"İnsan olmaya Hz. Peygamberle kurduğumuz ilişkiyle başlarız."

YazarYusuf Genç

Cins Dergisi Editörü yazar Yusuf Genç; insan olmayı, O'nu bulmanın yollarını, dünyayı daha iyi nasıl kavrayacağımızı, nelerle uğraştığını ve daha birçok konuyla alakalı düşüncelerini GZT okurlarıyla paylaştı.

Yusuf Genç kimdir, şu sıralar gündeminde neler vardır? Yusuf Genç, Cins dergisinin editörüdür. Cari olan İtibar dergisinin yayın kurulu üyesidir. Belki de Cemil Meriç gibi afilli bir şeyde söylemek lazım ama ona gerek yok. ‘Şu sıralar gündeminde ne var?’ sorusunun cevabı da sadece bu sıralar değil yaklaşık 10 yıldır Türk düşünce tarihi, Türk modernleşmesi üzerine çalışıyorum. Uzun ve geniş bir alan olduğu için kitaplaşacak bir metin yekûnuna ulaşamadım ama uzun vadeli gündemimde Türk düşünce tarihi ve Türk modernleşmesi metinleri meseleleri var. Doğrusu Türkiye’de üzerine çok konuşuluyormuş gibi görünse de bu başlıklar üzerine çok düşünülmemiş başlıklardır.

“Yazma konusunda örnek alıyorum, etkiliyor beni” dediğiniz bir yazarlar var mı? Etkilendiğim pek çok yazar var. Hem benim mensup olduğum kuşağın hem alt kuşağın hem de bizden önceki kuşağın hatta 1950 sonrası Türkiye’de yazı yazan elinde kalem olan herkesin bir şekilde etkilendiği, doğrudan temas ettiği başat ismi İsmet Özel diyeceğim. İsmet Özel’i nasılından daha çok belki ne, neliğiyle doğrudan ilgilendiğim bir isim olarak yazmaya asıl teşvik edici unsur olarak anabilirim.

1985 yılında İstanbul’da doğdu.
1985 yılında İstanbul’da doğdu.

Beni senden ayıran şey nedir?

Benim o yazıda söylemeye çalıştığım ve son yıllarda yazdığım yazılarda da özellikle eşelemeye çalıştığım şeyde burasıdır. Beni seninle aynı şeyi yapmak durumunda, seni öbürü ile aynı şeyi yapmak durumunda teşvik eden paket sağlıklı bir paket midir? Bunu kırmak mı gerekir? Benim hem fıtri olarak yaratılış itibariyle hem de kendi dünyamda okuyup, izlediklerim, edindiklerim, gördüklerim itibariyle mahsus ve farklı bir şeyim var mı? Yolum ya da yerim var mı? Bunu anlamanın yolu ‘Ben nedir?’ sorusunun, beni oluşturan bileşenleri ortaya çıkartmak, onu parçalarına ayırıp, ‘Beni ne oluşturur?’ sorusunun cevabını aramak ve öğrenmek olduğuna inanıyorum. Cins’te de son zamanlarda bunu yapıyoruz. Bunu eşeleyip en azından insanları bu soruyla karşılaştıralım. Niyetimiz budur. Herkes kendine dönerek, kendi benini oluşturan bileşenlerin paket, hazır şeyler mi yoksa gerçekten kendi ihtiyarı, kendi kararlarımı olduğu meselesini konuşması lazım. Bunu çözersek dünyada pek çok sorunu çözeriz. Ben kendi adıma bunu çözdüm mü? Çözdüm diyemiyorum. Herhalde bu tüm hayat boyunca süren bir yolculuk. Sonumuzu Allah hayırlı etsin demek lazım.

Sinema, Kamu Yönetimi ve İktisat okudu.
Sinema, Kamu Yönetimi ve İktisat okudu.
İlk yazıları Milli Gazete’nin Düşünce Sayfası’nda yayınlandı.
İlk yazıları Milli Gazete’nin Düşünce Sayfası’nda yayınlandı.

Bizim için çıkış nerededir? ‘Hengâmeyi nasıl atlatırız?’ sorusunun yegâne cevabı yine budur. Bunun çok da üzerine düşünmeden kendiliğinden gelişmiş halini, tamamen bilinç dışı olarak o toprakların genleri böyle inşa edilmiştir dedik. O genlerin devreye girmesi ile darbe gecesi selaya olan hürmetimiz ve yönelişimiz açıklayacaktır. Dolayısıyla çıkış bütünüyle buradadır diye inanıyorum. Sürekli bunu dile getirmemiz gerekiyor.

Yazı çalışmaları Dergâh, Derkenar, Kırknar, İkindi Yağmuru ve İtibar Dergisi’nde yayınlandı.
Yazı çalışmaları Dergâh, Derkenar, Kırknar, İkindi Yağmuru ve İtibar Dergisi’nde yayınlandı.
İsmail Kılıçarslan’la beraber TVNET’te Yort Savul isimli programı hazırlayıp sunmuştur.
İsmail Kılıçarslan’la beraber TVNET’te Yort Savul isimli programı hazırlayıp sunmuştur.

