100 Türk Büyüğü- Burhan Öcal

​100 Türk Büyüğü- Burhan Öcal( Çizgi: Cemile Ağaç Yıldırım )
​100 Türk Büyüğü- Burhan Öcal( Çizgi: Cemile Ağaç Yıldırım )

“Mevlevihane Caddesi”. Bir yüzyılda toplumsal hafızadan silinmiş, tabelaların insafına bırakılmış bir mevlevihane.
“Mevlevihane Caddesi”. Bir yüzyılda toplumsal hafızadan silinmiş, tabelaların insafına bırakılmış bir mevlevihane.

Bağcılar-Kabataş tramvayının Cevizlibağ durağında indiğimde rastladığım ilk kişiye “Yenikapı Mevlevihanesi nerede?” diye sormuş ve hem ondan hem de sonraki birkaç kişiden aynı cevabı almıştım: “Bilmiyorum.” Kimse bilmiyordu, dağınık bir meydanda insanlardan umudumun kesildiği bir anda duvardaki tabelayı gördüm: “Mevlevihane Caddesi”. Bir yüzyılda toplumsal hafızadan silinmiş, tabelaların insafına bırakılmış bir mevlevihane.

Yenikapı Mevlevihanesi’nin türbedarı Polis Burhan’ın (polis olan kendisi değil, lakabıydı) kaderinin de mevlevihaneyle birlikte karıldığı bir gerçek. Mevlevihanenin türbedarı, bekçisi, delisi ve velisi Polis Burhan.

1925’te tekke ve zaviyelerle türbelerin kapatılması ve tekke ayinlerinin yasaklı hâle gelmesiyle, 1953 Aralık’ında Konya’daki bir sinema salonunda icra olunana kadar sema ayinleri de bıçak gibi kesildi.

1953' te başlayıp “yaşlı semazenlerden birinin dönerken ağzının kıpırdadığı” gibi gerekçelerle arada bir polis tacizine uğrayan sema ayinlerine her yıl İstanbul’dan giden kalabalık Mevlevi heyetlerinin içinde Polis Burhan da vardı. Bu kafiledeki görevi, mevlevihaneyi beklemesi kadar önemliydi: Kafiledekilerin iletişiminin sağlanması, kişisel ihtiyaçlarının giderilmesi, kudüm-i şerifin ve neylerin muhafazası.

Polis Burhan’ın ya da resmî adıyla Burhan Öcal’ın bir ömür boyu süren mücadelesiyse Vakıflar İdaresi’yle oldu: Terk edilmiş Yenikapı Mevlevihanesi’nin sandukalarının, mezar taşlarının, duvarlarının ve çevresinin en ufak bir sorununu ısrarla, takıntılı görünmesine aldırmadan Vakıflar’a yazıyor ve onarım yapılması için müracaat ediyordu. Mevlevihanedeki mescidin minaresinin dibinde yer alan beş metrekarelik odada otuz beş yıl yaşamış bir fakirdi, tek derdi ve meşguliyeti mevlevihaneydi.

1961’de ve 1997’de mevlevihane yanarken kül olan biraz da Polis Burhan’ın emekleriydi. Bu niyetinde sebat etme hâlinin resmî dilekçelerde bir karşılığı olmadı; korunması için yaptığı onlarca başvuru reddedilen mevlevihane restorasyona alınacakken, 2006 Mayıs’ında o da kapı dışarı edildi. Bir hevesle yaptırdığı “Burhan Öcal – Yenikapı Mevlevihanesi Türbedarı” masa kimliğini kullanamasa da, adı “Yenikapılı Polis Burhan” olarak Mevleviyye tarihine yazıldı. Sınırlı bir dervişan, muhibban, arifan halkası içinde sevildi, sayıldı. Sırlıydı, sır olup gitti.

*İş bu portre yazısı, H. Necdet İşli’nin Burhan Öcal: Bir “Polis Burhan” Vardı (Turkuaz Yay., Mart 2009) risalesinden faydalanarak yazıldı.