Başkentin kültür odağı: Atatürk Kültür Merkezi Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu

Başkent’in önemli bir kesişim aksında bulunan Atatürk Kültür Merkezi Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu, 1992 yılında gerçekleştirilen ulusal mimari yarışmada birincilik elde eden Uygur Mimarlık tarafından tasarlandı. Formuyla dikkat çeken yapı, 2021 yılında ilk ziyaretçilerine kapılarını araladı.

Ankara’nın tam kalbinde konumlanan konser salonu, kentin iki önemli noktası olan Ankara Kalesi ve Anıtkabir’in kesişim noktasında yer alıyor. Konumunun sahip olduğu kültürel ve tarihsel değeri benimseyerek tasarlanan yapılar bütünü, kent ve kentliyle kuvvetli ilişkiler kurarak projeyi zamana meydan okuyan bir değere ulaştırıyor ve Ankara için önemli bir kültür odağı haline geliyor.

Konser salonunun proje ve inşa süreci, 29 yıl gibi bir sürece yayılıyor. Tasarım sahip olduğu topoğrafya ile iyi bir ilişki kurarak kentin sahip olduğu dokuya uyum sağlıyor. Kendine has yapılaşması ve yapı-form kompozisyonu sayesinde Ankara Kalesi- Anıtkabir aksında yerini alarak kentliyle buluşuyor.

Yapı kompozisyonunda “kent odası” olarak tanımlanan üçgen prizmatik kütle, sahip olduğu şeffaflıkla beraber kentliyle birebir etkileşimli bir mekan olarak kurgulanıyor. Bu şeffaflığın olası sera gazı tehlikesi öngörülerek özel bir cam kullanılıyor ve ışığı en yüksek verimlilikle mekana dahil edip, ısıyı en az kabulle geri çevirecek şekilde tasarlanıyor.


Üçgen prizmatik formundaki kent odasının sağladığı sosyal ve kültürel etkileşim, konumlandırılan konser salonlarına doğru akarak, etkileşim farklı kotlara taşınıyor. Kent odası, 2000 kişi kapasiteli eliptikyumurta formlu Senfoni Orkestrası Konser Salonu ve 500 kişilik küre formlu Oda Orkestrası Konser Salonu olmak üzere üçgen yan duvarlarından iki konser salonuna açılıyor.


Senfoni Orkestrası Konser Salonu sahip olduğu farklı kotlar sayesinde en iyi akustik ve görsel deneyimi sağlayacak şekilde tasarlanıyor. Üzüm bağı oturma düzenine sahip olan konser salonu, müzisyenleri en alt kotta ve mekanın ortasında barındırırken, seyirciler farklı kotlara ve eğimlere yerleştiriliyor.


Tasarımın sahip olduğu sembolik tutum ve formların en basit ve yalın halinde barındırılma isteği teknik ve teknolojik bir yaklaşıma neden oluyor. Türkiye’de ilk defa kullanılan şişme kalıp tekniği ile gerçekleştirilen Senfoni Orkestrası Konser Salonu ve Oda Müziği Konser Salonlarının beton kabuk strüktürü, Türkiye’de ve dünyada başarılı bir örnek niteliğinde gösteriliyor.


Sembolik konser salonları ve üçgen prizmatik kent odası en düşük kotta yer alırken, bu güçlü kültür etkileşim birlikteliğini bir havuz çevreliyor. Havuzun iki yanında ise birbirinin simetriği iki kütle diyagonalbir yükselişle konumlanıyor.


Kütleler program olarak bir tarafta Senfoni Orkestrası müzisyenlerinin stüdyo ve idaresinin programını bulundururken diğer tarafta da; Çok Sesli Koro, Türk Halk Müziği Korosu, Türk Sanat Müziği Korosu ve Halk Dansları Topluluğu’nun çalışma odaları ve idari programlarını barındırıyor. Bu yapı birliktelikleri ve program ilişkileri kent odası ve konser salonlarını merkeze alarak kentte bir kültür odağı oluşturuyor.



Tarihe yazdığı 29 senelik bir geçmişle62.547 m² inşaat alanına sahip olan yapılar bütünü; Senfonik Müzik, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Çok Sesli Koro ve Halk Dansları için kentin en aktif noktasında bir cazibe merkezi olarak kullanıcısıyla beraber öyküsüne devam ediyor.
Proje | Atatürk Kültür Merkezi Cumhurbaşkanlığı Senfoni OrkestrasıKonser Salonu |
Mimar | Uygur Mimarlık |
Yer | Ankara, Altındağ |
Proje başlangıç yılı | 1992 |
Proje bitiş yılı | 2021 |