Demirhindiden hibiskusa Osmanlı şerbetleri ve sağlık üzerindeki etkileri

Demirhindiden hibiskusa Osmanlı şerbetleri ve sağlık üzerindeki etkileri
Demirhindiden hibiskusa Osmanlı şerbetleri ve sağlık üzerindeki etkileri

Ramazan gelince sofralarımızı süsleyen şerbetler, Osmanlı'dan bizlere miras. Osmanlı zamanında günlük hayatta tüketilen şerbetler zamanla fabrikasyon ürünler sebebiyle sadece ramazan ayında tükettiğimiz içeceklere dönüştüler. Ancak bu şerbetler, bir içecekten çok daha fazlası! Her bir şerbetin içilme sebebi farklıydı. İşte Osmanlı şerbetleri ve faydaları.

Demirhindi şerbeti – Sindirim dostu ve bağışıklık güçlendirici

Demirhindi, Osmanlı mutfağında en kıymet verilen malzemelerden biriydi. Hafif ekşi ve tatlı bir aromaya sahip demirhindi şerbeti, Osmanlı zamanında sindirimi kolaylaştırmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla içilirdi. Aynı zamanda vücudu serinletici etkisiyle yaz aylarının vazgeçilmez içeceklerinden biriydi.

Gül şerbeti – Sakinleştirici ve ferahlatıcı

Osmanlı saraylarında gül suyu ve gül yaprakları birçok tarifte kullanılırdı. Gül şerbeti, stres ve uykusuzluğa iyi gelmesi nedeniyle bol bol tercih edilen şerbetlerdendi. Aynı zamanda ferahlatıcı etkisiyle yaz sıcaklarında misafirlere de ikram edilirdi.

Limon şerbeti – C vitamini deposu

Osmanlı mutfağında C vitamini kaynağı olarak limon şerbeti önemli bir yer tutuyordu. Özellikle kış aylarında bağışıklığı güçlendirmek, hastalıklara karşı korunmak amacıyla içilen limon şerbeti, ferahlatıcı etkisiyle de ramazan sofralarının vazgeçilmezleri arasında yer alırdı.

Menekşe şerbeti – Boğaz rahatlatıcı

Mor menekşe çiçeklerinden yapılan bu şerbet, genellikle boğaz ağrılarına ve tahrişe iyi gelmesi için içilirdi. Aynı zamanda aromatik yapısı sebebiyle Osmanlı sofralarından eksik edilmezdi.

Ahududu şerbeti – Enerji verici

Ahududu şerbeti, vücudu güçlendirici özelliğinden dolayı Osmanlı hekimleri tarafından önerilen bir içecekti. Özellikle hastalık dönemlerinde, hastaların iyileşme sürecini desteklemek için tüketilirdi. Ramazanda da oruçluyken enerjik olmak için bol bol tüketilirdi.

Tarçın şerbeti – Kan şekerini dengeler

Osmanlı mutfağında baharatların şerbetlerde kullanımı oldukça yaygındı. En çok kullanılan baharatlardan biri olan tarçın, kan şekeri dengeleme özelliğinden dolayı tek başına bir içecek olarak bile sunuluyordu. Özellikle iftardan sonra fazla tüketilen tatlının peşine içilen tarçın şerbeti, soğuk algınlığına karşı da koruyordu.

Hibiskus şerbeti – Tansiyon düzenleyici

Hibiskus çiçeğinden yapılan bu ekşi-tatlı şerbet, Osmanlı döneminde yüksek tansiyon problemi yaşayanlar için dönemin hekimleri tarafından önerilirdi. Aynı zamanda kan dolaşımını düzenlediği ve vücudu serinlettiği için sıcak yaz günlerinde sıkça tüketilen hibiskus şerbeti, ramazan sofralarının da vazgeçilmezleri arasında yer alıyordu.

Üzüm şerbeti – Kan yapıcı ve enerji veren

Üzüm suyu ve pekmeziyle hazırlanan üzüm şerbeti, kan yapıcı özelliğiyle Osmanlı hekimleri tarafından kansızlık problemi yaşayanlara sıkça önerilirdi. Ayrıca ramazan ayında uzun süren açlıktan sonra bol bol içilerek vücudun kaybettiği dengeyi sağlıyorlardı.

Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.