Donut neden Amerikan polisleriyle özdeşleşti? İşte şaşırtıcı sebep

Donut neden Amerikan polisleriyle özdeşleşti? İşte şaşırtıcı sebep
Donut neden Amerikan polisleriyle özdeşleşti? İşte şaşırtıcı sebep

Film izlemeyi seviyorsanız eminim bir klişeyi çok iyi biliyorsunuzdur ancak içlerinde bir tanesi var ki kime sorsanız söyleyeceği ilk şey: Amerikan polislerinin donut yeme alışkanlığı. Amerikan yapımı her filmde ve dizide polisleri sadece suçlu yakalarken değil aynı zamanda donut yerken görmek en büyük klişelerden biri. Peki ama neden her filmde polisler donut yiyor? Bu alışkanlığın ardında yatan hikâye, aslında bir tesadüf kadar zekice bir ticari hamleye dayanıyor. Hadi gelin anlatayım.

Her şey Amerika’da, 20. yüzyılın başlarında küçük bir donut dükkanının sürekli soyulmasıyla başlıyor. Hırsızlardan bıkan dükkân sahibi, radikal ama akıllıca bir çözüm buluyor: Polislere ücretsiz kahve ve donut ikramı. Amaç basit: Dükkânda ne kadar çok polis görünürse, hırsızlar o kadar uzak durur. Bu strateji işe yarıyor. Polis memurları gün içinde sık sık bu dükkâna uğruyor, kısa molalarını burada geçiriyor ve dükkan artık güvenli bir bölgeye dönüşüyor.

Bu olay zamanla kulaktan kulağa yayılıyor. Diğer donut dükkanları da benzer bir strateji benimsiyor. Böylece donut, polislerle özdeşleşiyor. Medya da bu kültürel simgeyi kaçırmıyor ve dizilerde, filmlerde polis karakterlerinin ellerine mutlaka bir donut tutuşturuluyor. Hâl böyle olunca, zamanla bu imge sadece polisle değil, genel olarak tüm kolluk kuvvetleriyle ve hatta askeri personelle de ilişkilendiriliyor.

Donut, sadece bir tatlı hamur halkası değil artık. O, Amerikan kültürünün içinde “görev başındaki polislerin atıştırmalığı” haline geliyor. Filmlerde polislere donut yedirilmesi, hem bu kültürel geleneğe bir gönderme hem de izleyicinin bilinçaltına tanıdık bir kare yerleştirme çabası. Üstelik donutun ucuz, kolay bulunabilir ve taşınabilir oluşu da bu sahneleri daha pratik kılıyor.

Kısacası; donut, Amerikan sinemasında basit bir atıştırmalıktan çok daha fazlası. Bir sembol, bir alışkanlık ve biraz da ironi.

Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.