Rastlaşmalar: Myanmar

Gün ağarmaya başlarken orman yolu bitiyor ve çevremizi uçsuz bucaksız pirinç tarlaları sarıyor.
Gün ağarmaya başlarken orman yolu bitiyor ve çevremizi uçsuz bucaksız pirinç tarlaları sarıyor.

Çoğunluğunu Budistlerin oluşturduğu 70 milyon nüfuslu Myanmar’da 135 farklı etnik kökene sahip topluluk var. Buna rağmen Birmanya kökenli devlet yapısı birçok etnik gruba ve özellikle Arakan bölgesinde yaşayan müslümanlara sistematik olarak şiddet ve baskı uygulamaya devam ediyor. Nüfusun %5’ini oluşturan Müslümanlar daha çok ülkenin batısında bulunan Arakan (Rakhine) bölgesinde yaşıyor.

Uçsuz bucaksız pirinç tarlaları

Yolculuğumuz sarsıntılarla, karanlıkta arabanın farını takip ederek devam ediyor. Sabaha karşı erken saatlerde geçtiğimiz köylerdeki pazar yerlerinin kurulmasıyla hareketlilik başlıyor. Durmadan buna benzer köyleri geçiyoruz. Sıkıldıkça saate bakmak için telefonuma yöneliyorum ama ışığı her yandığında etrafımda onlarca sivrisineğin bana eşlik etmesi hoşuma gitmiyor. Kasabaya ulaşmak, yolun bozukluğu ve inşa edilmeyen bir köprü sebebiyle uzadıkça uzuyor. Gün ağarmaya başlarken orman yolu bitiyor ve çevremizi uçsuz bucaksız pirinç tarlaları sarıyor.

Yolculuğumuzun bitmek üzere olduğunu pirinç tarlaları arasında bir başına duran kabristanlığı gördüğümüzde anlıyoruz. Yaklaştıkça beklemediğim bir kalabalık ile karşılaşıyorum. Çevre köylerden; araçlar, motorlar ve yürüyerek binlerce kişi gelmiş.

Zaten tek şerit olan yol tamamen kapanmış. Buradan itibaren bizim de yürüyerek yola devam edenlere dahil olmamız gerekiyor. Bayram namazına yetişiyoruz. Namazın hemen ardından herkes kurban kesmek için hazırlığa başlıyor. Kabristan içindeki küçük alan artık bir mezbaha gibi çalışmaya başlıyor. Sonraki güne kalmadan bir günlük izin dahilinde tüm işlerin tamamlanması gerekli.

Hamidullah’ın gülüşü

Kalabalıktan uzaklaşmak ve çevreyi keşfetmek için yürüyüş yapmak istiyorum. Çocukların fotoğrafını çekerek ilerliyorum. Pirinç tarlaları arasında tenekeden bir kaç ev ve birinin önünde oynayan çocuklar var. Onlara ulaşmak için tarlaların arasında ip gibi uzanan dar yolu takip ediyorum. Yanlarına gittiğimde işaretlerle anlaşmaya çalışıyoruz. Ortak bir dilimiz yok. Makineyi göstererek fotoğraflarını çekmek istediğimi anlatmaya çalışıyorum. İzin veriyorlar ama bir türlü aramızdaki yabancılığı kaldıramıyoruz.

Neredeyse hiç gülmeyen yüzlerinde bir yabancı ile karşılaşmanın şaşkınlığı var. Ardından ikram ettiğim şekeri kapının kenarında beliren annelerinin onay vermesiyle kabul ediyorlar. Küçük erkek kardeş Hamidullah’ın gülümsemesiyle aramızdaki duvar yıkılıyor. Yanımda taşıdığım şekerler dünyanın diğer ucunda bu dört kardeşin yüzünün gülmesine vesile oluyor. Önce kıkırdamaya başlıyorlar ve ardından gülücükler birbiri ardına devam ediyor.

Ne olmuştu?

Çoğunluğunu Budistlerin oluşturduğu 70 milyon nüfuslu Myanmar’da 135 farklı etnik kökene sahip topluluk var. Buna rağmen Birmanya kökenli devlet yapısı birçok etnik gruba ve özellikle Arakan bölgesinde yaşayan müslümanlara sistematik olarak şiddet ve baskı uygulamaya devam ediyor. Nüfusun %5’ini oluşturan Müslümanlar daha çok ülkenin batısında bulunan Arakan (Rakhine) bölgesinde yaşıyor. Yıllar içinde uygulanan sistematik saldırılar ve katliamlar sonucunda milyonlarca Rohingya Müslümanı mülteci olarak Bangladeş, Pakistan, Tayland, Malezya, Suudi Arabistan ve Avrupa’ya göç etmek zorunda kaldı. Myanmar'da 10 yıl önce iktidarı sivil bir hükümete devreden ordu, 1 Şubat 2021’de yönetime el koyduğunu açıkladı. Ülkede 50 yıllık askeri rejimin geride bırakıldığı umulmuştu. Darbeye karşı protestolar devam ederken, sivillere karşı asker ve polisin silahlı müdahalesi devam ediyor. Ülkede yeniden bir korku iklimi hakim.