Turizm ve havacılıkta 2025 yılına güçlü başlangıç

2024 yılında dünya genelinde uluslararası seyahatlerde pandemi sonrası toparlanma hız kesmeden devam etti. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün verilerine göre, uluslararası turizm hareketleri 2024 sonunda yeni bir rekor seviyeye ulaşmaya hazırlanıyor. Türkiye de bu global büyüme trendine paralel bir grafik sergileyerek, turizmde güçlü bir performans ortaya koydu.
Ülkenin ‘bacasız sanayisi’ olarak anılan turizm sektörü, yıl boyunca rekor ziyaretçi sayıları ve artan gelirlerle adından söz ettirirken, havacılık sektörü de filo genişletme, sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) kullanımı ve dijitalleşme yatırımlarıyla küresel arenada güçlü bir performans sergiledi. Havayolu şirketleri, operasyonel verimlilik ve kârlılık odaklı çalışmalarıyla sektördeki yerini sağlamlaştırdı.
Turizmde zirveye oynuyoruz
Türkiye, 2024 yılının ilk 11 ayında toplam 57 milyon 363 bin 350 ziyaretçi ağırlayarak turizmdeki yükselişini istikrarlı bir şekilde sürdürdü. Yabancı ziyaretçi sayısındaki yüzde 7,09’luk artış, ülkenin küresel rekabet gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Rusya, Almanya ve İngiltere gibi ana pazarlar, bu büyümede kritik bir rol oynadı.
- Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2024 yılı sonu için 60 milyar dolar gelir ve 61 milyon ziyaretçi hedefiyle turizmde zirveye ulaşmayı planlıyor.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, turizm gelirlerindeki sürdürülebilir büyümenin sağlanabilmesi için kişi başı gelir ve gece başı gelir artışına odaklanmanın önemine dikkat çekti. Bağlıkaya, “Ziyaretçi sayısındaki artış elbette sevindirici. Ancak bu başarıyı kalıcı kılmak ve gelirleri artırmak için daha yüksek katma değerli turizm hizmetlerine yönelmeliyiz. Veriler, odaklanmamız gereken alanları açıkça ortaya koyuyor” dedi.
- Bağlıkaya ayrıca, artan rekabet koşullarında Türkiye’nin turizmdeki güçlü konumunu koruması için yenilikçi adımlar atılması gerektiğini vurguladı. “Ziyaretçi sayısını artırmanın ötesine geçmeliyiz. Kaliteli ve yüksek gelir sağlayan turizm segmentlerine odaklanmak, sektörün geleceği için kritik önemde” ifadelerini kullandı.
Doluluk artıyor, gelir hedefleri zorlanıyor

