Sosyal şizofreni

Sahte kimlikler, sahte kişilikler, ölçüsüz sözlerin cirit attığı yere ‘twitter’ deniliyor. Facebook ise twitter’dan da beter. Kalitesizlik diz boyu. Beterin beteri vardır ya, aynı durum diğer sosyal mecralar için de geçerli. Çoğu tam bir gayya kuyusu gibiler.
Sahte kimlikler, sahte kişilikler, ölçüsüz sözlerin cirit attığı yere ‘twitter’ deniliyor. Facebook ise twitter’dan da beter. Kalitesizlik diz boyu. Beterin beteri vardır ya, aynı durum diğer sosyal mecralar için de geçerli. Çoğu tam bir gayya kuyusu gibiler.

Sosyal medya çıkalı ne mahremiyet kaldı, ne de insaf. Burası âdeta öç alma mekânı. Klavyenin başına geçenler zembereği boşalmış saat gibi oluyor.

Sahte kimlikler, sahte kişilikler, ölçüsüz sözlerin cirit attığı yere ‘twitter’ deniliyor.

Fitne çıkaran, yalancılığı meslek edinmiş, müfteri ve saldırgan hesaplara ‘trol’ deniliyor. Ne yazık ki, dünyada bunlardan milyonlarca var. Üstelik bu bir meslek ve pek çok kişi bununla geçiniyor. Trollük ideolojiler, siyaset ve hatta devletler arasında bile yapılıyor.

Çoğu varlıklı kişi veya kurum, bedelini ödeyerek yüzlerce, binlerce trol kiralıyor. Bu trol, bot hesap denilen yüzlerce hesap üzerinden saldırısını yayıyor.

Geçtiğimiz aylarda Körfez’in petrol zengini kuklalarının, kullanışlı ahmaklar marifetiyle Türkiye’ye saldırttıkları hesapların bir bölümü göstermelik olarak kapatıldı.

  • Kim yaparsa yapsın, trollük haysiyet cellatlığından başka bir şey değil. Bunu ancak şer kişiliğe sahip kimseler yapabilir. Gezi isyanı sürecinin failleri ile 17/25 yargı darbesini yaban FETÖ’cüler, trollüğün nasıl bir rezalet olduğunu bütün ülkeye ve dünyaya ispat ettiler.

Twitter’da Türkiye, Müslümanlar ve AK Parti’ye dilediğiniz gibi saldırmak serbest ve buna ‘hürriyet’ deniliyor. Mağdur çevrelerin diğer ideoloji ve sapkınlıklara yönelik en ufak eleştirileri ise Twitter’in tahammülsüzlük engeline takılıyor.

Twitter’in kendisinin de trollük yaptığını söylemekte bir beis yok. Çünkü o da, kendisi gibi inanmayan ve düşünmeyenlere yönelik trollüğün alt yapısını ve korumacılığını yapıyor.

AK Partili birinin beğenmediği paylaşımı veya birilerinin karanlık yapılara yönelik belgeli eleştirileri başta twitter olmak üzere sosyal medya şirketlerince sansürlenirken, diğerlerine gösterilen hürriyet bunun en büyük delili. Biz de bu sayımızda bu trollüğü enine boyuna ele aldık.

Stanford İnternet Gözlemevi ve twitterin Türkiye içindeki işbirlikçi trolleri üzerinden hazırladıkları fişleme ve engelleme raporunu masaya yatırdık.

Stanford İnternet Gözlemevi Türkiye Raporu
Stanford İnternet Gözlemevi Türkiye Raporu

Sosyal medya terörünün yanı sıra dünyanın hemen her yerinde yaşanan pek çok meseleyi de yine sayfalarımıza taşıdık.

Tunus’taki Nahda Hareketi ve özelde de Meclis Başkanı Gannuşi’ye yapılan saldırılar, Şii İran rejiminin Sünni Taliban ile girdiği ilişki, NATO’da yaşanan derin çatlak, Mustafa Kemal’in İş Bankası’nın geleceği ile ilgili endişeleri, Hafter ve ortaklarının Libya ve diğer coğrafyalarda işledikleri savaş suçları ve de Türkiye’nin Çin’e 40 milyon doz aşı sipariş ettiği iddiası gibi pek çok mühim konu sayfalarımızda...

Belki pek çok kimsenin ilk kez duyacağı, ahirete irtihal eden bir yiğidin hikâyesi… Tek başına en çok İsrail savaş uçağı düşüren, iki ayrı düşman devletin uçağını düşüren, dört devletin savaş kahramanı tek pilot olma unvanlarına sahip, Bangladeş, Pakistan, Filistin özelinde tüm Müslümanların yüz akı Seyfül Azam’dan söz ediyoruz. O’nun da unutulmaması gereken başarıları…

Kısaca yine dopdolu bir Gerçek Hayat’la karşınızdayız. Haftaya buluşabilmek niyazı ile vesselam!