GZT
GZT
0
GZT TV CANLI
Jurnal.ist

JURNAL.İST HAKKINDA // NEDİR, KİMDİR?

Jeofizik mühendisi açıkladı: 6 büyüklüğündeki depremde bile bu yıkımlar olabilirdi

Jurnal.ist
JURNAL.İST
22 ŞUBAT 2023 , ÇARŞAMBA 13:08
Abone ol
Jeofizik mühendisi açıkladı: 6 büyüklüğündeki depremde bile bu yıkımlar olabilirdi
DHA

Yıkıcı depremlerin ardından Hatay, İskenderun ve Samandağ bölgelerinde incelemelerde bulunan Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, inşaatlardaki imalat hatalarına dikkat çekti. Hasarlı yapıların içine girdiklerini anlatan Öziçer, "Binaların temeli zemine bağlı tasarlanmamıştı. Kolon ile kirişlerin birleşme yerlerinde yatay demirlerin eksik olduğunu gördük. Hal böyle olunca sadece 7 değil 6 büyüklüğündeki depremde bile bu yıkımlar olabilirdi. Oysa bu binalar bırakın son yönetmeliği 1975 veya 1995 yönetmeliğine uygun şekilde dahi yapılmış olsa bu kadar can kaybı yaşanmazdı" dedi.

1-4
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremden 48 saat sonra bölgeye ulaşan Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, yaptıkları incelemeler ve izlenimleri hakkında bilgi verdi. Deprem bölgesindeki yaklaşık 20 bin binada enkaz kaldırma çalışmalarının ancak bu yıl tamamlanabileceğini, şehirlerin tekrar yapılanmasının ise 10 yılı bulabileceğini dile getiren Öziçer, "Depremden 48 saat sonra oradaydık. Limandaki yangın devam ediyordu. Çaresizliği gördük, herkes yardım istiyordu, panik ve feryat vardı. Travma ciddi boyutlardaydı. Ancak teknik olarak baktığımızda en dikkat çeken tespitim inşaatlardaki imalat hataları oldu. Hasarlı yapıların, enkazların içine girdik. Binaların temeli zemine bağlı tasarlanmamıştı. Kolon ile kirişlerin birleşme yerlerinde yatay demirlerin eksik olduğunu gördük. Hal böyle olunca sadece 7 değil 6 büyüklüğündeki depremde bile bu yıkımlar olabilirdi. Binalar bırakın son yönetmeliği 1975 veya 1995 yönetmeliğine uygun şekilde dahi yapılmış olsa bu kadar can kaybı yaşanmazdı. Elbette deprem nedeniyle ve zeminin fiziksel özelliğine bağlı yıkımlar oldu ama bu eksiklikler yapılmasaydı bu kadar can kaybı yaşanmazdı" diye konuştu.
DHA

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremden 48 saat sonra bölgeye ulaşan Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, yaptıkları incelemeler ve izlenimleri hakkında bilgi verdi. Deprem bölgesindeki yaklaşık 20 bin binada enkaz kaldırma çalışmalarının ancak bu yıl tamamlanabileceğini, şehirlerin tekrar yapılanmasının ise 10 yılı bulabileceğini dile getiren Öziçer, "Depremden 48 saat sonra oradaydık. Limandaki yangın devam ediyordu. Çaresizliği gördük, herkes yardım istiyordu, panik ve feryat vardı. Travma ciddi boyutlardaydı. Ancak teknik olarak baktığımızda en dikkat çeken tespitim inşaatlardaki imalat hataları oldu. Hasarlı yapıların, enkazların içine girdik. Binaların temeli zemine bağlı tasarlanmamıştı. Kolon ile kirişlerin birleşme yerlerinde yatay demirlerin eksik olduğunu gördük. Hal böyle olunca sadece 7 değil 6 büyüklüğündeki depremde bile bu yıkımlar olabilirdi. Binalar bırakın son yönetmeliği 1975 veya 1995 yönetmeliğine uygun şekilde dahi yapılmış olsa bu kadar can kaybı yaşanmazdı. Elbette deprem nedeniyle ve zeminin fiziksel özelliğine bağlı yıkımlar oldu ama bu eksiklikler yapılmasaydı bu kadar can kaybı yaşanmazdı" diye konuştu.