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, 2024 yılına ilişkin turizm sektöründeki performansı değerlendirdi. İstanbul ve Türkiye genelinde otel doluluk oranlarında artış yaşanırken, konaklama ücretlerinde yaşanan gerilemenin mali yükleri artırdığına dikkat çekti.
TÜROB’un verilerine göre, İstanbul’daki otel doluluk oranı Ocak-Ekim döneminde yüzde 66,8 olarak kaydedildi. Bu oran, bir önceki yılın aynı dönemine yakın bir seviyede gerçekleşirken, ortalama gecelik konaklama ücreti (ADR) 108,3 euroya düştü. 2023 yılında bu rakam 117,2 euro olarak kaydedilmişti. Eresin, fiyatlardaki bu gerilemenin piyasa koşulları ve rekabetten kaynaklandığını belirterek, İstanbul’un uluslararası rekabet gücünü artırma hedeflerinin devam ettiğini vurguladı. Türkiye genelinde otel doluluk oranları ise yüzde 62,7’ye yükseldi ve 2023 yılındaki yüzde 59,5 seviyesini geride bıraktı. Ancak, ortalama konaklama ücreti 130,6 euro ile 2023’teki 133,4 euro seviyesinin altında kaldı. Eresin, doluluk oranlarındaki artışın sevindirici olduğunu, ancak artan maliyetlerin gelirleri baskıladığını ifade etti.
Turizm gelirlerinin büyük ölçüde döviz bazlı olduğunu hatırlatan Eresin, döviz kurlarının enflasyonla uyumlu bir dengede seyretmesinin kritik önem taşıdığını söyledi. “Yüksek enflasyon ortamında giderlerimiz hızla artarken, döviz bazlı fiyatlarımızı artırmak kolay değil. Kur dengesi sağlanmalı” diye ekledi.
2025 yılı için sektörün en önemli önceliği, döviz ve enflasyon dengesini koruyarak gelir-gider dengesini sürdürülebilir hale getirmek. Eresin, turizm sektörünün büyümeye devam edebilmesi için dikkatli bir yönetim politikasının şart olduğunu belirtti.
Yeni yatırımlar Anadolu'ya yönelmeli
Türkiye’nin yalnızca birkaç şehre ve belirli sezonlara sıkışan bir turizm anlayışıyla sürdürülebilir başarı yakalamasının mümkün olmadığını vurgulayan Bağlıkaya, artan rekabet koşullarına dikkat çekti. Bağlıkaya, “Mevcut destinasyonlarımızı geliştirmeye devam ederken, turizmi coğrafi ve mevsimsel olarak çeşitlendirecek adımlar atmak zorundayız. Bu, sektörün geleceği için kritik öneme sahip” ifadelerini kullandı.
Eresin ise Türkiye’nin yatak kapasitesinin 2,25 milyona ulaştığını belirterek, yatırımların yoğun destinasyonların dışına yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Eresin, “İstanbul, Antalya ve Muğla gibi bölgelerdeki yoğunluğun yanı sıra, Anadolu’nun farklı şehirlerindeki potansiyel destinasyonlara yatırım yapmak, turizmde çeşitliliği artıracaktır” dedi.
2025, turizm için hem riskler hem de fırsatlarla geliyor
2025 yılının turizm sektörü açısından hem riskler hem de fırsatlarla dolu bir yıl olacağını ifade eden Bağlıkaya, uluslararası piyasalardaki gelişmelerin sektörü doğrudan etkileyebileceğine dikkat çekti. Bağlıkaya, “Özellikle en büyük ana pazarlarımız arasında yer alan Rusya ve Avrupa’daki gelişmeler, sektörümüz için hem tehdit hem de fırsat alanları yaratıyor” dedi.
Bağlıkaya, Rusya’ya yönelik uluslararası yaptırımların artmasının bu pazardaki büyüme için en büyük risk faktörlerinden biri olduğuna işaret etti. Avrupa pazarında ise ekonomik dalgalanmaların yakından takip edilmesi gerektiğini belirtti. “Almanya gibi en büyük turizm kaynak pazarlarımızdan birinde, otomotiv endüstrisindeki daralmanın yarattığı belirsizlik, seyahat hareketlerini olumsuz etkileyebilir. Bu tür risklere karşı hazırlıklı olmalıyız” diye konuştu.
Vizesiz rotalar zirvede, Schengen sorunu sürüyor
2024 yılı, Türk turizminin uluslararası alanda dikkat çeken bir yükseliş sergilediği ve tatil tercihlerinin belirgin şekilde değiştiği bir dönem oldu. Yurt dışı tatillere yönelik yoğun talep, vizesiz destinasyonlar ve uygun fiyatlı tatil paketlerini ön plana çıkarırken, tur operatörleri bu değişime yenilikçi yaklaşımlarla yanıt vererek sektörde güçlü bir ivme yakaladı.

