Yüz Yıllık Metinlerle Tanburi Cemil Bey

​Yüz Yıllık Metinlerle Tanburi Cemil Bey
​Yüz Yıllık Metinlerle Tanburi Cemil Bey

Geçtiğimiz yüz yıla damgasını vuran Tanburi Cemil Bey’i, gelecek kuşaklara yön verecek biyografik çalışma bırakan Hüseyin Kıyak Bey’le konuştu, ruhunu şad ederek.

Kitaba dâhil olma hikâyeniz ilginç. Düzeltmen olarak başladınız, hazırlayana dönüştünüz!

Kalan Müzik’ten Tanburi Cemil Bey’in taş plak kayıtlarını içeren “Külliyat” yayımlandı.
Kalan Müzik’ten Tanburi Cemil Bey’in taş plak kayıtlarını içeren “Külliyat” yayımlandı.

Evet, geçtiğimiz yıl Kalan Müzik’ten Tanburi Cemil Bey’in taş plak kayıtlarını içeren “Külliyat” yayımlandı. Tabii, bunun çalışmaları birkaç yıl önceden başlamıştı.

2014’ün ağustosunda Cemal Ünlü aradı. Tanburi Cemil Bey’in plak kayıtlarından oluşan bir albüm hazırladıklarını biliyordum. Bu albüm kitapçığında yer verilmesi düşünülen metinlerin, eser isimlerinin imlası gibi konularda yardımcı olmamı istedi. Memnuniyetle kabul ettim.

Metinlerin kontrolü dışında Külliyat’a alınabilecek farklı metinler araştırmaya ve buldukça yeni yazıya aktarmaya başladım. Bulduğumuz metinlerin bazılarını Külliyat’a aldık.

Külliyat’a almadığımız ve daha sonra ulaşabildiğim metinlerden de bu kitap doğdu. Külliyat’ın yayın aşamasında yer almasaydım, Yüz Yıllık Metinlerle Tanburi Cemil Bey kitabı da olmayacaktı sanırım.

Kitapta, daha önce Cemil Bey hakkında bilinmeyen neler bekliyor bizi?

Kitaptaki Osmanlıca metinler, Latin harfleriyle ilk kez yayımlanıyor. Cemil Bey’in 1900’de Sabah gazetesinde yazdığı makaleler de bu metinlerden…
Kitaptaki Osmanlıca metinler, Latin harfleriyle ilk kez yayımlanıyor. Cemil Bey’in 1900’de Sabah gazetesinde yazdığı makaleler de bu metinlerden…

Sanırım kitapta ilk dikkat çeken şey kapakta yer alan Cemil Bey fotoğrafı. İlk kez yayımlanan bu fotoğraf, Sinekemani Nuri Duyguer terekesinden çıktı. Bir gün fotoğrafların tasnifini yaparken, Cemil Bey’in bu fotoğrafı geldi önümüze.

Tabii çok heyecanlandık. Cemil Bey bu fotoğrafta ilk kez kemençe ve tanburuyla bir arada ve bütün bedeniyle görülüyordu. Nitekim bence kitabın en çarpıcı yanlarından biri, kapakta yer alan bu fotoğraf.

Kitaptaki Osmanlıca metinler, Latin harfleriyle ilk kez yayımlanıyor. Cemil Bey’in 1900’de Sabah gazetesinde yazdığı makaleler de bu metinlerden… Cemil Bey’in müziğe bakışını şimdiye kadar icraları üzerinden anlamaya çalıştık. Bu makalelerle, Cemil Bey’in müzik dünyasını kendisinden dinleme imkânı buluyoruz.

Bu kitaba kadar Cemil Bey’in biyografik bilgilerinde de bazı karışıklıklar vardı. Doğum ve ölümü için farklı tarihler veriliyordu. Doğumu için kaynaklarda 1871, 1872, 1873 gibi farklı seneler verilir. Kitabı hazırlarken Cemil Bey’le yakınlık kurmuş müzisyenlerin metinlerine de ulaşmaya çalıştım.

Cemil Bey’in kendi elinden çıkma biyografisini aktaran Rauf Yekta Bey, onun 18 Safer 1288’de doğduğunu belirtiyor. Bu tarih Yılmaz Öztuna tarafından 9 Mayıs 1871 olarak miladi tarihe çevrilmiş. Dönemin, hicri, miladi ve rumi tarihi de ihtiva eden gazeteleri incelendiğinde 18 Safer 1288’in 8 Mayıs 1871’e denk geldiğini görüyoruz.

Ölümü içinse 1915, 4 Ağustos 1916, 28 Temmuz 1916 gibi farklı tarihler vardı. Bahsi geçen tarihlerdeki gazeteleri incelemeye başladım.

29 Temmuz 1916 tarihli gazetelerde Cemil Bey’in ölüm ilanlarına rastladım. Böylelikle Cemil Bey’in doğum ve ölüm tarihi belgeleriyle ortaya çıkmış oldu.

Kitapta, Rauf Yekta, Ali Rifat ve Musa Süreyya Beyler gibi, Cemil Bey’le uzun yıllar birlikte olmuş müzisyenlerin Cemil Bey hakkındaki yazıları da Latin harflerine aktarılarak ilk kez yayımlanmış oldu.

