Dillere destan olan Yemen Türküsü'nün hikâyesi

“Burası Muş'tur yolu yokuştur. Giden gelmiyor acep ne iştir” bu sözler hepinize çok tanıdık olmalı. İşte dillere destan olan Yemen Türküsü'nün hikâyesi...

Türkülerin hikâyelerini bilmek türküyü anlamanıza yardımcı olur. Hikâyesini bildiğiniz için duyguya hâkim bir şekilde türküyü dinlersiniz. Belki bu zamana kadar Yemen türküsünün hikâyesini nereden geliyor diye hiç düşünmedik bile etrafta çaldı dinledik ya da hikâyesiyle karşı karşıya kalmadık. Yemen türküsünün hikayesini daha önce duymadıysanız ,içeriğimizlebirlikte anlamlı olan türküye daha büyük anlam katacak hikayesini öğrenelim…
Yemen Türküsü Yemen'de çatışmada ölen Osmanlı askerleri için yakılmış bir ağıttır.

 Osmanlı Yemen topraklarını ülkesine kattıktan sonra buradaki hükümdarlığını sürdürmek için çok şehit verdi. Beş cephe de birden çarpışan Osmanlı kuvvetleri Anadolu'dan asker sevki yaptı. Çarpışmalar o kadar şiddetli oldu ki aileler Yemen'e cepheye giden evlatlarının artık geri dönmeyeceğini biliyorlardı. Birçok aile cepheye gönderdikleri çocuklarından bir daha haber alamadı. Hatta bazı askerler yıllar sonra savaş bitse de bu topraklardan geriye dönememişler sağ kalabilenler orada yaşamlarını devam ettirmişlerdir.


 Bu acıyla halkın dilinden düşmeyen Yemen Türküsü etki ve izlerini günümüze kadar taşımıştır.


 Yemen Türküsüyle ilgili Muş, Huş, Hiş mi tartışmaları vardır. Türküyü hem Muş ili hem de Elazığ ili sahiplenmektedir. Türkü de geçen “Burası Muş'tur yolu yokuştur” diyenler ve türkünün yazarı Düriye Keskin 'in Muş da yaşadığını için türkünün Muş'a ait olduğudur. Bir diğer söylevde “Burası Huş 'tur yolu yokuştur “ şeklindedir. Birçok farklı şekilde değiştirilerek söylenmiştir. Âmâ yapılan araştırmalar sonucu Muş söylevinin doğru olduğu ileri sürülmüştür.


 Dillerden düşmeyen unutulması mümkün olmayan bizim kültürümüzün en güzel getirilerinden olan türküler. Gelin hep birlikte Neşet Ertaş'ın eşsiz bir şekilde yorumladığı Yemen Türküsü'nü dinleyerek şehitlerimizi yad edelim.
Yemen Türküsü Yemen'de çatışmada ölen Osmanlı askerleri için yakılmış bir ağıttır. Osmanlı Yemen topraklarını ülkesine kattıktan sonra buradaki hükümdarlığını sürdürmek için çok şehit verdi. Beş cephe de birden çarpışan Osmanlı kuvvetleri Anadolu'dan asker sevki yaptı. Çarpışmalar o kadar şiddetli oldu ki aileler Yemen'e cepheye giden evlatlarının artık geri dönmeyeceğini biliyorlardı. Birçok aile cepheye gönderdikleri çocuklarından bir daha haber alamadı. Hatta bazı askerler yıllar sonra savaş bitse de bu topraklardan geriye dönememişler sağ kalabilenler orada yaşamlarını devam ettirmişlerdir. Bu acıyla halkın dilinden düşmeyen Yemen Türküsü etki ve izlerini günümüze kadar taşımıştır. Yemen Türküsüyle ilgili Muş, Huş, Hiş mi tartışmaları vardır. Türküyü hem Muş ili hem de Elazığ ili sahiplenmektedir. Türkü de geçen “Burası Muş'tur yolu yokuştur” diyenler ve türkünün yazarı Düriye Keskin 'in Muş da yaşadığını için türkünün Muş'a ait olduğudur. Bir diğer söylevde “Burası Huş 'tur yolu yokuştur “ şeklindedir. Birçok farklı şekilde değiştirilerek söylenmiştir. Âmâ yapılan araştırmalar sonucu Muş söylevinin doğru olduğu ileri sürülmüştür. Dillerden düşmeyen unutulması mümkün olmayan bizim kültürümüzün en güzel getirilerinden olan türküler. Gelin hep birlikte Neşet Ertaş'ın eşsiz bir şekilde yorumladığı Yemen Türküsü'nü dinleyerek şehitlerimizi yad edelim.

                                    
                                    Yemen Türküsünün sözleri

 Havada bulut yok bu ne dumandır
 Mahlede ölüm yok bu ne figandır
 Şu yemen elleri ne de yamandır

 Ah o yemendir gülü çemendir
 Giden gelmiyor acep nedendir

 Burası Muş'tur yolu yokuştur
 Giden gelmiyor acep ne iştir

 Kışlanın önünde redif sesi var
 Bakın çantasında acep nesi var
 Bir çift kundurayla bir al fesi var

 Kışlanın önünde üç ağaç incir
 Kolumda kelepçe boynumda zincir
 Zincirin yerleri ne yaman sancır

 Kışlanın önünde sıra söğütler
 Zabitler oturmuş asker öğütler
 Yemen'e gidecek bu Koçyiğitler

 Ah o yemendir gülü çemendir
 Giden gelmiyor acep nedendir

 Kışlanın ardını duman bağladı
 Analar babalar kara bağladı
 Yemen'e gidene herkes ağladı

 Kışlanın ardında yüzüyor kazlar
 Ayağım ağrıyor yüreğim sızlar
 Yemen'e gidene ağlıyor kızlar

 Kışlanın ardında bir kırık testi
 Askerin üstüne sam yeli esti
 Gelinlik tazeler umudu kesti

 Burası Muş'tur havası hoştur
Giden gelmiyor acep ne iştir
Yemen Türküsünün sözleri Havada bulut yok bu ne dumandır Mahlede ölüm yok bu ne figandır Şu yemen elleri ne de yamandır Ah o yemendir gülü çemendir Giden gelmiyor acep nedendir Burası Muş'tur yolu yokuştur Giden gelmiyor acep ne iştir Kışlanın önünde redif sesi var Bakın çantasında acep nesi var Bir çift kundurayla bir al fesi var Kışlanın önünde üç ağaç incir Kolumda kelepçe boynumda zincir Zincirin yerleri ne yaman sancır Kışlanın önünde sıra söğütler Zabitler oturmuş asker öğütler Yemen'e gidecek bu Koçyiğitler Ah o yemendir gülü çemendir Giden gelmiyor acep nedendir Kışlanın ardını duman bağladı Analar babalar kara bağladı Yemen'e gidene herkes ağladı Kışlanın ardında yüzüyor kazlar Ayağım ağrıyor yüreğim sızlar Yemen'e gidene ağlıyor kızlar Kışlanın ardında bir kırık testi Askerin üstüne sam yeli esti Gelinlik tazeler umudu kesti Burası Muş'tur havası hoştur Giden gelmiyor acep ne iştir
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >