Son yıllarda Türkiye’de gastronomi turizmine olan ilgi neden arttı?

​Son yıllarda Türkiye’de gastronomi turizmine olan ilgi neden arttı?
​Son yıllarda Türkiye’de gastronomi turizmine olan ilgi neden arttı?

Türkiye, tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış, farklı kültürlerin izlerini taşıyan ve bu izleri en çok mutfağında hissettiren bir ülke. Yüzyıllardır süregelen yemek geleneği, her bölgenin kendine has tatları, pişirme yöntemleri ve sunum biçimleri ile zenginleşmiş durumda. Son yıllarda bu mutfak mirası, yalnızca yerli halkın değil, dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin de ilgisini çekmeye başladı. Artık birçok ziyaretçi Türkiye’ye yalnızca tarihi eserlerini görmek, doğa harikalarını keşfetmek ya da deniz turizminin tadını çıkarmak için değil, aynı zamanda yöresel yemekleri yerinde tatmak ve bu lezzetlerin ardındaki kültürü anlamak için geliyor.

Gastronomi turizminin Türkiye’de hızlı bir ivme kazanmasının ardında pek çok etken var. Öncelikle, Anadolu coğrafyası binlerce yıllık tarihi boyunca farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış ve bu kültürlerin mutfak alışkanlıkları birbirine karışarak eşsiz bir tat mozaiği oluşturmuş. Hititlerden Osmanlı’ya, Selçuklulardan Cumhuriyet dönemine kadar uzanan bu gastronomik serüven, bugün hâlâ sofralarımızda yaşıyor. Bunun yanı sıra, son yıllarda sosyal medyanın hayatımızın merkezine yerleşmesi, yemek fotoğraflarının ve gastronomi içeriklerinin milyonlarca kişiye ulaşmasını sağladı. Bir tabak Antep baklavasının, Hatay künefesinin ya da Karadeniz kuymakının fotoğrafı, saniyeler içinde dünyanın farklı noktalarındaki insanların ilgisini çekebiliyor. Ayrıca son yıllarda düzenlenen gastronomi festivalleri, coğrafi işaretli ürünlerin tescillenmesi ve tanıtım kampanyaları da bu yükselişi destekleyen önemli adımlar arasında.

Gastronomisiyle öne çıkan şehirler

Gaziantep

UNESCO’nun “Yaratıcı Şehirler Ağı”na girmesiyle uluslararası bir gastronomi markası haline gelen Gaziantep, baklavası, katmeri, lahmacunu ve kebap çeşitleriyle ünlü. Baharat pazarlarının renkli atmosferi, yöresel yemeklerin zenginliği ve malzeme çeşitliliği, kente gelen ziyaretçilerin hafızasında unutulmaz izler bırakıyor.

Hatay

Antakya mutfağı, Orta Doğu ve Akdeniz lezzetlerinin harmanlandığı eşsiz bir yemek kültürüne sahip. Künefe, zahter salatası, humus, kağıt kebabı ve daha pek çok yöresel tat, hem yerli hem yabancı turistleri kendine çekiyor. Ayrıca kentin UNESCO gastronomi unvanı da bu cazibeyi artırıyor.

Trabzon

Karadeniz’in en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri olan Trabzon, hamsi tava, kuymak, lahana çorbası ve Trabzon peyniriyle tanınıyor. Doğal ürünleri, yaylalarının serinliği ve taptaze balıkları, gastronomi turları için bölgeyi cazip kılıyor.

Rize

Çay üretiminin kalbi olan Rize, ziyaretçilerine sadece içecek değil, lezzetli bir mutfak deneyimi de sunuyor. Muhlama, hamsili ekmek ve kara lahana sarması, yöre mutfağının öne çıkan yemeklerinden. Çay bahçeleri ise fotoğraf çekilmek isteyen turistlere harika görsel şölen sunuyor.

İstanbul

Farklı bölgelerden göç almış olması sayesinde İstanbul, adeta Türkiye’nin mutfak haritasının bir özeti. Aynı gün içinde Antep baklavasından Ege mezelerine, Karadeniz pidesinden Rum mezelerine kadar çok geniş bir lezzet skalası deneyimleyebilmeniz mümkün. Şehir, hem geleneksel hem modern mutfak anlayışını bir arada sunduğundan gastronomi turizminin de gözdesi.

Adana

Türkiye’nin en ikonik lezzetlerinden biri olan Adana kebabının anavatanı burası olunca gastronomi turizminin de uğrak noktalarından biri. Kebap salonları, şalgamcılar, bici bici tatlısı satan dükkânlar ve sokak lezzetleriyle ünlü Adana, hem doyurucu hem samimi bir gastronomi deneyimi sunuyor.

Kapadokya

Hem doğal güzelliği hem de lezzetleriyle son yıllarda ön plana çıkan Kapakokya, yerli ve yabancı turistlerin gastronomi için tercih ettiği destinasyonlardan biri. Üstelik 2026 Mıchelin Yıldızı radarına takılmasıyla daha da çok dikkat çekmeyi başaran Kapadokya, rüya gibi bir tatilin kapılarını aralıyor.

Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.