısır’ın büyük kısmını dolaşan Lane'in 1836'da kaleme aldığı gözlemleri, halkın inanç, dil, örf ve adetlerini yazdığı Modern Mısırlıların Örf ve Adetlerinin Bir Açıklaması kitabı.

1828 yılında İngiltere’ye geri dönen Lane 1833 yılında tekrar Mısır’a gitmişti. An Account Of The Manners and Customs of the Modern Egyptians isimli meşhur eserini büyük oranda bu ikinci döneminde edindiği bilgilerle yazmıştı. 1836 yılında yayınlanan eser hakkında Edward Said’in Oryantalizm’inde “sadece Mısır hakkında değil, Doğu hakkında yazan veya düşünen herkes için kullanılması zorunlu olan bir otorite eser” demesi eserin de önemini ortaya koyuyordu.

1835 yılında tekrar İngiltere’ye dönmesi muhtemelen bu yılda Kahire’de yaşanan ve şehrin üçte birlik bir kısmının ölümüyle neticelenen veba sebebiyle olmuştu.

Sonrasında İngilizceye tercümesiyle alakadar olduğu Binbir Gece Masalları The Arabian Nights ismiyle 1839-1841 yılları arasında yayınlanmıştı.

  • Sonraki çalışması ise Kur’ân-ı Kerîm’deki inanç esaslarıyla alakalı âyetlerin İngilizceye tercümesi olmuş, bu çalışması Selections from the Kurʾân ismiyle 1843 yılında Londra’da yayınlanmıştı.
Lane'nin meşhur Arapça-İngilizce sözlüğünün ilk cildinin başlık sayfası.
Lane'nin meşhur Arapça-İngilizce sözlüğünün ilk cildinin başlık sayfası.

Lane’in en önemli çalışmalarından bir diğerini de hazırladığı Arapça-İngilizce sözlük oluşturmuştu. Bu sözlüğü yazmak amacıyla 1842 yılında üçüncü kez tekrar Mısır’a giden Lane, burada kaldığı 1849 yılına kadar sözlüğü için malzeme toplamıştı.

Eserini hazırlamak için ciddi bir okuma yapan Lane, Ezher âlimlerinden İbrâhim b. Abdülgaffâr Desûkî’nden de çokça istifade etmiş, ikisi arasında yakın bir dostluk kurulmuştu. Öyle ki Mısır’ın ilim adamlarından biri olan Ali Paşa Mübarek yazdığı hacimli bir romanda bu meseleyi işlemişti.

Lane’in sonraki oryantalistlere de kaynaklık eden An Arabic-English Lexicon isimli sözlük çalışması kendisine önemli de bir şöhret kazandırmıştı. Edward William Lane 1876 yılında hayata veda ettiğinde en büyük oryantalistlerden biri olma sıfatını da çoktan kazanmıştı.