Gerçekleşmemiş Hayal: Gaziantepspor'un kaçan şampiyonluğu

Bir önceki sezon üçüncüsü Gaziantepspor bu başarının tesadüf olmadığını göstermek için 00-01 sezonunda iyi bir kadro kurdu. Fakat iyi kadrodan ziyade takımın o sezon oluşturduğu kimya inanılmazdı. Belki de lig tarihinin en iyi hücum yapan, yeri geldiğinde harika kontra atak yapan ama en önemlisi çok iyi pas yapan bir ekipti. Sezon başlarken Uefa Kupası'nda Deportivo Alaves ile eşleştiler. Antep'te oynanan ilk maçı Alaves biraz da kaleci hatası goller sayesinde 4-3 kazandı. İkinci maç ise 0-0 sonuçlandı. O sezon Alaves finale kadar gidebildi ama trajik bir şekilde uzatmalarda yediği altın gol ile kupayı Westfalen'de Liverpool'a verdi. Belki de Uefa'dan erken elenmesi Gaziantepspor'u lige odakladı ve bu kadar başarılı olmasını sağladı.

Antep çok iyi bir kadro ile lige başladı. İleride Hasan Özer-Fatih Tekke ikilisi, Anadolu takımının şuan ki Batalla konumunda bulunan Mustafa Şahintürk'ten oluşan hücum hattı o sezon sadece bu üçlüden 42 gol buldu (H.Ö 18 - F.T 15 - M.Ş 9). Sonrasında Fenerbahçe'ye transfer olacak adeta makine gibi işleyen Kemal Arsalan,o sezon oynadığı muazzam futbolu Fenerbahçe ve diğer oynadığı takımlara yansıtamayan Erhan Albayrak, orta sahanın dinamosu Batista, o sezon adı bir çok takımla ama özellikle Beşiktaş ile anılan Mehmet Polat, sağ kanat sorumlusu Hasan Yiğit, sol kanatın raket ayaklı oyuncusu Maxim Romaschenko, Hakan Bayraktar ve daha niceleri...

Gaziantepspor lige iyi giriş yapmıştı. Kırmızı siyahlı çubuklular ligde 12.haftayı Fenerbahçe galibiyeti ile 3.sırada 27 puanla kapatmış 1. Galatasaray ve 2. Beşiktaş ise 28'er puanda bulunuyordu. Gaziantep lige renk katmış heyecan vermişti. Kompakt savunma yapıyorlar iyi pas yapıp iyi hücum oynuyorlardı. Ligin ilk yarısı biterken lider Galatasaray ile arasında 7 puan fark vardı ve ilk yarıyı dördüncü sırada bitirdiler. Ligin ikinci yarısı başladıktan tam 9 hafta sonra yenilgi almadılar ama 27. hafta deplasmanda Rize'nin o seneki golcüsü Emmanuel Tetteh'i 76.dakikada durduramayınca 2-1 kaybettiler ve lider Fenerbahçe ile 6 puan fark oluştu. 28.hafta Fenerbahçe’nin Ankara'da Ankaragücü mağlubiyeti ile Galatasaray Fenerbahçe ile puan farkını eşitlemiş Gaziantespor ise ilk maçta Antep'te bileğini büktüğü Fenerbahçe'nin stadına Türk Futbol Tarihini değiştirmeye gidiyordu...

Gaziantepspor tarihinin en önemli maçı. 21 Nisan 2001... Sezonun şüphe yok ki en efsane maçı. Gaziantepspor kazanırsa ligin bitimine 5 hafta kala Fenerbahçe'yi aşağı çekip Galatasaray ile puan farkını 3'e indirecekti. Ayrıca Gaziantepspor 33.hafta Galatasaray ile oynayacaktı Antep'te bu iki maçı kazansaydı belki de o sene Boavista'nın yaptığı etkiyi Gaziantepspor yapabilirdi ama olmadı... Kadıköy'e çıktığında Fenerbahçe'nin o sezon evinde puan kaybı yoktu fakat Kırmızı-Siyahlılar maça inanılmaz başladı. Henüz maçın başında Hasan Özer mutlak gol pozisyonu kaçırdı fakat önce Hakan Bayraktar sonra Erhan Albayrak durumu 2-0'a getirdi. 43.dakikada Hasan Özer affettirdi ve skoru 3-0'a getirdi.

Stadyum sessizliğe bürünmüştü. Ta ki 2.yarı takımın sahaya çıkışına kadar... İnanılmaz bir atmosfer vardı 2.yarı takımı teker teker tribüne çağırdı Fenerbahçe taraftarı. Hatırlatmak gerekir ki o sezon Mustafa Denizli saha ölçülerine uygun şekilde daralttı. Bu çalışma özellikle Ali Güneş, Rapaiç, Lazetic'in rahat pres yapıp Revivo, Yusuf gibi isimleri rahatlatmaktı. İkinci yarı bunaltan baskısına rağmen Fatih Tekke karşı karşıya pozisyondan yararlanamadı ve o an olanlar oldu.

Fenerbahçe sırasıyla Revivo, Milan Rapaic, Uche ve yine Rapaic'in inanılmaz aşırtma golü ile skoru 4-3'e getirdi. O maç ile beraber Gaziantepspor'un hayalleri suya düştü. O maçı kazanmış olsa İstanbul hükümdarlığına ağır bir darbe vuracaktı fakat kendi hayallerine zincir vurmuş oldular. Sadece 17 dakikada verdikleri maç pahalıya mal olmuştu Fenerbahçe 32.hafta şampiyonluk maçında Galatasaray'ı eleştirilen Yusuf Şimşek ve Ali Güneş'in golleri ile 2-1 mağlup ederek ipi göğüsledi. 33. hafta Galatasaray'a Antep'te kaybedince ikincilik şansı yani Şampiyonlar Ligi ümitleri de gitmişti...

Gaziantepspor'un yarattığı etki büyük oldu. Diğer senelerde Denizlispor, Gençlerbirliği gibi takımlar ligde olmasa da Avrupa'da ses getirdiler. Anadolu kulüplerinde ''yapamayız'' algısı ortadan kalkmış oldu diyebiliriz. Teknik direktörlüğünü önce Erdoğan Arıca ardından Sakıp Özberk'in üstlendiği kırmızı-siyahlılar şampiyonluğu kıl payı kaçırmış olmasına rağmen başka bir tarafı daha var. ''O sezon şampiyonluk kaçınca taraftarın hevesi kursağında kaldı, birçoğu takıma küstü'' diye aktarıyor yardımcı hoca Nurullah Sağlam.

Başarının kesinlikle nedenlerinden biri takım kimyası ama en önemlisi ise günümüzde büyük kulüplerin bile yapamadığı transfer politikası. Başkan Celal Doğan'ın transfer politikası sayesinde doğru oyunculara kapasitesi kadar ücret ödeniyordu ve birlikte olsun, aynı sistemde oynamış oyuncular olsun bir bütün oluşturuldu. Ancak iki sezon boyunca yaşanan üçüncülük ve özellikle 2000-2001 sezonunda kaçan şampiyonluk beklentileri yükseltti. Transfer hamlelerinde isabet oranı düşmeye başladı. Elindeki oyuncular ve teknik adamlar baskıyı üzerlerinde hissedip bir bir gidince Gaziantepspor bir daha o iki sezon özellikle efsane sezonu gibi bir maraton koşamadı. O harika pas yapıp, hücum oynayan takım o sezon sadece 17 dakikada şampiyonluğu kaybetti ama yine de oynadığı iyi futbol ve seyir zevki açısından hafızalardaki yerini koruyor...