Salgının yeni yüzü: Koronasomnia ciddi rahatsızlıklara neden olabilir

Arşiv
Arşiv

Koronavirüs salgınının neden olduğu yeni koşullar uyku düzenini de etkileyerek insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler oluşturdu. Koronasomnia adı verilen yeni durum obezite, kaygı bozukluğu, depresyon, kalp ve dolaşım yolları hastalıkları ile diyabete neden olabiliyor. Uzmanlar salgın nedeniyle oluşan uyku rahatsızlıkları konusunda profesyonel yardım alınması ve bireysel müdahaleler yapılması gerektiğine dikkati çekiyor.

İÇİNDEKİLER

Son bir yıldaki koronavirüs salgını, iyi bir uyku çekmeyi önemli ölçüde zorlaştırdı.

Bazı uzmanlar bunun için bir terim bile yarattı: Insomnia (uykusuzluk) ile koronavirüs veya COVID-19'un birleşimi olan koronasomnia veya covidsomnia.

Dezavantajlı grupların uyku sorunları arttı

Ağustos 2020'de Birleşik Krallık'taki Southampton Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma, uyku sorunu yaşayanların oranının altıda birden dörtte bire çıktığını; özellikle annelerin, kritik işlerde çalışanların ve azınlık gruplarının daha fazla uyku problemiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu.

  • Çin'de sokağa çıkma yasağı uygulanan dönemde bu oranın yüzde 14,6'dan yüzde 20'ye; İtalya ve Yunanistan'da yüzde 40'a yükseldiği ortaya kondu.

Uyku sorunları nelere yol açar?

COVID-19 salgınında sağlığımız ve üretkenliğimiz ciddi bir şekilde etkilendi. Fakat bütün bunlar uyku sorunlarına bakışımız ve bunları tedavi edişimizi de değiştirerek hayatımızı normale sokacak yolun açılmasına yardımcı olabilir.

Uykuya geçmekte düzenli olarak sorunlar yaşamak veya düşük uyku kalitesi, uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bunlardan bazılarını obezite, kaygı bozukluğu, depresyon, kalp ve dolaşım yolları hastalıkları ile diyabet olarak sıralayabiliriz.

Pek çok sağlık kuruluşu günde yedi saatten az uyumayı yetersiz uyku olarak tanımlıyor ve bu işyerinizdeki performansınızı da olumsuz yönde etkileyebiliyor. Pek çok araştırma yetersiz uyku halinde hata yapma ihtimalinin ve tepki süresinin arttığını, konsantrasyonun ve moralin azaldığını gösteriyor.

Neden uyuyamıyoruz?

ABD'deki en büyük tıbbi araştırma kurumlarından biri olan Mayo Clinic'te, uyku tıbbı alanında uzmanlaşan psikiyatr ve nörolog Dr. Steven Altchuler'a göre pek çoğumuzun şu anda yaşadığı uykusuzluk sorunu, neredeyse "kıyametvari" koşullardan kaynaklanıyor:

"Uyuyamazlık yaşıyorsanız yalnız değilsiniz, dünyanın çoğu sizin gibi. Bu koronavirüsten kaynaklanan zorlukların bir sonucu."

Burada birden fazla faktör var. Bunlardan ilki günlük rutinlerimiz ve bulunduğumuz ortamların kökten değişmesi. Bu da vücut saatini korumayı zorlaştırıyor.

Normal bir günde alarmla kalkıp yola çıkan,mesaide ara alan ve eve dönüp uyuyan insanların hayatı, evden çalışma ile değişti.

"Ofis toplantılarının ve belirli saatlerde alınan öğlen yemeği aralarının bedenimize verdiği işaretler artık yok. Uzaktan çalışmak vücut saatinizi bozuyor" diyor.

Öte yandan bazı uyku problemlerinin "kronik ve uzun vadeli" hale dönüşeceğini kaydedilirken, bunun altında insanların pandemi boyunca ihtiyaç duydukları tedavileri erteleyip yalnızca acil durumlar için sağlık kuruluşlarına gitmesinin de etkili olması yatıyor.

Uykusuzluğa ne iyi gelir?


Uzmanlar bu tip sorunlar kalıcılaşmaya başladığında yardım almanın önemli olduğunu söylüyor, özellikle de bugünlerde.

Birleşik Krallık'taki Uyku Vakfı'nın yöneticisi Lisa Artis, "Pandemi birkaç ayın ötesine uzadığı için, sonlandığında da insomnia yaşayanların sayısı bir anda azalmayacaktır muhtemelen" diyor ve ekliyor:

"Çünkü insanlar uyku sorunları yaşamaya başladığında yardım almazsa bu sorunlar insomnia gibi uyku bozukluğu durumlarına yol açar ve bunları kolayca iyileştirmek mümkün değildir. Bunlar kalıcı hale geldikten sonra düzelmeleri zorlaşıyor."

Uykusuzluk artışı yeni buluşlara kapı açtı

Pandeminin 12. ayını geride bıraktığımız şu günlerde bazı uzmanlar bütün bu yaşananların uyku sorunlarının çözümü alanında yeni buluşlara yol açtığını söylüyor.

Altchuler insanların hastaneye gitme konusundaki isteksizliği sonucu "tele-sağlığın, yani uzaktan tıp ve uzaktan muayenenin" hızla arttığına dikkat çekiyor.

  • Uyku problemleri için en yaygın tedavi, insomnia için geliştirilen ve CBT-I olarak da bilinen bilişsel davranışsal terapidir.

Bunun hedefi "uyku hijyenini" artırmak (örneğin yatağa girmeden önce sigara içmemek) ve yalnızca davranışsal değişikliklere yol açarak beyninizin yatağı uykuyla özdeşleştirmesini sağlamaktır. Yatakta çalışmamak da bunun için istenen şeylerden biri.

Uzaktan tedavilerden verim alınıyor


Geçen yıl Michigan Üniversitesi'nin yürüttüğü bir araştırma, CBT-I tedavisinin uzaktan uygulanması durumunda da aynı verimin alındığını ortaya koydu. Bu çok daha fazla kişinin bu tedaviye erişebilmesi anlamına geliyor.

Bu sorunları aşmak için bireylerin atabileceği adımlar da var.

Geceleri uykusuzluğu kaçıran kaygı hali yaşamamak için daha az haber okumak,alarm olarak telefonunuzu kullanmamak (ayrıca mavi ışık yatakta uykunuzu kaçırır) ve başucu dolabınızdaki alarm saatinin arkasını çevirerekuyuyamadığınız zamanı düşünüpstres yaşamamak da önerilen yöntemler arasında.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >