Canımız sıkıldığında neden hep aynı yemekleri yemek isteriz?

​Canımız sıkıldığında neden hep aynı yemekleri yemek isteriz?
​Canımız sıkıldığında neden hep aynı yemekleri yemek isteriz?

Bazen aç değilizdir ama mutfağa gideriz. Buzdolabını açar, kapatır, sonra tekrar açarız. Gözümüz yeni bir şey aramaz; sanki ne yiyeceğimizi çoktan biliyoruzdur. Aynı atıştırmalık, aynı tatlı, aynı sıcak yemek… Peki canımız sıkıldığında neden hep tanıdık lezzetlere yöneliriz?

Canımız sıkıldığında vücudumuz enerjiye değil, oyalanmaya ihtiyaç duyar. Yemek yemek, özellikle de tanıdık bir şeyi yemek, beynimize kısa süreli bir meşguliyet sunar. Çiğnemek, tat almak, yutmak… Hepsi zihni birkaç dakikalığına bulunduğu ruh halinden uzaklaştırır. Bu yüzden can sıkıntısı çoğu zaman açlıkla karıştırılır.

Tanıdık tatlar beynin “güvenli alanı”dır.

Yeni bir lezzet denemek karar vermeyi gerektirir. Karar vermek ise zihinsel enerji ister. Oysa canımız sıkıldığında zaten zihnimiz yorgundur. Beyin bu noktada riske girmek istemez ve daha önce bildiği, sevdiği, sonuçlarından emin olduğu tatlara yönelir. Tanıdık yemekler sürpriz barındırmaz; tam da bu yüzden rahatlatıcıdır.

Can sıkıntısı çoğu zaman kontrol kaybı hissiyle gelir. Yapacak bir şey bulamamak, zamanı yönetememek, günün akışına hakim olamamak… Yemek seçimi ise kontrol edebildiğimiz nadir alanlardan biridir. Daha önce defalarca yediğimiz bir şeyi seçmek, küçük de olsa “ben bunu biliyorum” hissi yaratır.

Çocukluktan kalan tatlar daha hızlı devreye girer

Canımız sıkıldığında yöneldiğimiz yiyeceklerin çoğu tesadüf değildir. Çocukken mutlu olduğumuz anlara eşlik eden tatlar, beynin derin bir köşesinde hazır bekler. O yüzden bazen en sıradan sandviç, en basit makarna ya da yıllardır değişmeyen bir atıştırmalık, hiç beklemediğimiz kadar iyi gelir. Çünkü o tat, sadece mideye değil, anılara da dokunur.

Bu anlarda yediğimiz şeyin miktarından çok hissi önemlidir. Bizi tok tutmasından ziyade sakinleştirmesi, oyalaması, kısa bir mola hissi vermesi beklenir. Aynı yemeği tekrar tekrar seçmemizin sebebi de budur; ne hissettireceğini biliriz ve hayal kırıklığına uğramayız.

Can sıkıntısı anında tanıdık tatlara yönelmek oldukça insani bir tepkidir. Önemli olan bunu fark edebilmek. Gerçekten aç olup olmadığımızı anlamak, bazen yemeğin değil başka bir şeyin ihtiyacımız olduğunu görmek yeterlidir. Ama bazen de o bildik lezzetin verdiği küçük mutluluk, tam da o an için yeterlidir.

Canımız sıkıldığında hep aynı şeyleri istememizin nedeni damak tadımızın kısıtlı olması değil; beynimizin kendini rahatlatmak istemesidir. Yemek bazen sadece yemek değildir, kısa bir mola, küçük bir teselli, tanıdık bir duygudur.

Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.