Duygular yemek seçimimizi nasıl etkiliyor?

​Duygular yemek seçimimizi nasıl etkiliyor?
​Duygular yemek seçimimizi nasıl etkiliyor?

Hiç fark ettiniz mi, moraliniz bozukken eliniz otomatik olarak çikolataya ya da tatlı bir şeye gidiyor? Ya da çok mutlu olduğunuzda sofrada daha keyifli, daha dengeli tabaklar hazırlıyorsunuz. Aslında bu hiç tesadüf değil. Çünkü duygularımız, günlük hayatımızın birçok alanında olduğu gibi yemek seçimlerimizi de doğrudan etkiliyor. İşte duygularımıza göre yemek tercihlerimiz:

Stres

Yoğun iş temposu, sınav kaygısı ya da günlük hayatın koşturması… Stres seviyemiz yükseldiğinde vücut kortizol adı verilen hormonu salgılıyor. Bu hormon da bize “enerjiye ihtiyacın var” sinyalini veriyor. İşte bu yüzden stresliyken karbonhidratlı yiyeceklere yöneliyoruz. Çikolata, cips ya da hamur işleri bir anda cazip hale geliyor. Ancak bu durum kısa süreli bir rahatlama sağlasa da uzun vadede vücudu daha da yorgun bırakabiliyor.

Üzüntü

Hüzünlü olduğumuzda tatlıya olan isteğimiz artabiliyor. Bunun sebebi, tatlının beyinde mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin seviyesini kısa süreliğine artırması. Yani aslında canımız sıkıldığında tatlıya yönelmemiz tamamen psikolojik bir ihtiyaç gibi görünse de aslında biyolojik bir temeli var.

Mutluluk

Kendimizi iyi hissettiğimizde, yemek tercihimiz daha özenli oluyor. Çoğu zaman sevdiklerimizle paylaşabileceğimiz yemekler hazırlıyoruz. Hatta sofrada çeşitlilik artıyor, daha renkli ve sağlıklı tabaklar ortaya çıkıyor. Çünkü mutluluk, sadece ruhumuza değil mutfağımıza da yansıyor.

Öfke

Kızgın olduğumuzda ya da sinirliyken hızlı kararlar veriyoruz. Bu da çoğu zaman hazır yiyeceklere yönelmemize neden oluyor. Düşünün, sinirlendiğiniz bir anda uzun uzun yemek hazırlamak ister misiniz? Büyük ihtimalle hayır. İşte tam da bu yüzden öfke anlarında fast-food ya da kolay atıştırmalıklar daha cazip görünüyor.

Yalnızlık

Yalnızlık hissi, yemeklerde bir tür “arkadaşlık” arayışına dönüşebiliyor. Evde yalnız kaldığınızda çocukluktan kalan “rahatlatıcı” yemeklere yönelmeniz çok normal. Örneğin anne yemeği gibi görünen çorba, makarna ya da sıcak sütlü tatlılar… Bunlar bir anlamda içsel huzuru geri getirme çabası oluyor.

Yorgunluk

Uykusuz ya da çok yorgun olduğumuzda elimizin tatlı ya da hamur işlerine gitmesi de boşuna değil. Çünkü vücut, hızlı enerji kaynağı olan şekerli ve karbonhidratlı yiyecekleri tercih etmemiz için adeta alarm verir. Bu da “neden çok yorgunken canım simit ya da kek çekiyor?” sorusunun yanıtı.

Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.