Günler gelip geçmekteler

HABER MASASI
Abone Ol

Tüm bu hengâmeden geriye kalan neyse, biz oyuz işte. Korkularımızla, endişelerimizle, umudumuzla biz oyuz. Bizi, dünyaya gönderilmemizin anlamına iliştirecek "asıl konu"yu unutmazsak bu kez insanın geri gelişi, belki kötülükle değil iyilikle olabilir.

Kim derdi ki bütün toplumsal ilişkiler bu denli kolaylıkla ters yüz olabilirdi. Kim derdi ki önemsiz kabul edilen şey/ler bu denli hızla "en hayati" olarak damgalanabilirdi.

Allah’a satılmış vesselam
Cins

Kim derdi ki o büyük ve önemli gündemlerimiz yerini bir başkasına kolaylıkla devredebilirdi. Olmazdı ama oldu işte. Yeni bir sabaha uyanmamız bu kadar kolaymış işte. Bütün dakikalarımızı başka acil gündemlere, başka çözüm arayışlarına ayarlamamız bu denli hızlıca olup bitebiliyormuş. Tarihin başımıza açtığı yeni güncelleme, geçip giden günlerimizi "gerçekten" önemli olanın ne olduğu konusunda yeniden bir sıralama yapmamıza yetti gibi. En azından şimdilik…

Herkesle birlikte temennimiz odur ki, bu kez doğru olanı tercih ederek inşa etsin dünyasını.

Kuş uçmaz kervan geçmez şehirlerimize inen "vahşi hayvan" haberleri, doğanın intikamı diye yorumlansa da "boz ayı"ların teleferik hattında salınarak gezmesi insana yerini hatırlatmaya yetmeyecek nihayetinde. Çünkü insan geri gelince, diğer her şey gidecek. Çünkü insan, binyılların sürüklediği bir akarsu gibi bir şekilde ve hızla kendi yatağını, kendi gerçekliğini mevcut şartları içinde kuracaktır. Ama iyi ama kötü… Bunu yapacaktır. Çünkü daha önce de yaptı. Herkesle birlikte temennimiz odur ki, bu kez doğru olanı tercih ederek inşa etsin dünyasını. Başına gelen yüzünden, başını bu kez ve bir kez olsun ellerinin arasına alıp iyi, güzel ve doğru olana bakabilsin…

1983 Mayıs'ının 25'inde veda ettiğimiz Şairlerin Sultanı Necip Fazıl'a ithaf ediyoruz.

1983 Mayıs'ının 25'inde veda ettiğimiz Şairlerin Sultanı Necip Fazıl'a ithaf ediyoruz.

Yine de, şimdi ve burada, yarın ve orada hiçbir şey değerini yitirmiyor aslında. Yitirmeyecek de... Tüm bu hengâmeden geriye kalan neyse, biz oyuz işte. Korkularımızla, endişelerimizle, umudumuzla biz oyuz. Bizi, dünyaya gönderilmemizin anlamına iliştirecek "asıl konu"yu unutmazsak bu kez insanın geri gelişi, belki kötülükle değil iyilikle olabilir. Yani ve yalnızca, edebiyatın ve düşüncenin çelikten ışıkları kuracak ve tutacak bizi yeniden. Gelen günler geçsinler diye… Ramazan'ı yeniden ve bir kez daha başlangıç kabul ederek... Durmadan ve tekrar; La havle ve la kuvvete illa billah…

İthaf

Türkçenin iki güzel ispatı… Pek çoklarıyla beraber bayrağı… Türk şiirinin binlerce yıllık imkânı… Hecenin ve İkinci Yeni'nin her zaman yepyeni iki ırmağı… Türkçenin de Türk şiirinin de tarihi onlarsız yazılamaz nihayetinde. Üç yıl arayla ebedi âleme göçen iki büyük şairimizi yâd etmek için bu sayımız da onlara…

Kriz yılı 1967 ve Sezai Karakoç
Cins

1983 Mayıs'ının 25'inde veda ettiğimiz Şairlerin Sultanı Necip Fazıl'a ve 1986 Mayıs'ının 28'inde veda ettiğimiz İkinci Yeni'nin birincisi Edip Cansever'e… Allah'ın rahmetini dileyerek…