Yangına hassas alanlara 'ateşe dayanıklı' türler dikiliyor

Mersin Silifke'deki orman yangınına müdahale sürüyor
Mersin Silifke'deki orman yangınına müdahale sürüyor

Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey yaptığı açıklamada, ormanlık alanların çok büyük bir bölümünde yangına hassas ağaç türlerinin yetiştiğini belirtti. Karabey'in aktardığına göre, yangına hassas olan Kızılçam gibi ağaçların arasına kuşaklar oluşturularak, ateşe daha dayanıklı kara servi, mavi servi, zakkum, akasya, ahlat, kuşburnu gibi türler dikiliyor ve bu şekilde orman yangınlarına karşı tedbir alınıyor.

İÇİNDEKİLER

Türkiye'deki ormanlık alanların büyük bölümünü oluşturan yangına hassas alanlar, ateşe daha dayanıklı ağaç türlerinden oluşturulan şeritlerle korunuyor. Kızılçam başta olmak üzere kolay tutuşan ağaçların etrafına, ateşe daha dayanıklı kara servi, mavi servi, zakkum, akasya, ahlat, kuşburnu gibi türler dikiliyor.


Türkiye'de Ege ve Akdeniz bölgelerinin doğal ağaç türünün kızılçam olduğunu kaydeden Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, en yaygın olan bu türün aynı zamanda yangına en hassas türler arasında bulunduğunu söyledi.

Karacabey, Karadeniz bölgesinde de bu türlerin görüldüğünü ancak o bölgedeki nem oranının yangın riskini düşürdüğünü vurguladı.

Kızılçam ağaç türünün Çanakkale'den başlayıp Hatay'a kadar devam eden Ege ve Akdeniz kıyılarındaki ormanlık alanlarında doğal yayılış gösterdiğini aktaran Karacabey, "Bu bölgeler bizim tüm ormanlarımızın yüzde 65'ini oluşturur. Yani yüzde 65'i yangına birinci ve ikinci derece hassas bölgeler" dedi.

Hassas alanlara 'dayanıklı' tedbir

Karacabey, yanan ormanlık alanlar ağaçlandırılırken o bölgenin doğal ağaç türlerinin korunmasını esas aldıklarını dile getirerek şöyle konuştu:


"Ancak ağaçlandırma çalışmalarını yaparken orman yangınlarını göz önünde bulundurarak çıkması muhtemel bir yangının ormanın tamamına yayılmasını önlemek için belirli aralıklarla şeritler bırakıyoruz. Bu şeritlerin kenarlarına servi gibi yangına daha dayanıklı ağaç türleri dikiyoruz. O şeritler hem yangına müdahaleyi kolaylaştırıyor. Hem de yangının bir şeritten diğerine atlamasını engelliyor. Geçen yıl Muğla'da yaşadığımız bir yangından sonra köye yakın kısımlara yanmaya dayanıklı ağaç türlerindenbir kuşak oluşturmuştuk. İzmir'in Karabağlar ilçesinde çıkan yangının etkili olduğu alanda da yangının izlerini sahadan sildiğimiz, yanan ağaçları temizlediğimiz zaman yerleşim yerine yakın kısımlara, bölgeye uygun yapraklı ağaç türleri ile de ağaçlandırma yapacağız."

"Son bir yılda 1345 orman yangını çıktı"


Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Bulut ise Türkiye'de son bir yılda 1345 orman yangını çıktığını, 1 Ocak'tan şu ana kadar meydana gelen yangınlarda 2 bin 987 hektar ormanlık alanın yandığını dile getirdi.

Kuraklığın şiddetlendiği, orman altı florasının çalı, ot formundaki bitkilerin kuruduğu yaz döneminde yangınların yoğun görüldüğünü aktaran Bulut, sigara izmariti, unutulan piknik veya çoban ateşi, cam, şişe kırıklarının mercek etkisi yaparak oluşturduğu ateşlerin yangına neden olduğunu bildirdi.


Muğla Orman Bölge Müdür Vekili Enver Demirci de yangının hızlı ilerlemesinin hava şartları ve orman yapısından kaynaklandığını söyledi. Yanan alanlarda tabakalı bir yapı ve maki örtüsü olduğunu vurgulayan Demirci, şunları kaydetti:

"Yangının çıktığı alan kızılçam ormanı. Ormanın eğimi, bu tip şeyler yangının hızlı yayılmasında etkili. Buralar çok hassas bölgeler, bu nedenle de yangınlar çok hızlı ilerliyor. Yanan alanları en kısa sürede ağaçlandıracağız. Öncelikle doğal yöntemlerle getireceğiz, doğal yöntemlerle getiremediğimiz yerleri suni olarak sürüp fidan dikeceğiz ama birinci önceliğimiz doğal olarak aynı tür ağaçların, aynı bölgedeki tohumlardan elde edilmesi yönünde. Çalışmalarımızı da bu sahalarda hemen başlattık. Yanan alanın doğal yapısı neyse o ağaçlar dikilecek."

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >