Bir çiçeğe bakmak için yavaşlamak: Nong Nooch Tropikal botanik bahçesi

Nong Nooch Tropikal Botanik Bahçesi, Tayland Chonburi Eyaletindeki Sukhumvit Yolu üzerinde 163 kilometrelik bir 500 dönümlük botanik bahçesi ve turistik cazibe merkezidir.
Nong Nooch Tropikal Botanik Bahçesi, Tayland Chonburi Eyaletindeki Sukhumvit Yolu üzerinde 163 kilometrelik bir 500 dönümlük botanik bahçesi ve turistik cazibe merkezidir.

Bir bahçeyi görmek ve orada vakit geçirmek için bir ülkeyegidecek olsanız bu ülke Tayland, bahçe de Nong NoochTropikal olurdu. Asya’nın en büyük bahçesine, dünyanın enbüyük özel bitki koleksiyonuna, farklı tematik bahçelerdenoluşan, olağanüstü güzellikteki tropikal parka yolunuzu bir gündüşürmeniz dileğiyle…

Aslında bahçe deyince gözümüzde canlanan çok daha küçük bir yer ve sanki bahçe ifadesi bu güzel yeri tanımlamaya yetmiyor gibi. Çünkü burası günde 5000 kişinin ziyaret ettiği, yaklaşık 600 dönümlük alanda onlarca tematik bahçeden oluşan devasa bir park...

Hikâye nasıl başladı?

Buraya otobüs, taksi veya özel karayolu ulaşımı ile ulaşılabilir.
Buraya otobüs, taksi veya özel karayolu ulaşımı ile ulaşılabilir.

1954 yılında Bay Pisit ve Bayan Nongnooch Tanasha amacı, alınan arazinin üzerinde mango, portakal, Hindistan cevizi ve bölgeye ait tropikal meyveler yetiştirmekti. Ancak Bayan Nongnooch yurt dışına yaptığı seyahatlerde gördüğü bitkilerden ilham alarak onları bu arazide yetiştirmeye karar verdi. Böylece burası dünyanın dört bir yanından gelen çiçek ve bitkilerin yeni vatanı oldu. Bir süre sonra bahçenin geliştirilme işini oğluna devretti Bayan Nongnooch. Oğlu Kampon Tanasha, farklı kıtalardan ve ülkelerden tropikal bitkiler, ağaçlar ve çiçekleri bir araya getirdi bu parkta. Orta Afrika ve Güney Afrika’dan, Malezya’dan Endonazya’dan, Avusturalya’dan, Hindistan’dan, Meksika’dan Brezilya’dan... Nadir bulunan bitki, çiçek ve ağaç türlerini parkta yetiştirerek tanıtmak, yeni nesilleri bilgilendirmek ve global sıcaklığın azalmasına katkıda bulunmak için en büyük hedefiydi Kampon Tanasha’nın...

Ne zaman başladı ziyaretler?

Ziyarete sahibinin ismiyle 1980 yılında açılan bahçenin içinde konaklama, yüzme havuzu, restoranlar, spor salonu, seminer salonları bulunuyor. Rahat rahat bir tam gün geçirilebilecek bu parkta ayrıca konaklama yapmak da mümkün. Bunun için villalar da resort da mevcut. Bir gün nasıl vakit geçirilir bir parkta diyenler için tematik bahçelerden bahsedeyim biraz. Yalnız bunlara bir de kültürel gösterileri eklemek gerekecek. Tabii parkın sürekli genişlediğini ve yeni alanlar eklendiğini de hesaba katarsak bir gün yetmeyebilir bile.

Pisit ve Nongnooch Tansacha, araziyi bir meyve Plantasyonu olarak geliştirmek amacıyla 1954'te 800 dönümlük (3.2 km2) araziyi satın aldı.
Pisit ve Nongnooch Tansacha, araziyi bir meyve Plantasyonu olarak geliştirmek amacıyla 1954'te 800 dönümlük (3.2 km2) araziyi satın aldı.

Parkın tematik bahçeleri

Yirminin üzerinden farklı bitki örtüsüyle tasarlanmış, farklı heykellerle tamamlanmış bahçe bulunuyor parkta. Beni en çok etkileyenden başlamak istiyorum: Orkide Bahçesi‘nden. 700’ün üzerinde orkide türü olduğu söyleniyor bu bölümde. Hibritler de dahil dünyanın her yerinden farklı renk, boyut ve şekillerde orkideler o kadar zarif ve narinler ki... Nasıl göz alıcı, nasıl heyecan verici anlatamam... Orkideler kadar beni şaşırtan bir diğer bahçe de palmiye bahçesi oldu.

Dünyanın en büyük palmiye koleksiyonuna sahip bu parkta 1100’ün üzerinde palmiye türü bulunuyor.

Nadir ve nesli tükenmekte olan palmiye ağaçlarının korunmasını kendini adayan bahçe, 1988 yılında dünyanın en büyük palmiye koleksiyonu ilan edilmiş.

Versay Sarayı’na nazire: Fransız Bahçesi

Bahçe 1980 yılında halka açıldı
Bahçe 1980 yılında halka açıldı

Fransa’nın Versay Sarayı’ndaki bahçelerinden esinlenen Fransız Bahçesi, güzel çiçekler ve büyüleyici geometrik desenlerle kaplı 10 dönümlük bir alanda bulunuyor. Çiçekler, çalılar, çeşmelerle bezeli İtalyan Bahçesi de yine bu güzel bahçelerden biri. İngiltere’deki Stonehenge’den esinlenilmiş, kayalardan ve çiçeklerden oluşan bir park da var. Kelebek kanatları şeklinde tasarlanmış, patikaları ve tepesi olan çiçeklerle bezeli Kelebek Bahçesi de sevebileceğiniz bahçelerden biri. O kadar çok çiçek var ki, muhtemelen en çok kelebek göreceğiniz yer de burası olacaktır. Bu arada kil kapların bulunduğu minicik bir park daha var ki, kalpler, avuç içleri, filler hayran kalacaksınız... Yirminin üzerinde bahçe bunlarla bitmiyor tabii. Mamut Bahçesi, Dinozor Bahçesi, Flamingo Bahçesi, Bonsai Bahçesi, Kaktüs Bahçesi gibi devam eden her biri tekrar tekrar görülmesi gereken harika bahçeler... Demiştim parkın tamamını bir günde gezip görmek çok zor.

Eğitimden eğlenceye

Öğrenciler için çeşitli seminerlere ev sahipliği yapan, ayrıca kendi peyzaj tasarım okulu olan parkta sadece eğitim yok, eğlence de var. Benim için en güzeli parkın her yerinde gördüğüm filler oldu. Onlarla yolculuk yapabiliyorsunuz, hatta hazırladıkları şovlara da gidebiliyorsunuz. Parkın muhteşem manzarasını 3 km. yükseklikten seyredebilir, bisiklet kiralayıp parkın içinde gezebilir, gölde kürek çekebilir, Brezilya’dan gelen Arapaima balıklarını gölette besleyebilirsiniz. Yine görebileceğiniz iki gösteri var ki zaten bilet alırken ödemesini yapmış oluyorsunuz. Bilet fiyatına dahil olan Tay Kültür Gösterisi ve Fil Gösterisi... Gün içinde birkaç kez yapılan bu gösterilere göre zamanınızı planlamanız gerekecek tabii...

Bahçenin içerisinde, iki restoran, küçük bir Hayvanat Bahçesi ve yüzme havuzu ve Thai stili kiralık evler içeren bir otel bulunmaktadır.
Bahçenin içerisinde, iki restoran, küçük bir Hayvanat Bahçesi ve yüzme havuzu ve Thai stili kiralık evler içeren bir otel bulunmaktadır.

Tayland kültürünün ve tarihinin çeşitli yönlerini sunan Tay Kültür Gösterisinde, kostümlü performanslar, danslar ve dövüş sanatları yer alıyor. Fil Gösterisi de eğitilmiş fillerin performanslarından oluşuyor. Sonunda yavru fillere muz yedirmek de hediyesi oluyor.