Şeker tüketimi arttıkça neden daha çok yemek istiyoruz?
Tatlıya kim hayır diyebilir ki? Ama işin ucunda enerji düşüklüğü, ruh hali bozukluğu, bağımlılık gibi dertler varsa... Belki biraz düşünmek gerekir. Şekeri tamamen bırakmak değil, kontrollü bir yolculuk başlatmak istiyorsan bu yazı sana ilham olacak!
Şeker yedikçe daha çok yemek istiyorsun!
Şekerli gıdalar, beyninde “daha fazlasını iste” sinyali yollayan dopamini coşturuyor. Sonuç? O koca paketi bitirene kadar duramıyorsun. Tıpkı Netflix’te “son bir bölüm daha” diyip sabahlaman gibi.
Enerjin tavan yapıyor... Sonra yerle yeksan
Şeker, hızlı bir enerji patlaması verir ama sonrasında bedenini yere serer. Sürekli bir yorgunluk, halsizlik hali... “Neden bu kadar düşüyorum?” diyorsan cevabı tatlı tabağında olabilir.
İnsülin direncinin kapısını aralıyor
Şeker, kan şekerini hoplatıp zıplatıyor. Bu da uzun vadede insülin direncine, hatta diyabete kadar uzanabiliyor. Tatlıyı hayatından eksiltmen, gelecekte sağlık reçetelerine ihtiyaç duymamanı sağlayabilir.
Cildine yatırım yapmak istiyorsan ilk adım: Şekeri kes!
Şeker, ciltteki kolajeni parçalayıp yaşlanmayı hızlandırıyor. Sivilce, matlık, kırışıklık... Belki de en pahalı serumdan önce bırakman gereken şey çayındaki üç küp şeker.
Bağışıklık sistemini sessizce zayıflatıyor
Bir lokma baklava için can veriyorsun ama vücudunun savunma hattı çöküyor. Şeker, bağışıklık sisteminin savaşçı hücrelerini tembelleştiriyor. Kışın sık sık hasta oluyorsan suçluyu mutfakta arayabilirsin.
Dişlerin sessiz çığlığı: Şekeri bırak!
Şeker, diş minelerini eriten asitlerin baş destekçisi. Daha az şeker, daha beyaz ve sağlıklı dişler demek. Bir gülüşe ömür katmak istersen, şekerle vedalaş.
Uykuların kaçmasın diye...
Şeker tüketimi, uyku kalitesini düşürüyor. Özellikle akşam saatlerinde tatlılara sarılıyorsan gece boyunca kıvranmana sebep olabilir. Şekeri bırakmak, yatağı sevmene yardımcı olabilir.
Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.