Merhamet olarak sınanmak: Sezai Karakoç

'Sezai Karakoç dıştan içe doğru bir kişilik bu bu değildi. İçten dışa doğru bir karakterdi. Dış ancak onun izin verdiği ve o kabul edip yaşama hakkı tanıdığı sürece bir değer taşıyabilirdi. İnsan mizacı görülen, görülmeyen bir dizi bileşenden oluşur ve biz hiçbir zaman bir sonuca varamayız. Ancak yaşamın ve eserin izinden yürüyerek yaklaşık bir şeyler söyleyebiliriz. Benim fiilen yanında olduğum zamanın ana göstergesi dışsallık değildi. Genel manzara ise yoklukla çevriliydi. İçte ise olmayan ne olabilirdi ki. Yine de işte, para yoktu. Kitaplar satılmıyordu. Ev, büro kirası, elektrik, su, ulaşım vb. maliyetler sıraya diziliyordu. Arada bir toplu bir kitap alımı olursa o da hızla eriyordu. Tüm bunlara merhametini hiç kaybetmedi. Kuşları beslemeyi kendine vazife bildi.'

Şair Ömer Erdem, 'Merhamet olarak sınanmak' yazısında Sezai Karakoç'un yanında tanık olduğu bir olayı anlatıyor. Karakoç'un merhametinin en güzel örneklerinden biri olan bu hikaye herkese örnek olacak nitelikte.