2-4
'İNSANLARIN KADERLERİ İŞÇİLERİN KEYFİNE BAĞLI OLMAMALIYDI'<br>Yapılaşmadaki imalatla ilgili sorunlarda sorumluluğun fenni mesul, müteahhit ve inşaat alanında çalışan işçilerde olduğunu kaydeden Öziçer, 'İmar Kanunu'nun 28'inci maddesine göre özellikle 2001 öncesi yapılardaki tüm sorumluluğun söz konusu kişilerde olduğunu belirtip, "İşçiler üşenebilir ama müteahhit ya da fenni mesuller oradaki eksikleri sık sık denetleyerek tespit edebilirdi. İnsanların kaderleri işçilerin keyfine bağlı olmamalıydı. Geniş perspektifte bakarsak yıkımların bir diğer nedeni ise o dönemde zemin etüt raporlarının zorunlu hale getirilmemesiydi. 1970-80'li yıllarda zemin etüt raporu zorunlu değildi. Her şeye rağmen denetim çok önemli" dedi.
DHA

'İNSANLARIN KADERLERİ İŞÇİLERİN KEYFİNE BAĞLI OLMAMALIYDI'
Yapılaşmadaki imalatla ilgili sorunlarda sorumluluğun fenni mesul, müteahhit ve inşaat alanında çalışan işçilerde olduğunu kaydeden Öziçer, 'İmar Kanunu'nun 28'inci maddesine göre özellikle 2001 öncesi yapılardaki tüm sorumluluğun söz konusu kişilerde olduğunu belirtip, "İşçiler üşenebilir ama müteahhit ya da fenni mesuller oradaki eksikleri sık sık denetleyerek tespit edebilirdi. İnsanların kaderleri işçilerin keyfine bağlı olmamalıydı. Geniş perspektifte bakarsak yıkımların bir diğer nedeni ise o dönemde zemin etüt raporlarının zorunlu hale getirilmemesiydi. 1970-80'li yıllarda zemin etüt raporu zorunlu değildi. Her şeye rağmen denetim çok önemli" dedi.

3-4
'KUMAR OYNAMAYIN' UYARISI<br>Bölgedeki incelemelerin ardından İzmir'i de değerlendiren Sinancan Öziçer, miadını dolduran 40-50 yaşındaki binaların fazla olması nedeniyle şehirdeki riskin arttığını vurguladı. Eski binaların ortalama 8 kat yükseklikte olduğunu ve 80 ile 150 metreye kadar derinlikte olan alüvyon zemin üzerine kurulduğunu anlatan Öziçer, "2020 depreminde de gördüğümüz; o bölgelerdeki zeminin özellikleri gelen deprem dalgasını büyütme özelliğine sahip. Bu durum binalara yük bindirebileceği için bizler endişeliyiz. Büyük bir depremde böyle bir sınav verebiliriz. Kumar oynamamalıyız. En azından bundan sonraki süreçte neler yapabileceğimizi düşünelim. Eski binaları son deprem yönetmeliğine göre yenileyip, denetleyerek bu süreci olumluya çevirebiliriz" diye konuştu.
DHA

'KUMAR OYNAMAYIN' UYARISI
Bölgedeki incelemelerin ardından İzmir'i de değerlendiren Sinancan Öziçer, miadını dolduran 40-50 yaşındaki binaların fazla olması nedeniyle şehirdeki riskin arttığını vurguladı. Eski binaların ortalama 8 kat yükseklikte olduğunu ve 80 ile 150 metreye kadar derinlikte olan alüvyon zemin üzerine kurulduğunu anlatan Öziçer, "2020 depreminde de gördüğümüz; o bölgelerdeki zeminin özellikleri gelen deprem dalgasını büyütme özelliğine sahip. Bu durum binalara yük bindirebileceği için bizler endişeliyiz. Büyük bir depremde böyle bir sınav verebiliriz. Kumar oynamamalıyız. En azından bundan sonraki süreçte neler yapabileceğimizi düşünelim. Eski binaları son deprem yönetmeliğine göre yenileyip, denetleyerek bu süreci olumluya çevirebiliriz" diye konuştu.

