Pandemi ile dünya yeniden şekilleniyor ve lojistik sektörü büyümeye devam ediyor

Tüm belirsizliklere ve sorunlara rağmen pandemi de Türkiye’de lojistik sektörünün hareketlenmesine neden oldu.
Tüm belirsizliklere ve sorunlara rağmen pandemi de Türkiye’de lojistik sektörünün hareketlenmesine neden oldu.

Coğrafi konumu ve sahip olduğu coğrafi konumun özellikleriyle küresel ticaretin kesişim noktasında yer alan Türkiye, dünyada lojistik sektörünün önemli oyuncuları arasında yer alıyor. Kovıd-19 pandemisinin tüm dünyayı derinden etkilediği 2020 yılında, lojistik sektörünün önemi daha da iyi anlaşıldı. 2021 yılına pandemi gölgesinde giren sektör, her şeye rağmen büyümeye devam ediyor.

Kovid-19 salgını, sağlık sorununun yanı sıra küresel anlamda sosyal ve ekonomik bir krize neden oldu. Kriz ortamında koronavirüs salgınından etkilenen sektörler arasında taşımacılık ve lojistik sektörü de yer aldı. 1,5 yıldır devam eden pandemi süreci, lojistik sektörünün ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Sektör salgının ilk günlerinde olumsuz etkilense de başta tıbbi malzeme ve ilaçlar olmak üzere, ihtiyaç duyulan ürünlerin tüketiciye ulaştırılması noktasında önemli rol oynadı.

Türk lojistik sektöründe pandemi hareketliliği

Her krizin beraberinde getirdiği bir takım fırsatlar bulunuyor. Tüm belirsizliklere ve sorunlara rağmen pandemi de Türkiye’de lojistik sektörünün hareketlenmesine neden oldu. Türkiye’ye coğrafi bakımdan yakın Avrupa, Ortadoğu ve Asya ülkeleri dahil olmak üzere dünyanın her yerine yapılan taşımacılık faaliyetlerinde denizyolu, demiryolu, karayolu ve havayolu taşıma türlerinin tümünden ve kombine taşımacılıktan yararlanılıyor. Avrupa’nın hemen yanında önemli bir üretim üssü konumunda olan Türkiye, artan gıda ve hijyen gibi ürünlerin talebine cevap vererek öne çıkmayı başardı ve lojistik performansını arttırmaya başladı.

Tarihi bakımdan önemli ticaret ve ulaşım koridorları üzerinde bulunan Türkiye’nin taşımacılık faaliyetlerine elverişli konumu ülkenin ithalat ve ihracatında farklı taşıma türleri ve çeşitlilik arz eden taşıma güzergahlarının kullanılmasına imkan veriyor. E-ticaretin, adeta patlama yapması lojistik sektörünü oldukça hareketlendirdi. Türk lojistik sektörü tüm zorluklara rağmen yeni çözümler geliştirerek sürece adapte olmayı başardı. Türkiye’nin stratejik coğrafi konumu lojistik sektörünün krizi fırsat çevirmesi için olumlu bir ortam yarattı.

Hem yurt içi hem de yurt dışı talebin gelişmesi, toplam perakende içinde e-ticaret, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son bir yıl içinde büyük bir patlama yarattı. E-ticaretin 2 kattan fazla büyümesi ve yüzde 15’lere ulaşması lojistik sektörünü oldukça hareketlendirdi. Binlerce şubesi olan perakende zincirleri sanal mağazalara ve evlere servise odaklandı. Evler ofis-eve dönüştükçe tüketim de tetiklendi. Türkiye’de e-ticaret kanalları geçen yıla oranla yüzde 150, sanal market alışverişi yüzde 250’lerin üzerinde büyüdü. 5 yılda beklenen e-ticaret pazarındaki büyüme sadece 1 yıl içerisinde gerçekleşti.

Lojistik sektöründe dijitalleşmeye ayrılan mali kaynak büyüyor

Türkiye’nin stratejik coğrafi konumu lojistik sektörünün krizi fırsat çevirmesi için olumlu bir ortam yarattı.
Türkiye’nin stratejik coğrafi konumu lojistik sektörünün krizi fırsat çevirmesi için olumlu bir ortam yarattı.

Dünya ticaret hacminin üçte birini oluşturan tedarik ve lojistik zinciri de dijital lojistik faaliyetlerine atılımıyla ekonomisini büyük oranda genişletti. Lojistik sektöründeki dijital dönüşüm, sürekli gelişmekte ve yenilenmekte olan bu pazarda firmaların rekabet ortamına girmesine ve daha iyi ve daha hızlı hizmeti verebilme adına yenilikleri her an takip etmelerine ön ayak oldu.

Kovid-19 dünyada birçok alanda pek çok sektörü etkiledi ve teknolojinin giderek büyümesiyle birlikte dijitalleşme gibi geleceğin trendlerini çok fazla hızlandırdı. Pandemi süresince dijitalleşmeyi sağlayan firmalar önemli bir rekabet üstünlüğü sağladı. Dijital döngünün içerisinde taşımacılık ve lojistik mutlaka kendisini gösteriyor. 2018 yılında lojistik sektöründe dijitalleşmeye ayrılan mali kaynak 55 milyar dolar seviyesindeyken, bu rakamın 2025 yılında 145 milyar doları geçmesi öngörülüyor. Artık lojistik sektöründe araçlar ve depolar kadar dijitalleşmeye de önemli yatırımlar yapılıyor.

6 trilyon dolara ulaşan küresel lojistik sektörü hızla dijitalleşiyor. Dünya lojistik pazarı 2020 sonunda 5 trilyon doları aştı. Dünyanın önde gelen pazar araştırma şirketlerinden biri olan IMARC Group’un, lojistik sektörü için 2021-2026 büyüme tahminlerini ve trendlerini paylaştığı raporunda, Sektörün büyüklüğü 2020 sonunda 5,2 trilyon doları aştı. 2021 sonunda ise 5,5 trilyon dolar civarında olması bekleniyor. 2026 yılında ise 6,9 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Lojistik sektörü bir yandan büyürken diğer yandan hızla dijitalleşiyor.