100 Türk Büyüğü- Sedat Hakkı Eldem

​100 Türk Büyüğü- ​Sedat Hakkı Eldem
​100 Türk Büyüğü- ​Sedat Hakkı Eldem

Batılılaşma İçinde Millî Bir Mimari

Saraçhane, Vezneciler, Laleli üçgenine damga vuran devasa binaların mimarı o. Temsiliyet görevi olan bir binayı, bir ömür boyu savunusunu yaptığı Türk Evi formatını da yorumuna katarak inşa etmek onun büyük işlerinden sadece biriydi.
Saraçhane, Vezneciler, Laleli üçgenine damga vuran devasa binaların mimarı o. Temsiliyet görevi olan bir binayı, bir ömür boyu savunusunu yaptığı Türk Evi formatını da yorumuna katarak inşa etmek onun büyük işlerinden sadece biriydi.

Sedat Hakkı Eldem’i nereden hatırlamamız gerekiyor? İster otobüs, ister tramvay, ister metro kullanın, İstanbul’da yaşıyorsanız mutlaka yanından geçtiğiniz İstanbul Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakülteleri binalarıyla.

Saraçhane, Vezneciler, Laleli üçgenine damga vuran devasa binaların mimarı o. Temsiliyet görevi olan bir binayı, bir ömür boyu savunusunu yaptığı Türk Evi formatını da yorumuna katarak inşa etmek onun büyük işlerinden sadece biriydi.

Modernleşmenin, Avrupa mimarisinin, şehirlerin parçalanarak yenilenmesinin bir ideoloji hâlini alacağı yer ve zamanda, merkezden ayrılmadan yerel mimariyi nasıl bu hikâyenin içine katacağını dert edinir Sedat Hakkı Eldem. Yüksek kemerlerden, revaklardan, taç kapılardan vazgeçmeden inşa edilen bir mimarinin ustası olur.

Babası diplomat olduğu için çocukluğu Cenevre ve Münih başta olmak üzere Avrupa’da geçer, böylece Türkçeyi ve Almancayı aynı derece kullanabilme imkânı sağlar. Türkiye’ye dönüp Sanâyi-i Nefîse’den mezun olan Sedat Hakkı, Cumhuriyet’in Avrupa’ya gönderdiği burslu öğrencilerin ilk kuşağı arasına girer. Devlet bursuyla üç yıllık bir Avrupa tecrübesini de üstlendikten sonra Türkiye’de yeni bir mimari üslubun öncü ismi olmak için hazırdır.

Batılılaşma içinde millî bir mimari oluşturma hamlesinin hem resmî hem sivil mimarideki mührü onun ellerindedir.

Boğaziçi’nin görünümünde önemli yeri olan yalılarda ve Ankara’da yapılan Hindistan, Pakistan, Hollanda büyükelçilik binalarında işlediği tarzla Cumhuriyet sonrası iki büyük şehrin yeniden biçimlenmesinde, görünür olmalarında önemli izler bırakır.

Henüz 23 yaşındayken Uluslararası Budapeşte Fuarı için tasarladığı Türk Pavyonu’ndan başlayarak, Yalova’daki Termal Oteli’nde, Ağaoğlu Konutu’nda, Taşlık Kahvesi’nde hayat verdiği Türk Evi’nin unsurlarından başka bir şey değil.

Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında, temsiliyeti Cumhuriyet’e verecek şekilde bir mimari geçişinin diliçi çevirisi Sedat Hakkı Eldem imzası taşıyor, teorisinde Türk Evi, Köşkler ve Kasırlar, Türk Evi Plan Tipleri, Türk Bahçeleri gibi alanında eşsiz kitapları da barındırarak.