Asaf Halet Çelebi, şiirinde putları yalnızca maddi varlıklar değil, zihni ve kalbi meşgul eden her türlü engel olarak ele alır. İbrahim'in kırdığı putların yerine yenilerinin konulması, insanın hakikate yürürken sürekli yeni sınavlarla karşılaştığını simgeler. Şeytan, kişinin gönlünden uzaklaştırdığı her dünya sevgisinin yerine bir başkasını koyma gayretindedir. Bu nedenle arınma, süreklilik gerektiren bir çabadır. Gönül önce kötülükten, sonra dünyaya dair iyi sanılan bağlılıklardan temizlenmelidir. Bu, şeriatla başlayan, tarikatla derinleşen, marifetle olgunlaşan ve hakikatle tamamlanan tasavvufî bir yolculuktur. Şairin Buhtunnasır'ın bahçesindeki zevkleri hatırlaması, geçmişteki dünyevî meyillerine bir öz eleştiridir. Gönlün kırılması ise burada mecazîdir; bilinçli bir arınmayı ve hakikate ulaşmak için gereken içsel dönüşümü simgeler. Şair, gönül putlarını kırarken asıl hakikate yönelmenin yolunu aramaktadır.