4-4
'GÖZLEMSEL DEĞİL SAYISAL VERİLERE DAYALI ÇALIŞMA'<br>İzmir'deki yapıların gözlemsel olarak incelendiğini kaydeden Sinancan Öziçer, sayısal verilerle elde edilen sonuçların daha doğru olduğunu dile getirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası'nın protokolü dahilinde 2009 yılında Basın Sitesi, Alaybey ve Manavkuyu mahallelerinde risk teşkil eden yapıların tespit edildiğini söyleyen Öziçer, "Bu çalışma çatlak, kırık ya da fiziksel deformasyona uğrayan bir durum olup olmadığıyla ilgili gözlemsel bir çalışmaydı. Bizler aletsel verilere dayanarak hareket ederiz. Zeminin 7-8-10 kilometre derinlerine inerek alansal ve hassasiyet oranı yüksek olan çalışmalar yürütürüz. Binaların rezonansa girip girmediği, kolonların kalitesinin ne durumda olduğu, taşıyıcı sistemde kırık, çatlak ve buna benzer bir problemin olup olmadığıyla ilgili sismik ultrason, yapı radarı gibi yöntemler ile çalışmalar yapıyoruz. Bu şekilde net sonuçlara varıyoruz" dedi.<br>​Pilot bölgeler tespit edilerek kentsel yenileme çalışmalarının hızlandırılabileceğini dile getiren jeofizik mühendisi Öziçer, Kahramanmaraş depremlerinin ardından binaların durumuyla ilgili çok soru aldıklarını da kaydetti.
DHA

'GÖZLEMSEL DEĞİL SAYISAL VERİLERE DAYALI ÇALIŞMA'
İzmir'deki yapıların gözlemsel olarak incelendiğini kaydeden Sinancan Öziçer, sayısal verilerle elde edilen sonuçların daha doğru olduğunu dile getirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası'nın protokolü dahilinde 2009 yılında Basın Sitesi, Alaybey ve Manavkuyu mahallelerinde risk teşkil eden yapıların tespit edildiğini söyleyen Öziçer, "Bu çalışma çatlak, kırık ya da fiziksel deformasyona uğrayan bir durum olup olmadığıyla ilgili gözlemsel bir çalışmaydı. Bizler aletsel verilere dayanarak hareket ederiz. Zeminin 7-8-10 kilometre derinlerine inerek alansal ve hassasiyet oranı yüksek olan çalışmalar yürütürüz. Binaların rezonansa girip girmediği, kolonların kalitesinin ne durumda olduğu, taşıyıcı sistemde kırık, çatlak ve buna benzer bir problemin olup olmadığıyla ilgili sismik ultrason, yapı radarı gibi yöntemler ile çalışmalar yapıyoruz. Bu şekilde net sonuçlara varıyoruz" dedi.
​Pilot bölgeler tespit edilerek kentsel yenileme çalışmalarının hızlandırılabileceğini dile getiren jeofizik mühendisi Öziçer, Kahramanmaraş depremlerinin ardından binaların durumuyla ilgili çok soru aldıklarını da kaydetti.

YEREL HABERLER
JEOFİZİK
HATAY
İSKENDERUN
SAMANDAĞ
DEPREM
Haber Merkezi

+ GZT Haber Merkezi'nden çıkan tüm içeriklerde olduğu gibi burada da 'GZT bakış açısı' hakim... Son dakika ise en hızlı, merak edilen ise en anlaşılır, dolu dolu bir konu ise en doyurucu şekilde takipçilerimize sunuyoruz. Yine de soru işareti kaldı ise iletisim@gzt.com'a mail atmanız, sosyal medya hesaplarımızdan bize mesaj göndermeniz yeterli.

Bize Ulaşın

Bir proje fikrim var
Sizinle çalışmak istiyorum
Basın sponsoru arıyorum
Bir şeyler söylemek istiyorum

Sosyal Medya

Instagram
Twitter
Facebook
YouTube
TikTok
LinkedIn
GZT
Hakkımızda
Medya Kiti
Gizlilik Politikası
Kişisel Verilerin Korunması
Mobil Uygulamalar
Sosyal Medya
Kullanım Koşulları
Çerez Politikası
Künye
Site Haritası
Seçim Sonuçları 2024
Muhabbetle
İstanbul'da yapıldı.Tüm hakları saklıdır, Net Medya 2020GZT.com altında yayınlanan köşe yazıları ve haberlerin tüm hakları Net Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazıları ve haberlerin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
YASAL UYARI: BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri DirectFN Finansal Veri ve Teknoloji Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.