Tunceli'de 85 yaşındaki kadının bahçesine servet yağdı

11 MAYIS 2025 , PAZAR 14:45

Tunceli'de 85 yaşındaki kadının bahçesine servet yağdı

İHA

Tunceli'nin Çemişgezek ilçesine bağlı Arpaderen köyüne bağlı Doruk mezrasında yaşayan 85 yaşındaki Fehime Ekici'ye ait evin bahçesine göktaşı olduğu düşünülen cisim düştü. Ekici, "Anneler Günü hediyesi" benzetmesinde bulundu.

1-3

Çemişgezek’in Arpaderen köyüne bağlı Doruk mezrasındaki evinin penceresinden yağmur yağışını izleyen 85 yaşındaki Fehime Ekici, gökyüzünden evinin bahçesine düşen alev topu gibi bir cisim gördü. Fehime Ekici, durumu akşam eve gelen oğlu Fahri Ekici’ye anlattı. Fahri Ekici ertesi gün gündüz saatlerinde toplamda yaklaşık 20 kiloya yakın, göktaşı olduğunu değerlendirdiği cismi bularak analize gönderdi. Fahri Ekici, "Ben 30 yıl İstanbul’da esnaflık yaptım. Emekli olduktan sonra köyüme yerleştim. Burada annemle yaşıyorum. Geçen gün çok aşırı yağmurlu bir havada, annem pencere önünde otururken gökten böyle ateş topu gibi bir şey düştüğünü görüyor. Ben o anda evde yoktum, görmedim. Eve geldiğimde annem durumu anlattı, tarif etti. Düştüğü alanda aradım ve buldum" dedi.

İHA

Çemişgezek’in Arpaderen köyüne bağlı Doruk mezrasındaki evinin penceresinden yağmur yağışını izleyen 85 yaşındaki Fehime Ekici, gökyüzünden evinin bahçesine düşen alev topu gibi bir cisim gördü. Fehime Ekici, durumu akşam eve gelen oğlu Fahri Ekici’ye anlattı. Fahri Ekici ertesi gün gündüz saatlerinde toplamda yaklaşık 20 kiloya yakın, göktaşı olduğunu değerlendirdiği cismi bularak analize gönderdi. Fahri Ekici, "Ben 30 yıl İstanbul’da esnaflık yaptım. Emekli olduktan sonra köyüme yerleştim. Burada annemle yaşıyorum. Geçen gün çok aşırı yağmurlu bir havada, annem pencere önünde otururken gökten böyle ateş topu gibi bir şey düştüğünü görüyor. Ben o anda evde yoktum, görmedim. Eve geldiğimde annem durumu anlattı, tarif etti. Düştüğü alanda aradım ve buldum" dedi.

2-3

"Göktaşı olduğunu değerlendiriyoruz"<br>Taşın göktaşı olduğunu değerlendirdiklerini kaydeden Ekici, "Düştüğü yer belli zaten. Yani o ateş topu gibi düştüğü için orayı böyle top şeklinde çukurlatmış. Taşlar dağılmış, etrafa yayılmıştı. Dediğim gibi göktaşı olduğunu düşünüyoruz. Analize gönderdik. Sonuçlarını bekliyoruz. Sonrasında ise taliplerini bekliyoruz. Yani en büyük parçası yaklaşık 3,5 kilogram. Düştüğü yerde dağılmıştı tabi biz bunları topladık, yaklaşık 15-20 kiloya yakın taş var. En büyük parçası yaklaşık 3,5 kilogram. Normal taşlardan daha ağır geliyor. Bir analizden çıksın sonuçları. Ona göre artık değerlendireceğiz" diye konuştu.

İHA

"Göktaşı olduğunu değerlendiriyoruz"
Taşın göktaşı olduğunu değerlendirdiklerini kaydeden Ekici, "Düştüğü yer belli zaten. Yani o ateş topu gibi düştüğü için orayı böyle top şeklinde çukurlatmış. Taşlar dağılmış, etrafa yayılmıştı. Dediğim gibi göktaşı olduğunu düşünüyoruz. Analize gönderdik. Sonuçlarını bekliyoruz. Sonrasında ise taliplerini bekliyoruz. Yani en büyük parçası yaklaşık 3,5 kilogram. Düştüğü yerde dağılmıştı tabi biz bunları topladık, yaklaşık 15-20 kiloya yakın taş var. En büyük parçası yaklaşık 3,5 kilogram. Normal taşlardan daha ağır geliyor. Bir analizden çıksın sonuçları. Ona göre artık değerlendireceğiz" diye konuştu.

3-3

"Anneler Günü hediyesi gökten geldi"<br>Anneler Günü hediyesinin gökten indiğini şakacı bir üslupla dile getiren Fehime Ekici ise, "Benim çocuklarım taş düştüğü gün Elazığ’da idi. Akşam Elazığ’dan geldiler. Oğlum Fahri dedim, ’korkarım başımıza ateş yağacak’ dedim. ’Niye anne’ dedi. Dedim ’gökten böyle büyük bir ateş parçası düştü. Yıldırım gibi. Sanki ateş yağıyor. ’Nereye düştü’ dedi ’anne, hele gidelim bakalım’ dedi. Dedim ki, ’vallahi bilmem, işte kapının önüne doğru düştü.’ Gece gidip baktılar, bulamadılar. ’Oğul gece vakti bulunmaz’ dedim. Çocuklarım eve geç geldi zaten. Gündüz baktıklarında ’buldunuz mu oğlum’ dedim. ’Tabii ki bulduk anne’ dedi. Anneler Günü’nde hediye yağdı başımıza" şeklinde konuştu.

İHA

"Anneler Günü hediyesi gökten geldi"
Anneler Günü hediyesinin gökten indiğini şakacı bir üslupla dile getiren Fehime Ekici ise, "Benim çocuklarım taş düştüğü gün Elazığ’da idi. Akşam Elazığ’dan geldiler. Oğlum Fahri dedim, ’korkarım başımıza ateş yağacak’ dedim. ’Niye anne’ dedi. Dedim ’gökten böyle büyük bir ateş parçası düştü. Yıldırım gibi. Sanki ateş yağıyor. ’Nereye düştü’ dedi ’anne, hele gidelim bakalım’ dedi. Dedim ki, ’vallahi bilmem, işte kapının önüne doğru düştü.’ Gece gidip baktılar, bulamadılar. ’Oğul gece vakti bulunmaz’ dedim. Çocuklarım eve geç geldi zaten. Gündüz baktıklarında ’buldunuz mu oğlum’ dedim. ’Tabii ki bulduk anne’ dedi. Anneler Günü’nde hediye yağdı başımıza" şeklinde konuştu.