Ürdün, Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nı ülkede yasakladı, varlıklarına el koydu

1928'de Kahire'de kurulan Müslüman Kardeşler Teşkilatı, Arap dünyasının en büyük ve en etkili siyasî İslâm gruplarından biridir.
1928'de Kahire'de kurulan Müslüman Kardeşler Teşkilatı, Arap dünyasının en büyük ve en etkili siyasî İslâm gruplarından biridir.

Ürdün İçişleri Bakanlığı, Müslüman Kardeşler (İhvân-ı Müslimîn) Teşkilatı'na bağlı her türlü faaliyeti yasa dışı ilân ederek teşkilatı yasakladığını, grubun ofislerinin ve tesislerinin derhal kapatılacağını açıkladı. Bu adım, ülkenin en büyük muhalefet partisi olan ve İhvân'ın Ürdün'deki siyasî kolu olan İslâmî Eylem Cephesi'nin kapatılmasına yol açabilir.

Ürdün İçişleri Bakanı Mazin el-Feraya, Ürdün hükümetinin daha önce feshettiği ve ülkedeki en yüksek sesli muhalif grup olan Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nı, grubun üyelerinin bir sabotaj planıyla bağlantılı yasakladığını ve bu yapıya ait her türlü faaliyeti yasa dışı ilân ettiğini duyurdu.

  • Bakan Feraye, İhvân-ı Müslimîn Teşkilatı'nın her türlü faaliyetinin yasa dışı sayılacağını ve bu faaliyetlere katılan herkesin cezalandırılacağını belirtti.
  • Teşkilata ait mal varlıklarına el konulması için görevlendirilen komisyonun çalışmalarının hızlandırılacağını kaydeden Feraye, teşkilata üye olmanın ve fikirlerini savunma ve yaymanın da suç sayılacağını vurguladı.
Polis, açıklamanın ardından İslâmî Eylem Cephesi'nin genel merkezini kuşatıp arama yaptı ve çok sayıda kutu belgeye el koydu.
Polis, açıklamanın ardından İslâmî Eylem Cephesi'nin genel merkezini kuşatıp arama yaptı ve çok sayıda kutu belgeye el koydu.

İhvân’a ait veya onunla bağlantılı olarak kullanılan tüm ofis ve merkezlerin, başka kurumlarla ortak kullanılıyor olsalar bile kapatılmasına karar verildiğini aktaran Feraye, teşkilatın medyadaki herhangi bir etkinliğinin de yasak kapsamında olduğunu ifade etti.

Bakan, grupla bağlantılı suç teşkil eden eylemlere karıştığı kanıtlanan herhangi bir kişi veya kurum hakkında gerekli işlemlerin yapılacağını belirtti.

Teşkilatın faaliyetlerine devam etmesinin toplumu çeşitli tehlikelere maruz bıraktığı ve vatandaşların hayatını tehdit ettiği iddia edildi.

Bakan Feraye, geçen hafta Ürdün İstihbaratı tarafından engellendiği açıklanan komplolara da değinerek, grubun, hücre planlarının açıklanmasının aynı gecesinde, faaliyetlerini ve şüpheli bağlantılarını gizlemek amacıyla merkezlerinden büyük miktarda belgeyi kaçırmaya ve imha etmeye çalıştığını ileri sürdü.

Feraye, İhvân’ın önde gelen liderlerinden birinin oğlu (adı açıklanmadı) ve başka kişiler tarafından "patlayıcı üretimi ve test edilmesi girişiminin tespit edildiğini", bu kişilerin güvenlik birimlerini ve ülke içindeki hassas noktaları hedef almayı planladıklarını iddia etti.

Yasağın, parlamentodaki en büyük muhalefet grubu olan grubun siyasî kolu İslâmi Eylem Cephesi'ni nasıl etkileyeceği belli değil. Ancak Feraya'nin duyurusunun ardından genel merkezine polis tarafından baskın düzenlendi.

Bölgedeki İhvân-ı Müslimîn'e bağlı siyasî parti olan İslâmî Eylem Cephesi, geçen yıl İsrail'in Hamas'la savaşı nedeniyle düzenlenen kitlesel protestoların yaşandığı dönemde yapılan parlamento seçimlerinde en fazla sandalyeyi kazanmıştı.
Bölgedeki İhvân-ı Müslimîn'e bağlı siyasî parti olan İslâmî Eylem Cephesi, geçen yıl İsrail'in Hamas'la savaşı nedeniyle düzenlenen kitlesel protestoların yaşandığı dönemde yapılan parlamento seçimlerinde en fazla sandalyeyi kazanmıştı.
  • İhvân'ın Ürdün'deki grubu, Arap Baharı döneminde bazı üyelerinin ayrılmasıyla bir bölünme yaşamış, bu ayrılmaların sonucunda “Müslüman Kardeşler Derneği” adıyla yeni bir yapı kurulmuştu. Grup, hükümetin Mart 2015’te bu yeni derneğe resmî ruhsat vermesini, kendi meşruiyetine karşı bir darbe olarak değerlendirmişti.

Temmuz 2020’de, Ürdün’deki en yüksek yargı mercii olan Temyiz Mahkemesi, "Müslüman Kardeşler" grubunun feshedilmesine karar vermişti.

Ürdün Başbakanı Cafer Hassan, salı günü, ülkenin millî güvenliğine karşı komplo girişimlerinin engellendiğini, hiçbir kişi ya da grubun millî birliği bozmasına izin vermeyeceklerini belirtmişti.

Hassan, ülkenin millî birliğinin "kırmızı çizgi" olduğuna dikkati çekerek, "Şartlar ne olursa olsun, bunu baltalamaya çalışan herkes Ürdün'ün düşmanıdır." demişti.

Kimsenin devletin sabrını sınamaması gerektiğini vurgulayan Başbakan Hassan, hiçbir sebeple halkın güvenliğinin riske atılamayacağını ifade etmişti.

Ne olmuştu?

Ürdün İstihbarat Dairesi, 15 Nisan'da Krallık içindeki hedeflere roket ve insansız hava araçları kullanarak saldırı planladıkları iddia edilen Müslüman Kardeşler'in ulusal güvenliği hedef alan, kaos ve yıkım planlarının boşa çıkarıldığını, olaylarla bağlantılı 16 kişinin gözaltına alındığını duyurmuştu.

Yetkililere göre, 2021'den beri güvenlik güçleri tarafından gözetim altında tutulan kimliği açıklanmayan bu 16 kişi, operasyonun parçası olarak en az bir roket fırlatmaya hazırdı.

Ürdün hükümeti, istihbarat birimleri tarafından yakalanan bu 16 kişinin 4 ayrı davada yargılanacağını bildirmişti.

Söz konusu kişilerin patlayıcı madde ve otomatik silah bulundurmak, kullanılmaya hazır bir füzeyi gizlemek, insansız hava aracı (İHA) üretim projesi yürütmek, yasa dışı şekilde eleman temin edip eğitmek gibi suçlamalarla karşı karşıya oldukları vurgulanmıştı.

Reuters'a verilen bir açıklamada, Müslüman Kardeşler iddia edilen komployla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti ve grubun Ürdün şubesinin onlarca yıldır yasal olarak faaliyet gösterdiğini vurguladı.

Ürdün, Mayıs 2024'te de detaylı bilgi vermeksizin "bir ülke tarafından desteklenen milis grupların ülkedeki bazı hücrelere silah sağladığını" ileri sürmüştü.