Afetlerin / depremlerin büyük oyuncusu lojistik

Ülkemiz açısından potansiyel risk oranı her zaman şehirlerimizin afetlere karşı yüksek düzeyde hazırlıklı olmasını zorunlu bir hale getirmektedir.
Ülkemiz açısından potansiyel risk oranı her zaman şehirlerimizin afetlere karşı yüksek düzeyde hazırlıklı olmasını zorunlu bir hale getirmektedir.

06 Şubat 2023 günü 7.7 ve 7.6 Kahramanmaraş depremleri on bir ilde hayatın durduğu veya kesintiye uğradığı anları ifade etmektedir. Bu duraksama diğer iller için ise, daha önce hiç olmadığı kadar bütünleşme, yardımlaşma ve dayanışma anlamına gelmektedir.

Meydana gelen deprem, bölgede yaşayan insanlar, hayvanlar, diğer canlılar, bitkiler, alt ve üst yapı (elektrik, su, doğalgaz, internet, telefon, otoyol, köprü, liman, hava alanı vb.) olmak üzere birçok alanda (fiziksel, psikolojik, sosyal, ekonomik, çevresel/ekolojik vb.) büyük travma, kayıp ve yıkıma neden olmuş ve on bir şehrin görünüşünü değiştirmiştir. Yaşanan bu felaket ülkemiz açısından ne ilk ne de son olacaktır. Zira ülkemizin yüzde 98’lik bir bölümü (1.2.3. ve 4. derece) çeşitli afet riskleri altında bulunmaktadır.

Afetlere karşı hazırlıklı olmanın zorunlu kök nedenlerini; çevreyi ve doğayı kontrol edemememiz ile afet bölgesinin yüksek belirsizliğe, değişkenliğe ve kompleksliğe sahip olması oluşturmaktadır. Sonuçta beklenmedik olumsuz sonuçlar, ön görülemeyen sınırlılıklar ve kısıtlarla karşı karşıya kalmaktayız.

Ülkemiz açısından potansiyel risk oranı her zaman şehirlerimizin afetlere karşı yüksek düzeyde hazırlıklı olmasını zorunlu bir hale getirmektedir. Söz konusu bu hazırlık alanları; başta “acil sağlık ve ilk yardım” ile “arama-kurtarma” alanları olmak üzere “afet lojistiği ve tedarik zinciri” alanlarını kapsamaktadır. Bu üç alanının diğer alanlara göre temel farkı “etkin bir afet yönetiminin üç operasyonel alanı” olma karakteristik özelliğini taşımalarıdır.

“Acil sağlık ve ilk yardım operasyonel faaliyetleri” ile “arama-kurtarma operasyonel faaliyetleri” hızlı reaksiyon göstermeyi, hızlı tepki vermeyi ve hızlı müdahale etmeyi gerekli kılmaktadır. Her iki alan afet yönetiminin yüzde 20’lik bir kısmını kapsamaktadır. Bu iki alan için; ilk üç gün (72 saat) frekansın ve ritmin en yüksek olduğu zaman dilimidir. Yedinci günü (168 saat) ve sonrası için ise; düşük frekanslı ve düşük tempolu bir zaman dilimi ile mucize kurtarışların oluştuğu anlar meydana gelmektedir.

Operasyonel üçüncü alan ise “afet lojistiği ve tedarik zinciri operasyonel faaliyetleridir”. Bu alan diğer bir ifadeyle “acil lojistik yardım operasyonları” diye adlandırılmaktadır. Afet lojistiği alanı “yüksek disipline edilmiş disiplinler arası” bir alan özeliği taşımakta olup organizasyon, yapı, yönetim, süreç ve personelde ileri profesyonellik gerektirmektedir. Bu alan afet yönetiminin yüzde 80’lik bir kısmını kapsayan “büyük oyuncu” konumunda bulunur. Ana sorumluluk alanı çok uzun süreli ve geniş kapsamlı lojistik yardım operasyonları ile tam zamanında tedarik faaliyetlerini içermektedir. Ayrıca bu alan diğer iki operasyonel alanı da desteklemektedir.

Yeni afet lojistiği ekosisteminde acil lojistik yardım operasyonlarının afetin öncesinden başlayıp afetin olumsuz izlerinin silinincesiye kadar uzanan uzun bir zaman dilimini kapsamaktadır. Bu zaman sürecinde acil lojistik ve tedarik zinciri operasyonları birbirini takip eden beş aşamalı “ömür devri yönetimi ve anahtar tepki” aşamalarından oluşmaktadır.

Murat Yülek / Dr. Doğan Karadoğan

Yazının devamı Z Raporu 47. sayısında