Cins Kafalar: Mazhar Alanson
Türk müziğinin en zarif, en kendine mahsus seslerinden biridir Mazhar Alanson. Hem kelimeleriyle hem duruşuyla, hem tebessümüyle hem de derinliğe çağıran yalınlığıyla bir neslin ruhuna dokunan sanatçı. Şarkılarında sokak lambalarının altındaki şiiri, sahnenin gerisindeki mahrem sakinliği, kalabalıkların içinde bile kaybolmayan kişiliği taşıdı. Onun için hayat; gösterişin, aceleciliğin ve gürültünün değil, anlamın ve inceliğin izini sürmek. Dünya görmüş ama kökünden kopmamış olmanın zarafetini, yerli olmanın vakur ısrarını hep hatırlattı. Bir melodiyi dua gibi kuran, bir cümleyi hikmete dönüştüren sesler vardır; işte o ses, Türk müziğinin hafızasında mütevazı ama vazgeçilmez bir yer tutar. Cins Dergi Kasım sayısında 'Sarı Laleler ya da Mazhar Alanson' başlıklı yazıda sizleri bekliyor.
1-3
Ona göre kulak kalbe giden bir yoldu. Ya da kulaktan insanları kalbe götürebilme kabiliyetine bizzat o sahipti
2-3
Muzaffer Ozak Efendi’den etkilenişi anlatırken “Onu görünce
radyasyon yemiş gibi oldum.” diyor ve bu büyük radyasyonu, modern müzik icracısı olarak almanın kıymetini yaşıyordu
3-3
