İsrail’in korkulu rüyâsı: Mahmud İsa

İzzeddîn el-Kassâm Tugayları komutanlarından Mahmud İsa, üç kez müebbet hapis ve 49 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tahliyesi, yaklaşık 16 yılını hücre hapsinde geçirmek de dâhil olmak üzere, otuz yılı aşkın süredir cezaevinde çektiği acıların ardından gerçekleşti. İsa'nın çarpıcı hikâyesi, Filistinliler arasında dayanıklılığın ve vazgeçmeyişin efsanevî bir simgesi olarak anlatıla geliyor.
Gazze’de gerçekleşen ateşkesin ardından birçok Gazzeli esir serbest kaldı. Serbest kalanlar arasında yer alan Mahmud İsa ismi oldukça önemliydi. Zira o, İsrail’e büyük zararlar vermiş bir Hamas üyesiydi. Tahliyesi Gazze’de sevinçle karşılandı. İsrail ise bu durumdan oldukça rahatsız çünkü Mahmud İsa, liderlik yönüyle ve yaptıklarıyla İsrail için hâlâ büyük bir tehdit. Peki Mahmud İsa kimdir?


21 Mayıs 1968 günü işgal altındaki Kudüs’ün Anata kasabasında doğdu. Sekiz kardeşi olan Mahmud İsa’nın babası, her bir çocuğunu İsrail nefretiyle ve işgale karşı mücadele şuuruyla büyüttü. İlköğrenimini memleketinde, liseyi Kudüs’teki Raşidiye Mektebi’nde tamamladıktan sonra Kudüs’te bulunan Ebu Dis Üniversitesi’nin Şeriat Fakültesi’ni kazandı. Siyasî bilincini bu dönemde kazanacaktı. Üniversitede İslâmî harekete katıldı. Arkadaşlarıyla çeşitli okumalar, müzakereler ve çalışmalar yaparak Filistin’in özgürlüğü için verecekleri mücadeleye hazırlanıyorlardı.
Birliğin kuruluşu ve faaliyetleri
Mezuniyetinden sonra Filistin işgalinden sonra yayına başlayan Hakikat ve Hürriyetin Sesi gazetesinin Kudüs bürosu memuru olarak çalışmaya başladı. Gazetenin yayın politikası, İsrail işgaline karşı halkı bilinçlendirmeye yönelikti.
- 1987 yılında Hamas kurulduğunda, Mahmud İsa Hamas’a katıldı ardından Hamas’ın askerî kanadı olan İzzeddîn el-Kassâm Tugayları’nda görev aldı. Askerî anlamda kendini yetiştirdi ve Kassâm Tugayları’na bağlı ilk askerî birliklerden birisini kurdu. Birliğin temel hedefi ve görevi, Filistinli esirleri kurtarmak için İsrail askerlerini yakalamaktı.

Birliğin en göze çarpan operasyonu, Nissim Toledano’nun kaçırılması ve ardından öldürülmesiydi. Birinci İntifada sırasında tutuklanan Hamas’ın kurucu lideri Şeyh Ahmed Yâsîn’i esir takasıyla kurtarmak isteyen Mahmud İsa ve arkadaşları, 13 Aralık 1992’de Lidd şehri yakınlarında İsrail askeri Nissim Toledano’yu kaçırdı. Aynı gün bir ültimatom yayınlayarak taleplerinin yerine getirilmediği takdirde Nissim Toledano’nun öldürüleceğini ifade ettiler. İsrail yakalanan askerinin can sağlığından emin olana dek müzakereyi reddetti.
- Birlik, verdiği sürenin dolduğunu belirterek Nissim Toledano’yu öldürdü ve cesedini sokağa attı. Bu operasyon İsrail’in imajına oldukça zarar verdi çünkü hem askeri kaçırılmış hem de başarısız bir müzakere sonucu öldürülmüştü. İsrail operasyon üzerine soruşturma başlattı ve birçok kişiyi gözaltına aldı.

Tutukluluk süreci
Birlik, askerî operasyonlarını sürdürdü. 1993 yılının Mart ve Mayıs aylarında yaptıkları operasyonlarda İsrail askerlerine büyük zarar verdiler. İsrail yaptığı altı aylık soruşturmanın ardından 3 Haziran 1993’te Anata kasabasında Mahmud İsa’nın evine düzenlediği operasyonla gözaltına aldı. Gözaltına alındığında 25 yaşındaydı. İsrail Parlamentosu, Mahmud İsa ve arkadaşlarının yakalandığını duyurdu. Yaklaşık 2 aylık işkence ve sorgu sürecinde, kendilerine yöneltilen suçlamaları reddettiler.
İsrail mahkemesi, İsrailli bir askerin kaçırıp öldürülmesi ve iki İsrailli askerin öldürülmesine teşebbüs iddialarıyla ona üç kez müebbet hapis cezası verdi.
Mahmud İsa’nın potansiyelini bildiklerinden dolayı çalışma yapmaması için bulunduğu hapishane defalarca değiştirildi. Annesinin dışında hiç kimseyle görüşmesine izin verilmedi. Annesi ise onu sadece camdan görebiliyor ve telefonla konuşabiliyordu. 1996 yılında tünel kazarak hapisten kaçmaya çalıştığı için iki ay daha hücre cezası aldı. 1998 yılında bir yerleşimciyi öldürme ve İsrail askerlerini kaçırma suçlamasıyla iki yıl daha hücrede kaldı. 2002 yılında cezaevinden operasyon yönetmekle suçlanarak yargılandı. Sorgu süreçlerinde vahşi işkencelere maruz kaldı. On yıl boyunca hücre cezasına çarptırıldı.

- Yaklaşık 13 sene hücrede kaldığı için kendisine “Hücre Dekanı” lakabı takıldı.
Çalışmalarına hapishanede de devam etti. Hafızlığını sağlamlaştırdı, arkadaşlarından hat dersleri aldı, birçok kitap okudu ve fikrî, edebî eserler kaleme aldı. Filistinli tutuklularının liderlerinden birisi haline geldi. Açlık grevleri yaparak çeşitli kazanımlar elde etti. Bu kazanımlar arasında hücre cezasının son bulması da vardı. İsrail, hiçbir esir takası anlaşmasında Mahmud İsa’nın isminin yer almasını kabul etmedi. Zira cezaevinde bile İsrail’e karşı taviz vermeden çalışan ve halk arasında efsaneleşen bir ismin, serbest kaldığında neler yapabileceğini tahmin etmek zor değildi.

- Aksâ Tufanı’ndan iki sene sonra gerçekleşen esir takasında serbest kalan Mahmud İsa, Aksî Tufanı’nın bu anlamda başarılı olduğunu gösteren örneklerden birisi. Zira yıllardır hiçbir şekilde esir takaslarında ismini dahi geçirmeyen İsrail, bugün onu serbest bırakarak büyük bir taviz vermiş oldu.
Bu takasın etkisini ise zamanla göreceğiz. Kurtulduktan sonra söylediği şu sözler onun hâlâ aynı ruh halinde olduğunun göstergesiydi: “Dünyaya her türlü zorluğa nasıl göğüs gerileceğini öğreten Gazze yenilmez.”

