Peygamber diyarı Mekke ve Medine’nin tarihî fotoğrafları
Hac ile umre ibadetinin yerine getirildiği kutsal şehir Mekke'nin asıl önemi, Allah'a kulluk maksadıyla yapılmış ilk mabet olan Kâbe'nin (Âl-i İmrân 3/96) burada bulunmasından kaynaklanır.
Kur'ân'da, Allah'ın evi kabul edilen Kâbe'nin yer aldığı Mekke ve çevresinin her türlü ihlalden korunmuş güvenli bir yer (harem) ve insanların manen temizlenip arındığı bir mahal olduğuna işaret edilmiş, bu alanla ilgili birtakım özel hükümler konularak çevresi “alem"lerle sınırlanmıştır.
Mekke bizzat Allah tarafından harem kılınmış ve bu durum, şehrin emin bir yer yapılması için dua eden (el-Bakara 2/126; İbrâhîm 14/35) Hz. İbrahim tarafından ilân edilmiştir.
Mekke'nin 350 km. kadar kuzeyinde yer alan hicret yurdu Medine ise, Hz. Peygamber'in mescidiyle kabrine ev sahipliği yapar. Mekke ile birlikte iki Harem'den (Haremeyn) biri olan Medine, hicret yurdu olması ve halkının herhangi bir zorlamaya maruz kalmadan İslâmiyet'i benimsemesinden dolayı “Kur'ân'la fethedilmiş" kabul edilir. Hicretten sonra Resûl-i Ekrem, “Hz. İbrahim Mekke'yi harem yaptığı gibi ben de Medine'yi harem yaptım" sözleriyle şehri harem ilân etmiştir.
Kaynak: Reckontalk
TDV İslâm Ansiklopedisi
1-15
Mekke'de işlek, kalabalık bir caddenin yer aldığı bu fotoğraf 1953 yılı civarı çekilmiş. Solda Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan minare dikkat çekiyor.
2-15
Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid döneminde inşa edilen valilik binası Hamidiye ve arka planda 2002’de Suudi Arabistan yönetimi tarafından yıkılan Osmanlı kalesi Ecyad da dahil olmak üzere Mekke manzarası, 1887 yılları.
3-15
Kâbe’nin nadir bir fotoğrafı.
4-15
1953 yılllarında Mescid-i Harâm’ın yakınlarında yer alan bir pazar yerindeki tezgahlar, 1953.
5-15
İslâm’da iki Harem bölgesinden biri, hicret yurdu, aydınlık Medine şehri. Hz. Peygamber’in mescidiyle kabrinin bulunduğu Mescid-i Nebevî’nin (Mescid-i Nebî) yüksek bir açıdan çekilmiş fotoğrafı, 1907 civarı.
6-15
Takriben 1887 yılında, Mekke şehir manzarası.
7-15
Hz. Peygamber’in ilk hanımı Hz. Hatice’nin yıkılmadan önce 1925 yılında Cennetü’l-muallâ’daki kabri. 1925 yılında Mekke, Suûdîler’in yönetimine girdikten sonra Abdülazîz b. Suûd’un emriyle 1926’da Cennetü’l-muallâ’daki bütün türbeler yıktırılmış ve mezar taşları kaldırılmıştır.
8-15
Kutsal topraklarda; hacıları bir yerden bir yere taşımak için kullanılan vasıtalar, takriben 1953 yılı.
9-15
Hacıların Kabe’nin içine girebildiği yıllar... Tahminen 1953 yılı.
10-15
Mekke ile Müzdelife arasında Mescid-i Harâm’ın yaklaşık 7 km. kuzeydoğusunda ve Harem sınırları içinde bulunan Mina’nın doğu kısmında konaklayan hacılar, 1887 yılı civarı.
11-15
Mescid-i Harâm’ın 1887 yılı civarı çekilen bu fotoğrafında bugün yerinde olmayan pek çok eserin varlığı dikkat çekiyor.
12-15
Kola içerek serinleyen hacılar, 1953 yılı civarı.
13-15
Kâbe ile hatîm denilen yarım daire şeklindeki duvar arasında kalan ve altın oluğun altına rastlayan yer hicr. Kâbe’nin Hz. Muhammed’in de katıldığı 605 yılındaki yeniden inşası sırasında Mekkeliler, yarım daire şeklindeki bir yeri Kâbe dışında bıraktılar ve burasını göğüs hizasına gelen bir duvarla (hatîm) çevirip Kâbe’den olduğu anlaşılsın diye taşla döşediler; Kâbe’den sayıldığı halde ondan ayrı bırakıldığı için de “hicr” veya “hicru İsmâil” adını verdiler.
14-15
1847 yılında Sultan Abdülmecid ve 1984’te Kral Fehd b. Abdülazîz tarafından yeniden inşa edilen Mescidü Âişe, Mescidü’l-umre ve Mescidü’t-Ten‘îm adlarıyla bilinen mescid.
15-15
