Kabuğunun rengine dikkat edin!

Avokadonun dış kabuğu, olgunlaşma sürecine göre renk değiştirir. Ancak bozulmaya başlayan bir avokado, bu doğal renk geçişinin ötesinde koyu kahverengi ya da siyaha çalan bir renge bürünür. Aynı zamanda yüzeyinde lekelenmeler, çürük izleri ya da mantar benzeri yapılar varsa bu avokadolardan uzak durmanız gerekiyor.

Yumuşaklığına bakın!

Olgun bir avokado, hafifçe bastırıldığında yumuşak ama diri bir his verir. Ancak elinizde aşırı yumuşak, adeta içine göçen bir dokuya sahip avokado varsa uzak durun çünkü bu durum iç kısmının kahverengi olduğuna ve bozulmaya başladığına işarettir.

Sap kısmının altını kontrol edin!

Avokadonun sap kısmını kaldırdığınızda rengi sarımsı yeşilimsi bir tonsa eğer bu avokadonun taze olduğunu gösterir. Ancak sağ kısmını kaldırdığınızda rengi kahverengi veya daha koyuysa bu avokadonun bozulduğuna işarettir ve kestiğinizde iç kısmı kahverengi çıkacaktır.

İç kısmının rengine dikkat edin!

Avokadoyu ikiye böldüğünüzde iç kısmının renginde koyuluk, siyah benekler ya da kahverengi damarlar varsa bu da bozulmaya başladığının göstergesidir. Hafif lekeler her zaman ciddi bozulma anlamına gelmeyebilir; ancak yaygın ve derin renk değişimleri varsa avokadoyu tüketmemek daha doğru.

Koklayın!

Taze bir avokadonun kokusu oldukça hafif ve neredeyse nötr denilebilecek kadar sade bir aromaya sahip. Fakat bozulmuş bir avokado, ekşimsi, mayhoş ya da daha ağır bir koku yayar. Bu tür kokular, avokadonun artık tüketim için uygun olmadığını net biçimde kanıtı.

Tadını kontrol edin!

Bazı durumlarda avokadonun görünüşü çok iyi görünebiliyor ancak tadına baktığınızda aslında bozulduğunu anlamış oluyorsunuz. Tadına baktığınızda acımsı bir aroma alıyorsanız görünüşü ne kadar iyi görünürse görünsün o avokadoyu yememeniz daha doğru olacaktır.