Prontotour, bu süreçte başarı hikâyeleri arasında dikkat çeken bir performans sergiledi. 2024 yılında misafir sayısını yüzde 57 artıran şirket, erken rezervasyon döneminde önemli bir büyüme kaydetti. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran, ekim ayında başlayan erken rezervasyon sürecinde geçen yıla göre yüzde 75’lik bir artış yakaladıklarını ifade etti. Yaz döneminde yurt dışı tatillere olan yoğun talep, özellikle Sharm El Sheikh ve Budva gibi hem kültür hem de deniz tatili sunan destinasyonların öne çıkmasını sağladı. Yurt içi konaklama fiyatlarının yüksekliği ve sabit döviz kuru, bu destinasyonların cazibesini artıran faktörler arasında yer aldı. Onaran, “Vatandaşlarımız, yurt içi fiyatına yurt dışı tatili yapma fırsatı buldu. Bu talebin 2025 yılında da devam edeceğini öngörüyoruz” açıklamasında bulundu.
- Ancak Schengen vize prosedürlerinin hala seyahat edenler için ciddi bir engel oluşturduğuna dikkat çeken Onaran, “Vize süreçlerinde yapılacak olumlu düzenlemeler, yurt dışı turizm hareketlerini daha da artıracaktır” dedi.
2024 yılında vizesiz destinasyonlara olan ilgi, Maldivler ve Zanzibar gibi egzotik rotaları da kapsayarak turizm sektöründe dikkat çekici bir hareketlilik yarattı. 2025 yılı için tur operatörleri, yeni destinasyonlar ve yenilikçi tatil konseptleriyle bu ilgiyi artırmayı ve müşteri memnuniyetini daha da yükseltmeyi hedefliyor.
Havayolu yolcu trafiğinde rekor artış ‘214 milyon yolcu’

2024 yılında havayolu sektörü, pandemi sonrası toparlanmanın etkisiyle güçlü bir büyüme performansı sergiledi. Ocak-Kasım döneminde Türkiye genelindeki havalimanlarında toplam 214 milyon 661 bin 965 yolcuya hizmet sunulurken, bu rakam geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,5 artış gösterdi.
Havayolu taşımacılığı, yalnızca yolcu trafiğinde değil, taşınan yük ve kargo miktarında da dikkat çekici bir büyüme kaydetti. 2024’ün ilk 11 ayında, yük ve kargo taşımacılığı yüzde 11,5 artışla 4 milyon 560 bin 816 tona ulaştı. İç ve dış hatlardaki yoğunluk artışı, sektörün küresel rekabet gücünü ortaya koyuyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) verilerine göre, 2025 yılında küresel yolcu sayısının ilk kez 5 milyarı aşarak 5,2 milyara ulaşması bekleniyor. Bu, 2024 yılına göre yüzde 6,7’lik bir büyümeye denk geliyor.

İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen liderliği sürdürüyor
Türkiye’nin mega projelerinden İstanbul Havalimanı, 2024 yılı Ocak-Kasım döneminde toplamda 73 milyon 769 bin 835 yolcuya ev sahipliği yaptı. İç hatlarda 15 milyon 954 bin 791, dış hatlarda ise 57 milyon 815 bin 44 yolcu taşınarak toplam yolcu trafiğinde yüzde 5 artış kaydedildi. İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı ise 11 aylık dönemde toplamda 37 milyon 907 bin 76 yolcuya hizmet sundu. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artış anlamına geliyor.
Havacılık sektöründeki büyüme trendi, Türkiye’nin ulaşım altyapısındaki yatırımların bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Hem yolcu hem de yük taşımacılığında sergilenen bu performans, 2025 yılına ilişkin büyük hedeflerin habercisi olarak yorumlanıyor.

Türkiye’nin artan turist ilgisi, Pegasus’un büyüme stratejisi için önemli bir itici güç olmaya devam ediyor. Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk, “Ülkemizi yılın 10 ayında yaklaşık 55 milyon kişi ziyaret etti, bunun 47 milyonu yabancı turistlerden oluşuyor. Bu dönemde Pegasus olarak 20 milyona yakını yabancı misafir olmak üzere toplam 31,34 milyon yolcu taşıdık ve geçen yıla göre yüzde 17’lik bir artış kaydettik” diyerek Türkiye’nin popülaritesinin şirketin büyümesine olan katkısını vurguladı.