Ayrıca Cemil Bey’in ölümünden dört yıl sonra Şark Musiki Cemiyeti tarafından verilen “Cemil Konseri”nin programı, Cemil Bey’in not defterinin Latin harflerine aktarılmış metni de kitapta yer alan tarihî belgeler arasında.

Makaleleri merak uyandırıcı ama günümüz okuru için daha sade bir dile aktarımı da düşünülüyor mu?

Cemil Bey’in makalelerinde kullandığı dil oldukça ağır. Günümüz okuru için dili sadeleştirmeyi düşünmedim. Çünkü Cemil Bey’in seçtiği sözcükleri, yazı üslubunu da aynen aktarmak istedim.

Bugünün okurunu zorlayacağını düşündüğüm sözcüklerin anlamlarını köşeli parantezler içinde vermeyi tercih ettim. Biraz zahmetle, bu metinlerin anlaşılabileceğini düşünüyorum.

Kitabın hazırlık aşamasında nasıl bir yol izlediniz?

Yaklaşık on yıldır süreli yayınlardaki müzik yazılarıyla ilgileniyorum. Tuttuğum notlar, yazdığım künye bilgileri var. Bulduğum bir yazı, bir başka yazıya götürebiliyor. Bazen de tamamen bir şüphe neticesiyle taradığınız kaynaklardan işinize yarayacak metinler bulabiliyorsunuz.

Öncelikle eski yazıdaki süreli yayınları tarayarak başladım. Ölümünden sonraki iki üç aylık süreç içinde çıkmış olan bulabildiğim tüm süreli yayınları taradım. Bibliyografyalara girmiş ya da benim eskiden künyelerini not aldığım bazı metinler de vardı. Onlara ulaşmam kolay oldu.

Bazen de ulaştığım metinlerde, başka metinlere atıflar olduğunu gördüm. Elbette gözümden kaçan, ulaşamadığım başka yazılar olmalıdır. Bu kitap, “Cemil Bey hakkındaki her şeyi toplamış olma” iddiasında bulunmuyor.

Cemil Bey karakterinin eserlerine yansımaları nasıl?

Cemil Bey’in “eserleri” dediğimizde bence aklımıza gelecek ilk şey besteleri değil, plakları olmalı. Cemil Bey, Tanzimat rüzgârının etkisi içinde yetişmiş, Batı kültürüne aşina, bir tarafıyla da geleneklere bağlı bir müzisyen.

Mizaç olarak ise duygusal tarafı ağır basan, melankoliye meyyal bir kişi canlanıyor zihnimizde. Küçük yaşta babasını kaybetmiş, daha sonra kendisini himaye eden amcasını… Bir tarafta da istibdat yönetimi…

Cemil Bey’in Batılı, modern zihin dünyası, melankolik mizacıyla birleştiğinde Cemil Bey’in müziği çıkmış ortaya. Cemil Bey, sağlam bir gelenekçi, bir tarafıyla da çok modern ve yenilikçi. Duygu dünyası da müziğine derinlik kazandırmış.

Biyografilerin sanatkârların eserleri adına önemi sizce nedir?

Her eserde mutlaka biyografik bir damar vardır. Sanatçı yaşadığı hayattan, eser de sanatçıdan bağımsız değerlendirilemez. Bu yüzden bir sanat eserini daha iyi anlamak için mutlaka sanatçının biyografisi de göz önünde bulundurulmalıdır.

Ailesi, çocukluğu, içinde bulunduğu sosyal ve kültürel ortam, yaşadığı iklim dahi sanatçıyı etkiler. Cemil Bey’in taksimlerini, bestelerini hatta makalelerini dahi yaşadığı hayattan ayrı değerlendiremeyiz.

Kitap sizin hayatınızda nasıl bir değişim sağladı? Ne tür tepkiler aldınız?

Cemil Bey’i okuduğum kaynaklara, dinlediğim taksimlerine göre ben değerlendirmiş olsaydım bu kitap bu kadar değerli olmayacaktı doğrusu
Cemil Bey’i okuduğum kaynaklara, dinlediğim taksimlerine göre ben değerlendirmiş olsaydım bu kitap bu kadar değerli olmayacaktı doğrusu

Kitap için çok olumlu tepkiler aldım. Aslına bakılırsa gerçekten önemli bir kitap hazırladığımın farkındayım. Kitabın önemi, birisi tarafından yazılmamış olmasından geliyor açık söylemek gerekirse. Yani tamamen belgeler konuşuyor.

Cemil Bey’i okuduğum kaynaklara, dinlediğim taksimlerine göre ben değerlendirmiş olsaydım bu kitap bu kadar değerli olmayacaktı doğrusu. Nitekim, çok ilgi gördü; yayınlanalı çok kısa bir zaman olmasına rağmen ilk baskı tükenmek üzere.

Müzik alanında basılan kitapların hâlâ okunuyor olması çok sevindirici. Tabii, bu durum araştırmacıları da motive ediyor. Sırada Tanburi Cemil’in oğlu, Mesud Cemil var. Bu kitabımız da birkaç aya raflarda yerini alacak.