Cins dergisi edebiyat dünyasında nasıl bir boşluğu doldurdu? Cins dergisine ilişkin anlatmak istediğim birkaç şey var. İyi kötü gidiyoruz. İyi kötü dediğim mütevazılıktan, çok şükür iyi gidiyoruz. Güzel bir dergi oldu. Okuyucu sahip çıktı. Yapmak istediğimiz şeyleri büyük oranda yapıyoruz ama Cins büyük oranda edebiyat dergisi değil. Edebiyat dünyasındaki edebiyat dergisi boşluğunu biz İtibar ile doldurmaya çalıştık. Bunu İtibar’ı çıkaran 5-6 kişiden biri olarak söylüyorum. Cins’te başından beri şunu yapmak istedik. Edebiyat dergisinin mahsus bir okuyucusu var. Her türlü işin mahsus bir okuyucusu, izleyicisi, takip edeni var. Biz Cins’te kendimize mesele ettiğimiz meşgaleleri nasıl edebiyat dergisine gitmeyen okuyucunun da önüne koyabilirizi düşünüyoruz. ‘Ben nedir? Benin tarifi nedir?’ soruları gibi meselelerimiz var ve biz bunu popülerleştirmek istiyoruz. Lise son sınıflarda okuyan talebelere de üniversite de okuyan arkadaşlara da bu meseleyi onların masasına da koymak istiyorduk. Cins’in bütün hikâyesi oydu. İtibar ’da işlediğimiz, dert ettiğimiz meseleyi alıp Cins'te daha anlaşılarak daha açarak daha da popülerleştirerek son okuyucunun önüne koymaktı. Cins toplamda bunu başardı. Bunu başardığımızı görüyoruz. Bunu nasıl söylüyorum. Cins’te İmam Gazali ile yazılmış hızlı ve keyifli bir metin okumanız mümkün. Peki, İmam Gazali bir gençlik dergisinin bir kültür dergisinin doğrudan konusu mudur? Biz onu okunacak şekilde, bugün ki arkadaşların rahatlıkla temas edip ilişkiye geçeceği hızlı bir metin halinde Cins’te popülerleştirmek istedik. Cins’in ortaya çıkış amacı buydu. Çok şükür 36, 37 ay sonra geriye dönüp baktıktan sonra bunu görüyoruz. Planladığımız yere gelmişiz. Bu planladığımız işi yapıyoruz. İnşallah nice 36 aylarda da bunu yaparız diye temenni ediyoruz.

Halen Cins Dergisi editörüdür.
Halen Cins Dergisi editörüdür.

Editörlüğünü yaptığınız Ketebe Yayınevi’nin misyonu nedir? Ketebe yayınları yeni bir yayınevidir. Ayda ortalama 10 - 12 kitap çıkartan bir yayınevidir. Taze henüz ayakları yeni üzerine basmış bir yayınevidir ama hem çeviriler açısından hem Türkiye’de yayınlamayı planladığı metinler açısından sadece Türkiye’nin değil dünyanın önde gelen yayınevlerinden biri olma niyetinde, temennisinde. O niyetine, hedefine ne kadar ulaşacağını veya ulaşamayacağını birkaç yıl sonra göreceğiz. Ketebe yayınlarında da şair Ahmet Murat ile Ketebe’nin düşünce alanında beraberiz. Orada editörlük yapıyoruz. Ketebe’nin düşünce bölümünde ne yapacağız? Ne yapmak istiyorum? Beni konuşuyoruz diye söyleyeyim. Türkiye’de pek çok yayınevi var. Pek çok iyi eserler çıkaran yayınevleri var. Biz Türkiye’de pek çok iyi metin, pek çok güçlü metin, pek çok çevrilmesi gereken, pek çok üzerine şerh edilmesi gereken metnin de yayınlanmadığını biliyoruz. Ketebe’nin düşünce alanında yapmaya çalışacağı şey de bu olacak. Bir örneğini sadece vermiş olayım; Tehânevi’nin bir ansilopedik bir sözlük gibi hazırladığı klasik dönem 4 cilt halinde olan eserini bir lansmanla tanıtma niyetindeyiz. Keşfü’z Zunün eseri bir disiplin sözlüğüdür. Hemen aklımıza gelebilecek psikolojiden biyolojiye, tıptan kelama kadar hemen hemen tüm disiplinlerle ilgili temel kavramların içerisinde olduğu bir başucu sözlüğü olacak. Klasik dönemin en güçlü ve büyük metinlerinden biridir. Bu metni Allah izin verirse Ketebe iki kapak arasına dört cilt halinde almış olacak. Böyle eserler basmak arzusundayız.

Video: Cins dergisi edebiyat dünyasında nasıl bir boşluğu doldurdu?